Kamuoyu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD gezisi ve hamburger yemesi ile meşgul edilirken ABD’nin Atina Büyükelçisi George Tsunis büyük bir skandala imza attı. Yunan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopoulos ile birlikte Taşoz Adası’nın işgalinin yıldönümü törenine katılan ABD Büyükelçisi, işgali kutladı.

Yunanistan, Birinci Balkan Savaşı sırasında 30 Ekim 1912’de Taşoz adasını işgal etmişti. Bu adada düzenlenen kutlama töreninin haberleri Yunan Savunma Bakanlığı resmi internet sitesinde de yayımlandı.

KİMİN EMRİYLE?

Tören, Yunan Savunma Bakanı Panagiotopoulos’un Taşoz Adası meydanındaki “İşgal anıtına” çelenk koyması ile başlıyor. ABD’nin Atina Büyükelçisi Tsunis de, Albay rütbesindeki ABD Deniz Subayı ile birlikte Yunan işgal anıtına çelenk koyuyor. Ardından Taşoz Adası iskele bölgesinde düzenlenen askeri geçit törenini izleyen Büyükelçi Tsunis, Yunan askerleri ile birlikte hatıra fotoğrafları da çektiriyor. Mondros ve Paris anlaşmalarına göre gayriaskeri statüde olması gereken adada, Yunan askerleri geçit töreni yapıyor, ABD büyükelçisi de onları selamlıyor, sonunda alkışlıyor.

Büyükelçi ve albayın Taşoz Adası’ndaki işgal kutlamalarına ABD Başkanı Biden’ın ve Pentagon’un talimatıyla katıldı. Çünkü, diplomatik teamüllere göre ABD Yönetiminin ve Pentagon’un talimatı ve izni olmadan Büyükelçinin ve albayın bu tür törenlere katılması mümkün değil. Büyükelçi Tsunis ve ABD Yönetimi, 13-14 Şubat 1914 Altı Büyük Devlet Kararı ile 1923 Lozan Antlaşması’nın 12. ve 13. Maddelerini açıkça ihlal etti.

ALAY VE ABD SİLAHLARI

Yunan asıllı ABD vatandaşı George Tsunis’in, ABD Başkanı Biden tarafından Atina Büyükelçiliği’ne aday gösterildi. ABD Senatosu, 10 Mart 2022’de adaylığını onayladı ve göreve başlatıldı. George Tsunis’in, 7 Ekim 2022’de tweeter hesabından yaptığı paylaşım da tepki çekmişti. Girit Adası’na demirleyen ABD Uçak Gemisinin fotoğrafını, büyükelçi, “İki güzel şey yan yana, Yunan doğası ve Amerikan gücü” notuyla paylaşmıştı.

Yine bir hatırlatma yapalım: 13-14 Şubat 1914 Altı Büyük Devlet Kararı (Almanya, Avusturya-Macaristan, İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya) ve 1923 Lozan Antlaşması’nın 12. ve 13. Maddelerine göre gayri askeri statüde olan Taşoz Adası’na bir Yunan Alayı konuşlandırıldı. Alayın envanterinde ABD yapımı silah ve araçlarda var. Altı Büyük Devlet Kararı ve Lozan Antlaşması’nı ihlal eden Yunanistan, Taşoz Adası’na yerleştirdiği askerler ile silah ve araçları teşhir etmekten de çekinmiyor. Adada konuşlu Yunan askerlerinin ABD yapımı 81 mm.lik havanlar ile M-16 Piyade tüfekleri ve Hummer jeep kullanıyor.

Taşoz’da düzenlenen törenden sonra Yunan Savunma Bakanı, “Taşoz’un 110 yıl önce Osmanlı boyunduruğundan, Yunan Deniz Kuvvetleri tarafından kurtarılışının  yıldönümünün kutlandığı bu aydınlık günde, ABD’nin Yunanistan Büyükelçisi Bay George Tsunis’in varlığıyla daha da güzelleşti” dedi.

TÜRKİYE NE YAPMALI?

Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım,  adalarımızın işgalini, gayriaskeri statüde olanlarla ilgili anlaşmalara uyulmadığını her fırsatta belgelerle anlatıyor. Yalım, Yunanistan’a Taşoz Adası dahil Kuzey Ege Adalarının egemenliği değil sadece kullanma hakkı verildiğini hatırlatıyor.

Anlaşmalara göre Kuzey Egede bulunan Taşoz, Semadirek, Limni, Midilli, Sakız, Sisam, Ahikerya, İpsara ve Bozbaba’dan oluşan dokuz adanın mülkiyeti, egemenliği, deniz yetki alanları ve hava sahası ülkemize ait.  Türkiye’nin ne yapması gerektiğini Ümit Yalım şöyle açıklıyor:

“Gayriaskeri statüdeki Kuzey Ege Adalarını silahlandıran Yunanistan, Taşoz dahil toplam 9 ada üzerindeki kullanma hakkını kaybetmiştir. Türkiye, NATO, Birleşmiş Milletler ve Altı Büyük Devlet Kararı’nda imzası bulunan devletler nezdinde girişimde bulunarak adalardaki Yunan askeri birliklerinin geri çekilmesini sağlamalı, adalara Türk birlikleri yerleştirmeli ve Kuzey Ege Adaları üzerinde yeniden Türkiye’nin egemenliği tesis edilmelidir.”

Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı adalarla ilgili gelişmeleri son dönemde sıkça gündeme getiriyor. Bu konuda Birleşmiş Milletler nezdinde bazı şikayetlerimiz de oldu. Bakalım, nasıl sonuçlanacak? Bekleyelim, görelim...