Sırtımız duvara dayandı! Gideceğimiz yer, sığınacağımız liman kalmadı artık...

Bu iktidarın, vatandaşı, düştüğü enflasyon ve pahalılık tuzağından kurtaracağı yok!

Bilgisi de, becerisi de, gücü de buna yetmiyor.

Göz göre göre vatandaşı yoksulluğa sürüklediler!

Son dolar operasyonlarında insanlar paralarını kaybettikleri gibi, küçümsenip alay konusu da oldular...

“Küçük yatırımcılar çarpıldı” diyen Maliye Bakanı Nebati, neden büyük balıkların küçük balıkları yemesine izin verdi acaba? Küçük yatırımcıyı neden uyarmadı, koruyup kollamadı? Yazık!

★★★

Ülkede işlerin düzelmesini boş yere bekliyoruz.

Bu zihniyetle (NAS var deyip yanlışlara Allah’ı ortak etmeye çalışmakla) hiçbir şey düzelmez!

Aslında, iktidar kanadında bir çaresizlik var. Bunu, vatandaşlara yaptıkları çeşitli tavsiyelerden anlıyoruz.

Şöyle biraz gerilere göz atınca, “TEBESSÜM” sütununa yazabileceğimiz önerilerde bulunduklarını görüyoruz. Mesela:

Bir muhterem kalkmış “Porsiyonlarınızı küçültün” diye önermişti.

Bir diğeri “Yiyecek istiflemekten vazgeçin” demişti. Sanki milletin istif edecek hali kaldı!

Biri de kalkmış “Az harcama yapmak istiyorsanız çarşıya-pazara aç karnına gitmeyin” diye akıl vermişti.

Elektriğe de, doğalgaza da müthiş zamlar geldi. Akaryakıta zam ise dur-durak bilmiyor.

İnsaf dışı fiyat artışları nedeniyle bu kış vatandaş çok zor ısınacak.

Doğalgaz zamları bana Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in müthiş (!) önerisini hatırlattı.

“Vatandaşlarımızın tasarrufa riayet etmesini istiyoruz” diyen Enerji Bakanı bunun formülünü:

“Evlerinizde 1 derecelik sıcaklık değişikliği, yani 23 derece yerine 22 derecede ısınmanın aylık faturanıza etkisi yüzde 7 olur. Bunu 7’den 70’e herkesin yapması bir vatandaşlık görevidir. Enerji konusunda hem dışa bağımlıyız, hem de gereksiz yere bu enerjiyi üretebilmek için kaynak tüketiyoruz” diye açıklamıştı.

İşte, Enerji Bakanı’nın enerji sorununa bulduğu çare (!) buydu. Müthiş zamlardan hiç söz etmiyor “Kombilerinizi biraz kısın” yani “Biraz üşüyün canım, ne olacak?” diyordu.

Helâl olsun! Ne kadar parlak bir buluş, ne kadar harika (!) bir çözüm değil mi?

★★★

84 milyon insan kara kara bu kışı nasıl geçireceğini düşünüyor.

Para yok, pul yok, zamlar çok!

AKP’nin 20 yıl sonra halkı getirdiği nokta bu!

İnsanlarımız zamlarla, soğukla, açlıkla imtihan ediliyor!

Hani ekonomimiz uçuyordu, hani dünya bizi kıskanıyordu, ne oldu Allah aşkına?

Ey vatandaş! Kasaptan et alma, gidip kuzu kes!


İktidar partisi mensuplarının, milleti, geçim sıkıntısından kurtarmak için dahiyane buluşları vardı. Mesela “Porsiyonlarınızı küçültün” ya da “Kombilerinin derecesini düşürün (yani üşüyün)” diyorlardı.

En muhteşem (!) çözüm önerisini ise AKP’nin en küçük ortağı Büyük Birlik Partisi’nin Genel Başkanı (BBP) Mustafa Destici yaptı.

Aklıma “Ekmek bulamıyoruz” diyen halka “Ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin” dediği söylenen Fransa Kraliçesi Marie Antoinette geldi.

Mustafa Destici’nin sözleri de bunun bir benzeri olarak tarihe geçecek!

Halktan kopuk olduğu anlaşılan BBP lideri,
hayat pahalılığından yakınan yurttaşlara harika (!) bir tavsiyede bulunarak şöyle dedi:

“Ben kasaba gidip 100 liralık et almıyorum. Gidip kuzuyu kestiriyorum ya da toplu bir hayvanı ortadan parçalayıp alıyorum. Buna herkes dikkat etsin!”

Ne kadar muhteşem (!) bir çözüm önerisi, değil mi?

Koşun vatandaş, koşun... “Kasaptan et alamıyorsanız kuzu kesin!”

GÜNÜN SÖZÜ

Saatin iyiliği sürekli koşmasından değil doğru gitmesindendir!