Geçici Koruma Altında Tutulan Suriyeli Sığınmacıların kaçının ‘Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı’na alındığını öğrenmek için milletvekilleri üç yıldır soru önergesi veriyor. İçişleri Bakanı, milletvekillerinin sorularına cevap verme gereği duymuyor, “Kanun ve yönetmeliklere göre işlem yapıldığını” yazmakla yetiniyor.

İçişleri Bakanlığı Sözcüsü, sadece belli yayın organlarını davet edip ülkemizdeki Suriyeli, Afganistanlı ve diğer ülkelerden gelenlerle ilgili sayılar verdi. Niçin belli gazeteler? Diğerleri bu ülkenin gazetesi, gazetecisi değil mi? Bu ayrımcılık neden?

YAZIK...YAZIK

İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı, Geçici Koruma Altında Tutulan Suriyeliler ve diğer ülkelerden gelenlerle ilgili sayıları açıkladı. Bunlardan kaçının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına alındığını söyledi. Kıyamet mi koptu? Keşke, benzer bilgileri İçişleri Bakanı da soruları üzerine milletvekillerine vermiş olsaydı. Yine kıyamet kopmaz, onca gerginlik de yaşanmazdı.

Açıkça yazayım, ben geçmişte devletimizin verdiği bilgilerin doğru olduğuna hep inanıyordum. Ancak, bugün bağırıp çağıran, önüne gelene hakaret eden, olayları eğip-büken siyasetçiler olduğunu gördükçe, içinizden “Bunun neyine güveneyim” diyorsunuz.

Yakın bir dönemde Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, bana yaptığı açıklamada 900 bin Suriyeli’nin vatandaşlığa alındığını açıklamıştı. Böyle bir iddianın doğru olup olmadığını en azından İçişleri Bakanlığı’na sormanız, onlardan aldığınız cevabı da aynı haber içinde yazmanız gerekir. Başında da belirttim, onlar gazeteleri kendilerine göre, “Bizden- karşı taraftan” diye bölmüş. Bu ülkede bölücülük siyasetçiler eliyle yapılıyor. Yazık... Çok yazık.

KARTLAR NASIL VERİLİYOR?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriyeli sığınmacılara nasıl kimlik verildiğini sormuştu. Öyle ya, gelenler arasında terör örgütleri mensupları da bulunuyordu.

- Ellerinde pasaport olanlardan fotokopileri ve tercümeleri, parmak izleri, biyometrik fotoğrafları alınarak adres beyanından sonra kendilerine 99 rakamıyla başlayan “Geçici Koruma kimliği” verildi.

- Suriye nüfus idarelerinden alınan aile nüfus cüzdanı beyan edilerek ve tercümeleri yapılarak, aile bireylerinin parmak izi alınıp fotoğrafları çekilerek, adres kayıtları alınmak suretiyle “Geçici Koruma Kimliği” verildi.

- Nüfus Cüzdanı olanlardan, kimliğin aslı ellerinden alınıp tercümeleri yapılarak, parmak izi alınarak, fotoğrafları çekilerek adres beyanından sonra “Geçici Kimlik Kartı” düzenleniyor.

SORUN BUNLARDA

- Yanlarında kendilerini tanıtıcı hiçbir belge ve bilgi bulunmayan sığınmacılar ise kendi beyanları esas alınarak adı, soyadı, baba ve anne adları, Suriye’de nerede yaşadıkları, yaşları, eğitim durumları, meslekleri sorularak kişisel beyan belgesi düzenleniyor. Bu belge şahsa imzalatılıyor. Alınan bu belge karşılığı parmak izi ve fotoğraflama işlemleri, adres bilgileri ardından “Geçici Koruma Kimliği” veriliyor.

İşte sorunlu olan: Ülkelerinde değişik olaylara karışmış kişiler, ülkemizde “Geçici Koruma Altına” alınıyor. Bu kişiler ülkemize gelmeden önce ülkelerindeki yaşamları, kimlikleri, durumları hiç araştırılmadan, haklarında sağlıklı bilgi alınmadan ülkemizde yaşıyorlar. İşin kötüsü bunlardan vatandaşlığa bile alınanların olabileceğidir. Bakanlık, gerçek kimliği bilinmeden bu durumda olanlardan vatandaşlığa alınanlar olup olmadığını da açıklamalı.

YÖNTEMLER ÇOK

Suriyelilerin durumu hangi koşula uyuyorsa ona göre vatandaşlık veriliyor. Bunları bazılarını sıralayalım:

- Öğrenci dört yıllık üniversiteyi bitirdikten sonra vatandaşlık başvuru hakkı elde ediyor. Bunlar genelde vatandaşlığa alınıyor.

- Ülkemizde kesintisiz iki yıl sigortalı çalışan Suriyeliler vatandaşlığa geçme hakkından yararlanıyor.

- Hiçbir araştırma, sorgulama yapılmadan, Göç İdaresi Başkanlığı’nda excel listelerinden gelişi güzel seçilen ve İl Göç İdaresi Müdürlüklerine “Bu kişilerin vatandaşlık işlemlerini başlatın” dedikleri kişiler var. Bu kişiler eldeki haberleşme numaralarından aranarak merkeze davet ediliyor ve aile bireylerinin vatandaşlık işlerinin başlatılacağı söylenerek evraklarını hazırlayıp teslim etmeleri isteniyor.

BEBEKLERİ YOK SAYMAYIN

- İl Göç İdaresi Müdürlüğü hazırlanan dosyaları valilikteki komisyonlara gönderiyor. Genelde tamamına yakını “Olur” alarak işlemlerinin devamı için Vatandaşlık Genel Müdürlüğü’ne gönderiliyor. Onlarla ilgili son işlem ise Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlığa kazandırılmaları oluyor. Hayırlı olsun.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu çok mu zor sorular yöneltti de, kendisine cevap vermek yerine İl Göç İdaresi Müdürlükleri önüne afişler asıldı, Devletin göç politikası olduğu belirtildi. Tabii ki göç politikası olmalı, sıradan bir ülke değiliz. Ama sormadan da edemiyoruz, Türkiye’den ülkelerine dönen Suriyelilerin azaldığını söyleyenler, 752 bin bebeği doğmamış mı sayıyor. Bırakın azalmayı, ne kadar arttığı hesaplanmalı.