Günlerdir tartışılıyor: Laik ve demokratik bir cumhuriyet olan 21’inci Yüzyıl Türkiye’sinde bir sanatçının “dilinin kopartılması, haddinin bildirilmesi” isteminin hukuk ve çağdaşlıkla bir ilgisi var mı?

AKP’li trollerin sosyal medyada linç etiği Sezen Aksu dik durdu, boyun eğmedi “47 yıldır yazıyorum ve yazmaya devam edeceğim.” dedi ve yazdı:

“Sen beni üzemezsin,

Zaten çok üzgünüm,

Nereye baksam acı,

Ben avım, sen avcı,

Vur bakalım!
***


Sen beni sezemezsin,

Dilimi ezemezsin,

Nereye baksam acı,

Kim yolcu, kim hancı?

Dur bakalım!”

★★★

Bu şiirsel ifadeler, Sezen Aksu’nun duygularını net olarak yansıtıyor.

★★★

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın, cuma namazını kıldığı İstanbul Büyük Çamlıca Camii’nde mihraba çıkarak yaptığı konuşmayı muhalefet “Camide siyaset yapılmaz.” diye eleştirdi.

Sezen Aksu’nun 5 yıl önce 2017 yılında besteleyip okuduğu “Şahane Bir Şey Yaşamak” adlı şarkının bir dörtlüğünde geçen:

“Selam söyleyin o cahil

Havva ve Âdem’e...”

dizelerini onlara hakaret ve dinî değerleri aşağılama kabul ederek “Hz. ‘Âdem Efendimize kimsenin dili uzanamaz. O dilleri yeri geldiğinde kopartmak bizim görevimizdir. Havva validemize kimsenin dili uzanamaz.

Onlara had bildirmek bizim görevimizdir” diyen Tayyip Bey’e “Cumhurbaşkanı’nın böyle bir görevi var mıdır? Anayasa’nın hangi maddesinde Cumhurbaşkanı’na böyle bir yetki verilmiştir?” diye soruldu.

★★★

Önceki Devlet, Milli Savunma ve Adalet Bakanlarından Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın göreve başlarken Meclis’te ettiği yemine, içtiği “Cumhurbaşkanlığı andına” aykırı olduğunu belirterek, Aksu olayı konusunda şu görüşlere yer verdi:

“Söz konusu şarkı, acısıyla tatlısıyla, gülüyle dikeniyle, aşkıyla savaşıyla, yazın vedasıyla, baharın gelişiyle, yaşama sevincini, yaşamın güzelliğini anlatıyor.

Şarkıdaki bir dörtlüğün dizelerinden birinde geçen ‘cahil’ sözüne takılıp Hz. Âdem ile Havva’ya yapılmış hakaret saymak, bu şarkıya hiç kastetmediği bir anlam yüklemek olur. Türk Dil Kurumu’nun yayımladığı sözlükte “Cahil’ sözcüğü:

1- Öğrenim görmemiş, okumamış,

2- Belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan,

3- Deneyimsiz, genç, toy (delikanlı ve kız) anlamıyla yer almaktadır.

Şarkıda geçen “Cahil” sözcüğü, kutsal kitaplara göre Hz. Âdem ile Havva’nın cennetten yeryüzüne gönderilmelerine, böylece dünyada insan yaşamının başlamasına neden olan olay bağlamında mizah ve ironi olarak kullanılmıştır”

★★★

Ülkemizin önde gelen hukukçularından olan Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Cumhurbaşkanı’nın içtiği anda sadık kalması gerektiğini belirterek (özetle) şöyle diyor:

“Anayasa’nın 104’üncü maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca ‘Devlet Başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milleti’nin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanı’nın buna uygun hareket etmesi, toplumun kutuplaşmasına yol açacak açıklamalardan kaçınması gerekir. Göreve başlarken Anayasa’nın 103’üncü maddesine göre içtiği andın gereği de budur.”

TEBESSÜM

İnsanlar ne istiyor?


İstanbul’a ilk defa gelen adam, Yeni Cami önünde dilenen kör bir dilenci görür.

Ertesi gün dilenci aynı yerdedir ama bu defa kör değil, topaldır!

Üçüncü gün dilenci yine oradadır. Bu defa sağır ve dilsiz olmuştur!

Adam hayretle yaklaşarak:

“Yahu efendi, sen her gün başka biri oluyorsun” der.

Dilenci hafifçe tebessüm ederek filozofça cevap verir:

“Hayat böyle beyim... İnsanlar hep yenilik istiyor... Kendini yenilemezsen hiçbir işte başarını devam ettiremezsin!”

GÜNÜN SÖZÜ

Hayatın kötü günleri, gelecek günleri daha güzel ve tatlı yapar!