Konya’da pazarcı bir kadın, iktidar partisi milletvekili pazar yeri açılışı yaparken; “sizden pazarcı memnun değil, kimse memnun değil” diye bağırdı.

Dibe vurdu Türkiye!

Bağıranlar çoğaldı.

Yine Konya’da İslami Dayanışma Oyunları sırasında Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın “İz Bırakan Ezgiler” adlı bir etkinliği olmuş. Sanatçı şarkısını söylerken bir genç sahneye fırlamış, mikrofonu kaparak; “Konya uyan artık, AK Parti’ye oy verme” diye bağırmış ve sahneden koşarak uzaklaşmış.

Yakalamışlar.

Karakola...

Karakola da atsan; kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına yurt gerçekleri dile gelip bağırıyor.

Türkiye uyandı.

Azar.

Tehdit.

Emir.

Dış güçler.

Üst akıl.

Bizi kıskanıyorlar.

Bacımın baş örtüsü.

Emperyalizm.

Mağduriyet üretme.

20 yıldır hep kullanıldı fakat belli ki sonuna gelindi; pazarcı kadın “kimse memnun değil” diyerek gerçeği söyledi. Genç de kendini tutamadı, sahneye fırladı.

Uyanış alev oldu.

İktidarı yakacak.

★★★

Uyanışı dizginleme girişimleri de hızlandı. Tarım Kredi marketlerinde 30 gıda maddesi için “ucuza satın emri” de bunlardan biriydi.

Göstermelik kaldı.

Sadece 1 gün sürdü.

Tezgahlar boşaldı.

Arkası gelmedi.

Tarım Kredi marketlerinde tepeden inme emir ile gelen göstermelik indirim ne zincir marketlere, ne semt marketlerine, ne bakkallara, ne manavlara, ne kasaplara, ne balıkçılara yansıdı. Fiyatlar tırmanıyor. Türkiye tarihinin yaşamadığı çok derin bir ekonomik krizle bir ayı kapatıyor, yeni aya daha derin krizle giriyor.

Ne yapmalı?

Valilere emir gitti.

Harekete geçtiler.

“Sandık yaklaşırken iktidar partisinin görüntüsünü iyileştirme atılımlarına” başladılar. Valiler, iktidar partisi AKP’nin il yöneticilerini yanlarına alıyorlar. Bir bakan seçiyorlar. Vali ile iktidar partisinin il yöneticileri birlikte AKP’li Bakan’ı ziyaret edip fotoğraf çektiriyorlar.

★★★

Gazetelerde okudum.

Birkaç örnek yazayım.

Uşak Valisi, Uşak AKP milletvekillerini, AKP’li Belediye Başkanı’nı, AKP Uşak İl Başkanı’nı yanına aldı. İçişleri Bakanı’nı ziyaret etti.

Ziyaret uzun sürdü.

Fotoğraf çektirdiler.

Ne konuştular?

Açıklanmadı.

Şanlıurfa Valisi, AKP Şanlıurfa İl Başkanı’nı, partili milletvekillerini yanına alıp Turizm Bakanı ile Milli Eğitim Bakanı’nı ayrı ayrı ziyaret ettiler.

Bakan’dan ne istediler?

Bakan onlara ne dedi?

Açıklamadılar.

Niğde Valisi, Kırıkkale Valisi, Karabük Valisi de yine partili il yöneticileri ve partili milletvekillerini yanına alarak Orman Bakanı’nı, Gençlik Spor Bakanı’nı, Şehircilik ve İklim Bakanı’nı ziyaret ettiler.

Neden bu ziyaret?

Ne bu vali sarması?

Böylesi görülmedi.

İlk kez oluyor.

Benim okuduğum “devletin valisinden partili bakana ziyaret” haberlerinde valilerin bu iktidar sarmasına niçin girdikleri bilgisi yazılmamıştı.

★★★

Partili Bakanı, partili milletvekilini, partili il yöneticisini “bakanlık odasında buluşturmayı” valinin devlet görevi haline getirmesi ve halk görsün diye birlikte çekilmiş fotoğrafların yayımlanması nedir?

Seçmen uyutma mı?

Geliri harcamasına yetmeyen halk çoğunluğu ucuz ürün peşinde; halk o kadar büyük bir geçim darlığına düştü ki, sağlığını tehlikeye bile bile atıyor.

En sağlıksız.

En kalitesiz.

En kötü.

Onlar ucuz. Halk ucuz ne varsa önünde kuyruk oluyor. Bu koşullar altında kim yutar vali sarmasını? İktidar partisinin bakanları, milletvekilleri, il yöneticileri birbirleriyle her an görüşebilir, karar alabilirlerken valiler bu fotoğraf karesinin içine neden giriyorlar? Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda “Tek Parti döneminde” sadece 2.5 yıl (1936’dan 1939’a kadar) valiler, hem valilik ve hem de iktidar partisi CHP’nin il başkanlığını yaptılar. Son 20 yılda AKP’liler bu 2.5 yılı sanki 40 yıl sürmüş gibi dillerine pelesenk edip binlerce kez “siz bu CHP’nin il teşkilatı başkanlarının valiler olduğunu bilir misiniz?” diyerek “koyu faşizm” diye anlattılar.

Ve şimdi:

AKP’li Bakan.

AKP’li milletvekili.

AKP’li il başkanı.

Ve AKP’li vali.

Vali sarması ziyaretler!

Uyan Türkiye!