Kapanmayan bir yara bu!

Yaşları 80 ile 90 arasında olan emekli generaller bir yıldır cezaevinde yaşam mücadelesi veriyor.

14 emekli paşadan sadece 83 yaşındaki Çevik Bir, ağır hastalığı nedeniyle 1 Ağustos günü tahliye edildi.

Türk Ordusu’na yıllar boyu şerefiyle hizmet etmiş olan diğer paşaların hücre cezaları (mahkeme kararına göre) ömür boyu sürecek!

Rütbeleri de sökülen emekli generallerin suçu, 28 Şubat 1997’de Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni cebren düşürmeye ve devirmeye iştirak etmek!

Bu iddia inandırıcı değildir! Çünkü zamanın Başbakanı Necmettin Erbakan “28 Şubat askeri bir darbe değildir.” diye açıklama yapmış, zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de Erbakan’ı doğrulamıştı.

Hal böyle olunca, kamuoyu doğal olarak bir kumpastan şüpheleniyor ve verilen cezanın haksız olduğunu düşünüyor.

Bu hazin konu, toplum vicdanında açılan yarayı kanatmaya devam ediyor!
★★★

Çetin Doğan Paşa, müebbet hapse mahkûm edilen 14 emekli generalden biridir... 82 yaşındadır...

Güneydoğu’da kanlı teröristlerle mücadele eden, Kuzey Irak’a yapılan pek çok sınır ötesi operasyonu başarıyla yöneten Çetin Doğan, Ege Ordusu ve 1’inci Ordu Komutanlığı da yapmıştı. 2003 yılında emekli oldu.

Önceki gün, Çetin Doğan Paşa’nın muhterem eşi Nilgül Doğan hanımdan ıstırap çığlığına benzeyen, kısa fakat hazin bir mektup aldım. Bu mektubu okurlarımla paylaşmak istiyorum. Okuyalım:

★★★

Sayın Rahmi Turan,

Bildiğiniz gibi Ağustos’un 19’unda eşlerimizin ‘28 Şubat’ diye anılan sahte, kurgulanmış bir davayla tutsak edilmeleri tam bir sene olacak.

Giydikleri üniformaları tenleri olmuş, ülkenin esenliği, bekası için ölmeyi göze almış, onurlarını her şeyin üstünde tutan bu askerlere atılan iftiranın, verilen hukuksuz cezaların onlarda ve yakınları olarak bizlerde açtığı yaraların bedelini kimler ödeyecek?

Sahte olduğu defalarca kanıtlanan delilleri göz ardı ederek, hiç tereddüt etmeden ‘müebbet’ kararı verenlerin, verenlere göz yumanların vicdanları hiç mi sızlamıyor? Geceleri başlarını yastığa nasıl koyuyorlar?

Atatürk’ün gerçek askerlerine yapılan bu zulüm kabul edilemez. Artık isyanlardayız! Yeter! (Nilgül Doğan)

“İyileş, tavla oynayalım”


Başkent Hastanesi’nde, dünyaca ünlü doktorumuz Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın denetiminde “Kemoterapi tedavisi” gören meslektaşımız Yavuz Donat’tan iyi haberler var. Hastalık semptomlarının kaybolduğu belirtiliyor.

Rahatsızlığına rağmen yazılarına devam eden Yavuz Donat, Türktime vasıtasıyla tüm dostlarına “İyiyim” mesajı yolladı.

Yavuz Donat’ın en çok sevdiği, iddialı olduğu ve oynamadan duramadığı oyun “Tavla”dır.

Bodrum’daki dostları Yavuz Donat’a benim vasıtamla “Sevgili Yavuz, Ankara’da tamamen iyileşip Gündoğan’a gel de tavla partilerine devam edelim.” diye mesaj yolladı.

TEBESSÜM

Fiyatları kim arttırıyor?


Diyanet İşleri Yüksek Kurulu’nun “Fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren Allah’tır.” şeklinde fetva vermesi, bir vatandaşı şaşkına döndürmüş... Arkadaşı ile bu konuyu tartışan adam:

“Hem vallah, hem billah, Allah’ın işi çok zor!” diyerek yaratana şöyle seslenmiş:

“Yüce Tanrım! Sen koskoca evreni meydana getir, Güneş’i, Ay’ı, Dünya’yı yarat ve yönet, sonra da bunca işinin arasında gel Türkiye’de yumurta fiyatlarını ayarlamaya çalış! Olacak şey mi bu?”

GÜNÜN SÖZÜ


Bir gün gramlar bir olur, kilodan hakkını alır. (Âşık Mahzuni)