Toplumun aklı başında çoğu insanı “bir savcı çıkmadı... bir savcı çıkmadı...” diye uyarıp duruyor. Yeteri kadar savcımız varken tutup bir de savcı ithal etmek akıl karı değil. Ben de çözüm önermeye mecbur kaldım.

Yerli savcı çıkmadı.

Yabancısı gelsin.

Sekiz tane İSKİ skandalından daha pislik organize bir rüşvet çarkı iddiası ortaya dökülmüş. Bu çarkın ana dişlisi olarak görev yapan isimler de gidip Cumhurbaşkanı danışmanlığına, iktidar partisi milletvekiline, devlet protokolü nikah şahitliği ile partili milletvekili ile evlenen profesöre, Cumhurbaşkanı’nın atadığı eski SPK başkanına dayanıyor. Bir yerli savcı çıksaydı; dilekçe, ihbar, çağırı, uyarı, dövünme beklemeden harekete geçip soruşturma başlatırdı. Adaletimiz var derdik.

Umutlandık.

Yerli savcı çıkmadı.

Bu yüzden İtalya’dan, Fransa’dan, İngiltere’den, ABD’den, Finlandiya’dan, Almanya’dan bir savcı getirelim.

Hemen başlar.

Ne olmuş, bakar.

Belgeleri toplar.

★★★

Bir bütünün parçası.

İki olay var.

İki bölüşme kavgası.

İkisinde de kadın var.

Birinci kadın:

Erzurum iktidar partisi Milletvekili hanım, profesör kocasından boşanmak için dilekçe yazmış. Ondan “70 milyon TL boşanma parası” istiyor. Ve profesör kocasını; “benim ve ailemin gücü ile zenginleşti, otelleri, çiftlikleri, denizde teknesi, lüks otomobilleri var. Ben ona iş kursun diye 2.5 milyon dolar verdim” diye anlattı.

İkinci kadın:

TV’ye çıktı; “Ben yönettiğim şirketimde sermaye artırımına gidecektim, SPK’dan izin çıkması için rüşvet istediler. Rüşvet çarkının içinde Erzurum Milletvekili, onun kocası, onun ağabeyi SPK eski başkanı, Cumhurbaşkanlığı danışmanları var” diye sayıp döktü.

İSKİ skandalı da...

İki kadınla patlamıştı.

★★★

Bir savcı çıksaydı.

Son patlağa bakacaktı.

Belgeleri toplayacaktı.

Bu kadınlar doğru mu söylüyor, neyi gizliyor, neyi açık ediyorlar? Ve bütünün ne kadarını söylüyorlar? Bu kadınlar dün susuyorlardı. Bugün onlardan biri niçin “Cumhurbaşkanı’nın şahitliği ile kurulmuş 3 yıllık evliliğini kanlı- bıçaklı bitirmek derecesinde boşanma dilekçesi” verdi? Ve diğer kadın ise gece vakti ansızın TV’ye çıkıp; “Benden rüşvet istediler, rüşvet çarkının içinde Erzurum milletvekili, onun ağabeyi SPK eski başkanı, Erzurum milletvekilinin profesör kocası, Cumhurbaşkanlığı danışmanları var, ben Sedat Peker beyi tanırım, bende onun söylediklerinden fazla bilgi var” dedi.

Savcı araştıracaktı.

Savcı hüküm kurmaz.

Belge toplar.

Kanıt sergiler.

Kadının şirketi sermaye artırımı izni istemiş, vermemişler. Bu kadının şirketi sermaye artırımı izni verilecek standartları taşıyor muydu? Bu kadının iş hayatındaki geçmişi nedir? Daha önce halktan para toplayıp da batırdığı olmuş mudur? Bu kadın sizi zengin edeceğim, sizi şirkete ortak edeceğim diyerek çoğunluğu esnaf, halktan paralar toplayıp, topladığı parayı buharlaştırmış mıdır? Kadının şirketi sermaye artırımı izini alacak standartları taşımadığı halde “bu sermaye piyasası aleminde iş nasıl olsa rüşvetle çözülüyor şekerim” bataklığını bildiği için mi SPK Başkanı’na, onun bacısı iş kadını Erzurum milletvekiline ve “sizin sorununuzu ancak biz çözeriz” diye haber gönderen Cumhurbaşkanlığı danışmanlarına koşuyor?

Çürüme korkunç!

Lağım patladı!

Cumhurbaşkanlığı danışmanları en yüksek devlet memuru maaşı alıyorlardır. Bu yüksek maaşlar halktan toplanan vergilerle ödeniyor. Şirketine rüşvetle sermaye artırma izini çıkartmaya çalışan kadın TV de anlatı: Bu Cumhurbaşkanlığı danışmanları aralarında “rüşvet tarifesi rekabetine” girmişler. Biri kadına demiş ki, “sakın öbürüne gitme... O senden fazla para (rüşvet) ister, benimle kal, ucuza kurtarırsın...”

★★★

Savcı ithal etsek.

Sorgulama gelecekti.

Adalet!

Kutup yıldızı olacaktı.

Erzurum Milletvekili kadın, hem milletvekilliği yapıp hem iktidar belediyelerinden ihaleler alan şirketin sahibi, hem profesör kocasına “2.5 milyon dolar çıkma yapacak rafine sevgi bağının” sahibi iken neden kocasıyla bir ruj lekesi yüzünden bozuştu?

Öküz neden öldü?

Bıçak niçin çekildi?

Profesör eve beyaz gömleğine ruj lekesi sürülmüş olarak geldiği için mi yoksa toplanan rüşvet paralarını bölüşme kavgası çıktığı için mi bu 70 milyon TL isteyen boşanma davası açıldı? Son dakika haberine göre; milletvekili hanımın danışman şirketi sahibi profesör kocası da kendini ölümden korusun diye Sedat Peker’e başvurmuş ve bu kendisine üniversite emanet edilen bu profesör yurt dışına kaçmak üzereyken yakalanıp sorguya alınmış.

Lağım patladı!

Savcı ithal etsek.

Kanıtlar sergilenecekti.

Gerçeği eksiksiz görecektik.

★★★

Ben bunları bu köşede 4 yazı peş peşe; “Erzurumlular lağım patladı...” diye yazıyorum ama aslında “Erzurumlu sana söylüyorum Sakaryalı sen duy.... Erzurumlu sana söylüyorum Konyalı sen duy.... Erzurumlu sana söylüyorum Kayserili sen duy... Erzurumlu sana söylüyorum Yozgatlı sen duy.... Erzurumlu sana söylüyorum Türkiye sen duy...” demek istiyorum.