Ayakkabı kutularından dolar, para kasalarından Euro çıktığı dönemin 4 bakanından biri olan Erdoğan Bayraktar, inşaat işlerini çocuklarına bırakıp çiftçiliğe başlamış. Trakya’da büyüyecek bir çiftlik kurmuş. Vergi cenneti Jersey Adası’ndan daha az yemle yetinen kanaatkar fakat sütü bol Jersey ineklerini satın almış. Tohumlama ile Jersey ineklerini Anadolu topraklarına uyumlandırıp et ve sütte “kendimize yeterli ülke olabilmeye” omuz verecekmiş.

Çiftçilikte iddialı.

İneklerle arası iyi.

Serpil Yılmaz ile yaptığı söyleşide “İnekler çok iyiler hiç yalan konuşmuyorlar” diyor ve ilave ediyor: “Devletin buğday, patates, ayçiçeği, soğan, mercimek, mısır üretiminde verimi ve üretimi artırmak için sunduğu uzun vadeli, düşük faizli teşvikleri gerçek çiftçiler almıyor.”

Kim alıyor?

Uyanıklar.

Yalancılar.

Kendini çiftçi gibi gösterip “teşvik avcısı” sahtekarlar. Gerçekten şu 20 yıl içinde tarım kesimine aktarılan teşvikler doğru toprakta, doğru üründe, doğru zamanda, doğru çiftçinin elinde ve doğru Tarım Bakanlığı’nın denetiminde kullanılmış olsaydı, Türkiye şu anda dışardan buğday, ayçiçeği, pamuk, mercimek, mısır, bazı yıllar saman dahil yüzlerce kalem tarım ürünü satın almak, et ve süt verimini yükseltmek için de Jersey Adası ineğine umut bağlamak gibi “çapsız çaresizliğin ve varlık içinde yokluğun” içine düşmeyecekti.

★★★

Gerçekler nedir?

20 yıldır “Tek Adamın” iki dudağı arasından çıkan emirlerin yönetiminde; “suyu- güneşi- havası- toprağı- iklimi- insanı” ile yüksek potansiyel sahibi, dünyada eşi benzeri bulunamaz Anadolu toprakları, “tarımda kendine yeterli olmaktan çıkıp dışa bağımlı hale” geldi. Buğday, ayçiçeği, şeker, mercimek, pamuk, canlı hayvan, fasulye, nohut, mısır, bazı yıllar saman, Afganistan ile Gürcistan’dan da çoban ithal eder oldu.

20 yılda!

İmdat Sütlüoğlu, Osman Pepe (iki defa), Veysel Eroğlu (iki defa), Mehmet Mehdi Eker, Kutbettin Arzu, Faruk Çelik, Ahmet Eşref Fakıbaba, Bekir Pakdemirli, Vahit Kirşçi, 10 tarım bakanı (Çevre, Oman, Gıda, Hayvancılık, Su işleri, Tarım hepsi dahil) ve 20’ye yakın da tarım bakan yardımcısı değişti. Bu 10 bakan döneminde tarım kesimine kaç milyar lira teşvik verildi?

Hangi ürüne verildi?

Hangi toprağa verildi?

Kimlere verildi?

Ürüne verilmedi.

Dekara verildi.

Niçin?

Teşvikler sonunda verim artışı, üretim yükselişi, çiftçinin kazancının çoğalması niçin gerçekleşmedi? Mikrofon uzatıldığı zaman “mazot pahalı, gübre pahalı, ilaç pahalı, elektrik pahalı, çoban bulamıyoruz, gençler toprağı terk etti, köyde sadece yaşlılar kaldı, ürünümüz para etmiyor, Ziraat Bankası toprağımızı hacze geliyor” diye avunan, dövünen Anadolu çiftçisi türünden “şehirde ne varsa köyde de onlar var, şehirli olmaya hiç özenmiyorum, bu yıl da iyi kazandım, tatilimi geçen yıl İtalya’da geçirmiştim, bu yıl da İspanya’ya gidip tatil yapacağım, İspanyol çiftçilerinin elma üretiminde verimi artırmak için paketlemede hangi yenilikleri geliştirdiklerini inceleyeceğim” diyen Türkiye çiftçi türüne neden geçilemedi?

Çiftçi niçin itibarsız?

Çiftçilik niçin batakta?

Toprak niçin zayıfladı?

Toprak neden kirlendi?

Maliyetler niçin arttı?

Verim neden düştü?

Gelirler niçin yetmiyor?

Toprağın organik yapısı, ürünün uygun iklim ve uygun tarlayla buluşması, ürün deseninin yanlışlardan arındırılması, tarım topraklarının parçalanarak bölünmesinin durdurulması ve terse yani çiftçilerin topraklarını birleştirerek “maliyetleri indirici ve verimi artırıcı üretim devrimine” geçebilmeleri, ürünün tarlada, bahçede, serada fiyatı ile kentlerde market raflarında fiyatı arasındaki büyük fark, neden çiftçinin gelirine gelir katacak hale getirilemedi?

20 yılda...

10 bakan değişti.

Neredesiniz!

Eski inşaat bakanı, inşaatı bıraktı çiftçiliğe başladı. Sizin içinizden gelen bu eski inşaat bakanı, tarımda teşvik avcıları peydahlandı tespitini yapıp; “inekler çok iyiler hiç yalan konuşmuyorlar” derken acaba “taşı almış sizin yalancı vitrininize atarak tuz buz mu” ediyor?

Kim yedi, yuttu teşvikleri?

Kim yedirdi destekleri?

★★★

10’uncu Tarım Bakanımız Vahit Kirişçi, yeni tarımsal planını açıklayarak; “Türkiye Venezuela’da buğday üretecek” müjdesini verdi. Türkiye yeni teşvikleri Venezuela da yedirerek; bu ülkeye gidecek çiftçilerimiz 100 kilo buğday üretirlerse 30 kilosunu orada bırakıp, 70 kilosunu alıp Türkiye’ye getireceklermiş! Böylece Türkiye tarımda kendine yeterli ülke olacakmış!

  1. Bakanımız müjdeledi.


Venezuela yavru vatan!

Venezuela’nın merhemi olsa kendi kel başına sürer!