Türkiye çok ağır şartların yaşandığı sıkıntılı bir dönemden geçiyor.

Ülkemizde gazete ve kitap kâğıdı bulmak bile zorlaştı. Çünkü koskoca Türkiye’de kâğıt fabrikası kalmadı, hepsi satılıp kapatıldı!

Türk basını ve kitapçılığı, döviz kurlarıyla birlikte fiyatı sürekli olarak yükselen ithal kâğıda mahkûm edildi.

Tüm güçlüklere rağmen gazeteniz SÖZCÜ ve onun yan yayın organı olan SÖZCÜ Kitabevi okurlarına önemli fedakârlıklarla en iyi şekilde hizmete devam ediyor.

★★★

SÖZCÜ Kitabevi’nin en üst düzey yöneticisi olan Bilal Ak ile zaman zaman sohbet ederiz.

Kısa bir süre önceki konuşmamızda:

“Rahmi Bey, bugün çok memnunum. ‘Dağların Kartalı HİLMO’ romanının ilk baskısı tamamen tükendi, kitabın ikinci baskısını yaptık.” dedi.

Tabii ki, ben de memnun oldum. Çünkü, “Dağların Kartalı HİLMO” benim yazdığım bir romandır.

Bu roman, vahşi Şırnak ve Hakkâri dağlarında yaşanmış ateşli bir aşkın hikâyesidir. Romanın iki zıt kahramanı Teğmen Hilmo ve Eşkıya Abdülkerim, silah kullanmakta olağanüstü yeteneklere sahiptir. Kader, bu maceracı iki çetin kavga adamını, bahar çiçeği kadar taze ve güzel bir kız için (Jülide) karşı karşıya getirir...

★★★

Roman hakkında çok sayıda olumlu yorum yapıldı. Bunlardan biri Yeniçağ Gazetesi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yabuloğlu’na aittir...

Yabuloğlu, Yeniçağ Gazetesi’nin kültür sayfasında:

“Usta gazeteci Rahmi Turan, romandaki ustalığını da ‘Dağların Kartalı HİMO’ ile ortaya koydu.” diye yazdı.

Bilal Ak’a, Ahmet Yabuoğlu’na, roman hakkında güzel bir röportaj yayınlayan Hande Zeyrek’e ve tüm okurlarıma teşekkür ediyorum. (www.sozcukitabevi.com – 0212 948 22 78)

İktidarın öfke politikası!


Siyasi iktidar ülkeyi “Öfke politikası” ile yönetiyor. Daha doğrusu, yönetmeye çalışıyor ama yönetemiyor!

Çarşıda, pazarda, marketlerde fiyatlar sürekli değişiyor, rakamlar yükseliyor.

Bir inat uğruna ekonomik krizi büyüttüler.

“Kriz varsa yollar neden araçlarla, lokantalar insanlarla dolu?” diye soranlar oluyor.

Yolları ve lokantaları dolduranlar var ama bunlar ayrıcalıklı bir kesimdir. 85 milyon nüfusumuzdan 15-20 milyon kadarının geçim sıkıntısı yok. Ya geri kalan 65-70 milyon nüfusun hali ne?

Ülkemizde yoksullaşma had safhada!

İnsanların yaşam alanları daraldı, bütçeleri küçüldü.

Siyasi iktidar, doğru olmayan açıklamalar yapıyor, milliyetçi ve dinci söylemlerle halkı oyalamaya çalışıyor. Ne var ki, görünen köy kılavuz istemez. Her şey apaçık ortada!

★★★

Bir vakitler AKP’de Başbakan Yardımcısı ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yapan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan günümüzdeki tehlikeli durumu şöyle özetliyor:

“Şimdiki tablo, iflas eden Yunanistan’dan daha kötü. 2008-2009 krizinde iflas eden Yunanistan’ın bugünkü risk primi 200 puanın altında... Türkiye’nin iflas riskini gösteren 5 yıllık “CDS”, 836 baz puana yükseldi. Bu gösterge, uçağın radarı gibidir. Pilota ‘Karşıda dağ var, yön değiştirmezsen çakılacaksın!’ diyor. Ülke olarak ne yazık ki, uçurumun eşiğindeyiz!”

TEBESSÜM

Pot üstüne pot...


Temel, plajda güneşlenen birine:

“Şimdiki kızların oğlandan hiç farkı yok! Mesela şuna bakın... Biraz ileride, sağda... Saçları kısacık, ayağında pantolon... Kıza hiç benzemiyor...”

“Tabii benzemez. O bir oğlan.”

“Nereden biliyorsunuz?”

“O benim oğlum.”

 “Yaa? Çok özür dilerim. Babası olduğunuzu bilmiyordum!”

“Önemi yok ama ben babası değil annesiyim!”

GÜNÜN SÖZÜ


İnsanın bilmediğini bilmesi, çok önemli, gerçek bir bilgidir!