Zamsız geçen günümüz yok! Ne olacak bu milletin hali?

Türkiye’yi Türk vatandaşları için pahalılık cehennemine çevirdiler ama hâlâ iyilik masalları anlatıyorlar... Halimize şükretmemiz, sabretmemiz lâzımmış!

Türk milleti eziyet çekmek için mi yaratıldı?

Bu zihniyetle, başta ekonomi olmak üzere, hiçbir meselenin çözüleceği yok!

Temmuz başında yapılan maaş zamları, çarşı-pazar fiyatlarının artışına ulaşmaktan çok uzak!

Ülke nüfusumuzun büyük bir bölümü dar gelirli... Bu insanlar ne yapacak, nasıl yaşayacak?

★★★

Sarayda oturanların rahatları yerinde... Bu nedenle ülke sorunlarına dürbünün tersi ile bakıyorlar. Halkın sıkıntılarını küçük görmelerinin sebebi bu! Tok insan açın halinden anlamıyor!

Mutfaktaki yangının etkilemediği kesim yok!

Bilge bir siyasetçi olan rahmetli Demirel “Boş tencere her iktidarı götürür!” derdi.

Bu söz tabii ki, AKP için de geçerlidir.

Her ürüne yapılan zamlar yetmiyormuş gibi devlet vergileri de arttırdı. Halkımız geçen yıla göre daha fazla vergi ödüyor ama iktidara bu da yetmiyor!

2022 yılı bütçesini 6 ayda tükettiler!

Tatile girmeden önce Meclis’ten hızla geçirilen ‘880 milyar 774 milyon 775 bin liralık ek bütçe’nin sebebi budur.

“Ek bütçe, ek ödenek” vatandaşa yeni vergiler geleceğinin habercisidir.

Fakat... İktidara bu da yetmeyecek! Çünkü israf o kadar büyük ki, hesapsız harcamalara para yetiştirmek mümkün değil!

★★★

AKP iktidarının sorunları çözecek gücü kalmadı. Şimdi ne yapacak?

Çareyi susturma ve korkutma yasası hazırlamakta buldular!

Sonu gelen iktidarlar hep böyle yapar! Demokrasiyle ilgisi olmayan çağ dışı sansür yasaları çıkartırlar.

AKP iktidarı da “Dezenformasyon Yasası” adı altında ilkel bir sansür yasası hazırladı. Tasarı şimdilik geri çekildi ama sonbaharda yine gündeme gelecek!

Akılları sıra hapis tehdidi ile haberlerin yayılmasını önleyip halkın kötü gidişten haberdar olmamasını sağlayacaklar!

Yani, millet okumayacak, görmeyecek, bilmeyecek!

Allah aşkına, insanlarımız o kadar salak mı? İçinde bulundukları hazin durumu bilmiyorlar mı?

★★★

Son Osmanlı Padişahı Vahdettin halkı bir koyun sürüsü olarak görürdü. Onun:

“Bu halk sürüdür. Başlarına bir çoban lâzım. O çoban da benim!” sözü tarihe mal olmuştur.

Aradan 100 yıl geçti ama o zihniyet değişmişe benzemiyor!

Halkı hâlâ sürü olarak görenler var. Tabii ki, yanılıyorlar!

Bu gerçeği seçim sandığında net olarak göreceğiz.

“Yanıltıcı bilgiyi yaymak” gibi ucu açık, ne olduğu belirsiz, muğlak gerekçelerle gazetecilere 3 yıla kadar hapis getirilmek istenmesi nedir? Bu aslında, gerçeklerden kaçan iktidarın endişe ve korkularının dışa yansımasıdır!

Peki, sonuç ne olur?  Evet, bu antidemokratik yasa ile muhalif gazeteciler hapse atılabilirler! Fakat iktidarın akıbeti değişmez!

Sonuç, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun, SÖZCÜ yazarı Ruhat Mengi’ye dediği gibi olur ve:

“Millet İttifakı seçimi yüzde 99.99 kazanır!”

Hıncal Uluç ve Yavuz Donat


İki ünlü meslektaşımız aynı günlerde ağır şekilde hastalandı. Hıncal Uluç yoğun bakımda tedavi edildi, Yavuz Donat da ciddi bir ameliyat geçirdi.

İki arkadaşımızın da sağlık durumlarının iyiye gittiği haberlerini alıyoruz.

Hıncal Uluç’un ağabeyi Öcal Uluç, sosyal medyada kardeşinin öldüğü şeklinde haberler yayanlara ateş püskürerek:

“Cibilliyetsizler sosyal medya cinayeti işlediler. Kardeşim Hıncal iyileşme yolunda bizleri, sevenlerini mutlu edecek adımlar atmaya devam ediyor” dedi.

Yavuz Donat’ın eşi Canan Hanım da:

“Dualarımız kabul oldu, çok şükür eşim iyileşti. Ameliyat ekibiyle birlikte herkese minnet ve şükran duygularımızla...” diye yakınlarına mesajlar yolladı.

Hıncal Uluç ve Yavuz Donat’a geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyorum.

GÜNÜN SÖZÜ


Tanrı insanı iyi yaratmıştır. Onu bozan toplumdur!