Anayasa değişikliği Cumhur ittifakının da, 6’lı masanın da gündeminde. 9 başlıkta 84 maddelik Anayasa Değişikliği önerisi hazırlandı. Ancak uzlaşma ile çıkarılması gereken Anayasa değişikliği için TBMM’de uzlaşma olacağına ilişkin işaret yok. Anayasa değişikliğine bağlı olarak Siyasi Partiler Kanunu’nda, Seçim Kanunu’nda köklü değişiklikler ve siyasetçiler için “Etik Yasası” çıkarılması da gerekiyor. Bu düzenlemeler birbirini tamamlayıcı olacak. Cemil Çiçek’in TBMM Başkanlığı döneminde çok önemli adım atıldı. İlk başta 30 Anayasa hukukçusu bir araya gelip Meclis’in sıfırdan Anayasa hazırlayıp hazırlayamayacağını tartıştı. 30 hukukçudan 28’i hazırlayabileceği konusunda görüş belirtti. Her siyasi partiye, Anayasa çalışmalarıyla ilgili danışman alma yetkisi tanındı. Bunların parası da TBMM tarafından karışlandı.

13 BÖLGE TOPLANTISI

Görüşleri, bakışları farklı olsa bile tam 60 maddede değişiklik yapılması konusunda bütün partiler uzlaştı. Anayasa Komisyonu üyeleri 13 yerde bölge toplantıları yaptı. Gidilen yerlerde sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alındı. Taslağa son şekli verildi. Buna göre 60 maddenin partilerin ortak kararıyla hemen çıkarılması mümkün olacaktı. Hatta yargı ile ilgili bölümlerde de uzlaşma sağlanmıştı. Ancak işin içine hukukçu dışındaki bazı siyasetçiler karıştı ve o değişikliklerin yapılması engellendi. Anayasa değişikliğiyle ilgili 32 bin sayfa tutan notlarda her kesimin görüşleri yer aldı. Şimdi yine Anayasa değişikliği siyasi partilerin gündeminde. Aslında bütün dokumanlar hazır. Ancak yine bölge toplantıları yapılacak, yine sivil toplum kuruluşları ve hukukçuların görüşleri alınacak. Yani elde bulunan, özenle, emekle hazırlanmış, TBMM arşivinde bulunan belgelerden yararlanılmayacak.

SİYASETİN FİNANSMANI

Cemil Çiçek, Adalet Bakanlığı döneminde “Siyasetin Finansmanı” konusunda yasa tasarıs hazırladı. Tasarı Genel Kurul’a kadar indi. Ancak ne olduysa oldu, kanunlaşması engellendi. Oysa bu yasa çıkarılmış olsa siyaset şeffaflaşacak, güven duyulacak. Bazı siyasetçiler, seçilebilmek için milyarlarca lira harcıyor. Bunun kaynağı nedir bilinmesi gerekiyor. Aslında Cumhurbaşkanlığı seçiminde siyasetin finansmanı için bir şeffaflaşma dönemi başlamıştı. Onunla sınırlı kaldı. Seçim döneminde siyasetçiye sponsor olanlar, bunun karşılığını kat kat alıyor. Bu bazen ihale, bazen kat, bazen rant olarak değişiyor. Kaynağı belli olmayan paraların artık siyasette yeri olmamalı. Kimden ne yardım alındıysa bunlar ortaya konulmalı. Böyle bir yasa çıkarılır mı? Biraz zor gözüküyor.

SİYASİ ETİK

Önemli düzenlemelerden birisi de “Siyasi Etik Yasası”dır. Siyasi etik konusunda AKP adına Köksal Toptan, CHP adına Oktay Ekşi, MHP adına Sümer Oral, HDP adına Adil Zozani yasa teklifi hazırlamıştı. Bütün siyasi partilerin ittifakıyla hazırlanan yasanın geçmesinde de bir engel yoktu. Ancak yine birileri bir şeyler buldu. İşi olanların zamanında bunu tasfiye edemeyecekleri gerekçe gösterildi. Oysa yasaya bir geçici madde konulup süre belirtilir ve bu gerekçe ortadan kaldırılırdı. 6’lı masanın ilk çıkarmak istediği “Etik Yasası”na bakalım kimin, hangi gerekçelerle karşı çıkacağını zamanı geldiğinde öğreneceğiz. Siyasi Partiler Kanunu’ndan hep “Lider sultası var” diye şikayet edilir. CHP’nin Anayasa değişikliğine bağlı olarak Siyasi Partiler Kanunu’nda da değişiklik amaçlanıyor. Yani lider sultasının ortadan kaldırılması amaçlanıyor. 6’lı masanın gündeme getirdiği her konuda tartışma, şikayet var. Bunların kaldırılması için seçim bir fırsattır.

Bilecik’in vefası


Kent Konseyi “Bilecik’e Değer Katanlar Buluşması” gerçekleştirdi. 3 bin kitap okuyan Eko Turizm girişimcisi Bedriye Berber Engin de Almanya’da, Vietnam’da çömlekçiliği öğreten çömlek sanatçısı Salim Yaşar da, milli atlet Mehmet Terzi de oradaydı. Kentin ilk Belediye Başkanı Ali Dedeoğlu, eski başkanlardan Necati Önen, İsmail Atak, üniversitenin ilk rektörü Azmi Özcan, şair Salih Korkmaz da unutulmamıştı.



Unutulmayanlardan birisi de 1993-1999 yıllarında Bilecik Valiliği yapan, döneminde 6 organize sanayi sitesi yaptıran, işsizliği bitiren merhum Refik Arslan Öztürk’tü. Şeyh Edebalı’nın türbesinin bulunduğu bölgeyi askerlerle, öğrencilerle birlikte duvarlar örerek, fidanlar dikerek, taş, çimento taşıyarak ve de devletin bir kuruşunu bile harcamadan ihya eden Vali Öztürk’ü, Bilecikliler unutmamış. Makam aracına binmeyen, toplantılara otobüsle gidip-dönen Öztürk’ün Bilecik’ten ayrılalı 23 yıl olmasına rağmen unutulmaması, “Bilecik’e Değer Katan” 10 isim arasında adının olması belki de en çok beni mutlu etti. Çünkü, o benim 2020 yılında kaybettiğimiz ağabeyimdi.

Kent Konseyi Başkanı Seyfi Özgen’in davetine uyup Bilecik’e gittim ve rahmetli ağabeyim Refik Arslan Öztürk adına düzenlenen plaketi aldım, onun için yazdığım “Vali Bey” kitabımı da imzaladım. Anıları dinleyince tabii ki gözyaşlarıma hakim olamadım. En büyük teşekkürüm kendilerine hizmet edenleri unutmayan kadir kıymet bilen, vefalı Bileciklilere...