6’lı masanın ortaklarından biri olan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu sert gidiyor.

Eski yıllarda AKP Genel Başkanı ve Başbakan olan Davutoğlu şimdi AKP ile sözünü sakınmadan, kıyasıya mücadele ediyor!

Düşünüyorum da, “Davutoğlu görevdeyken de böyle açık sözlü olsa, gerçekleri ifade etse, Türkiye belki bu hale gelmezdi” diyorum kendi kendime...

Neyse... O günler geride kaldı. Eskiyi  kurcalamanın fazla önemi yok. Biz bugüne bakalım...

★★★

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu kent kent dolaşarak AKP iktidarının iç ve dış politikalarını sert bir dille eleştiriyor, bu sistemin ülkeyi karanlığa götürdüğünü söylüyor.

Davutoğlu’nun hemen her açıklaması ilginç ama şu sözleri hepsinden daha ilginç geldi bana...

Türkiye’de gezmedik kent bırakmayacağını belirten Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır ilini ziyareti sırasında esnafla sohbet ederken çarpıcı bir konuşma yapıp şöyle dedi:

“Eğer yanlış politikalara itiraz etmeseydim Başbakanlığım gitmezdi, benden sonraki Başbakan gibi, milyarlarıma milyar katardım.”

★★★

Vay canına! Nasıl bir söz, nasıl bir iddia bu?

Ondan sonraki Başbakan kim? Binali Yıldırım değil mi?

Davutoğlu’nun sözlerinden anladığımıza göre, milyarlarına milyar katmış!

Nasıl olmuş, nasıl katmış, bunu bilmiyoruz tabii ki!

Binali Bey böyle bir şey yapar mı? “Yapmaz” diye düşünüyorum ama bu konuda onun mutlaka bir açıklama yapması gerekiyor.

Davutoğlu’nun sözlerinin üzerinden üç gün geçti.

Henüz ses seda yok!

Sayın Binali Yıldırım’ın “Sükût ikrardan gelir” atasözünü unutmayıp bu konuda kamuoyunu aydınlatması sanırım en doğru hareket olur!

“Milyarlarına milyar katmak” ciddi bir iddia!

Ergün Poyraz hayata tutundu!


Ergün Poyraz, cesur yürekli yazarlardan biridir.

İnandığı ilkeleri savunduğu için başına gelmedik kalmadı! Yıllarca cezaevinde yattı, çıktı, fakat doğru bildiği yoldan şaşmadı.

Bu defa Kuşadası’ndaki evinin önünde beş-altı kişiden oluşan gözü dönmüş saldırgan bir grup tarafından vahşice darp edildi, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı, günlerce yoğun bakımda ölümle mücadele ederek hayata tutundu.

Günümüz Türkiye’si, ne yazık ki, bu hale geldi... Gazeteciler, yazarlar saldırıya uğruyor, sokaklarda dövülüyor ya da hapse atılıyor!

Görüşlerine ister katılır, ister katılmazsınız. Fakat, demokratik bir ülkede kimsenin aykırı görüşteki yazarlara, gazetecilere zorbalık yapmaya hakkı yoktur!

Nasıl bir yönetimdir, nasıl bir demokrasidir bu? Yasalara ne oldu?

Saldırıların ardı arkası kesilmiyor...

Daha önce Ankara’da, İstanbul’da meydana gelen çeşitli saldırılardan biliyoruz. Polis sanıkları bulup yakalıyor ama sonra bir bakıyorsunuz adliyede serbest bırakılıyorlar. Nasıl bir adalettir bu?

Ölümden dönen Ergün Poyraz’a “Geçmiş olsun” diyor, saldırıyı lânetliyorum!

TEBESSÜM

Kafada kırılan tabaklar!


Meyhanede içkiyi fazla kaçıran iki sarhoş kıyasıya dövüşmeye başlar.

Orada bulunan Temel kavgayı görünce, insanlık adına aralarına girip kavgacıları ayırmak ister. Fakat bu arada fena halde hırpalanır ve kafasında iki tabak kırılır.

Meyhaneci koşarak gelip heyecanla sorar:

“Aman Temel’ciğim, kafana bir şey olmadı ya...”

Temel dertli dertli başını sallayarak:

“Olmayan kafaya bir şey olmaz!” der ve ekler:

“Eğer bende kafa olsaydı, o iki sarhoşun arasına girer miydim?”

GÜNÜN SÖZÜ


Uzun yaşamak pek önemli değil, iyi yaşamak önemli!