Soru önergeleri, milletvekillerinin “olmazsa olmazı”dır. Kendilerine ulaşan bilgi ya da belgelerin doğru olup olmadığını da, önemli iddiaları da soru önergeleriyle gündeme taşıyorlar. Ancak, günümüzde bakanlar milletvekillerinin sorularını ya hiç cevaplandırmıyor ya da sözde “cevaplamış” oluyorlar.

Bakanlardan umudunu kesen ya da sorularına doğru dürüst cevap alamayan milletvekilleri  Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a da sorular yöneltiyor. Bakanın cevap vermediği sorulara Oktay cevap veriyor. Bazen de vatandaş gibi Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) başvuruyorlar. Oradan da olumlu ya da olumsuz cevap geliyor.

ÜÇ SORUDAN BİRİ CEVAPSIZ

CHP Yozgat Milletvekili Ali Keven, milletvekilleri tarafından bakanlara yöneltilen soru önergelerinin cevapsız bırakılmasına tepkili milletvekillerinden. TBMM Başkanlığı’na sunulan, başkanlığın da cevaplandırmaları için ilgili bakanlığa gönderdiği soru önergelerinden ancak üçte birine cevap verildiği ortaya çıktı.

Cevap verilenlerin de önemli bir bölümünün “sözde cevap” olduğunu belirtelim. Cevap bazen tek cümle, bazen da internet bağlantı adresi verilerek geçiştiriliyor. Üstelik tek satırlık cevabı da aylar sonra gönderiyorlar. Açıkçası, “Bize soru sormayın” deniliyor.

DÖRT AY SONRA

Gündemde, Suriye’den ülkemize sığınan “Geçici Koruma Altında” olan Suriyeliler var. Bunların kaçının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına alındığı merak ediliyor. Haklı olarak buna ilişkin de sorular yöneltiliyor. Soru yöneltenlerden birisi de CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan’dı. Tarhan’ın 17 Aralık 2021 tarihli kapsamlı soru önergesine İçişleri Bakanı 23 Mart 2022’de şu cevabı verdi:



Şimdi bu cevap mı? Tarhan da, “Soylu her zaman olduğu gibi kaçamak cevaplar arkasına saklandı ve verileri sakladı” dedi. Tarhan’ın vatandaşlıkla ilgili sorularının gerekçesi şöyleydi:

“Gündemi asıl meşgul eden Türk vatandaşlığını kazanan sığınmacı sayısı ve gayrimenkul alarak Türk vatandaşlığına geçenler. Ancak sorularımıza yanıt almayı bırakın bir kenara, sadece cevap vermiş olmak için bize vatandaşlık işlemlerinin 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu ile Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğe göre yapıldığına dair malumun ilanı bir cevap verildi. İçişleri Bakanı bu şekilde kaçamak cevaplarla aslında TBMM’nin Anayasa’da güvence altına alınmış bilgi edinme hakkını da açıkça gasp ediyor.”

CEVAP VERMEZSENİZ

Verilen bu cevap ile sadece bir milletvekili olarak Tarhan’dan veya TBMM’den değil, tüm Türk vatandaşlarından bilgi saklanıyor.  Bakan verilmesi gerektiği gibi cevap vermiyorsa, Milletvekili Tarhan da şu eleştiride bulunur:

“Türk vatandaşlığını parayla satanlar, özellikle Arap ülkelerinde yayınladıkları reklamlarla adeta emlakçılık yaparak vatandaşlık verenler gerçekleri saklıyor. Bakanlık bu verileri tutmuyorsa görevini yerine getirmiyor, yok eğer tutuyor ama bizimle paylaşmıyorsa o zaman da gizledikleri verilerde Türk Vatandaşlığının kimlere verildiğine dair kamuoyundaki endişeler teyit ediliyor demektir.”

SÖZLÜ SORU YOK

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde, milletvekillerinin sözlü soru yöneltme hakkı da yok. Bakanlar yazılı sorulara cevap vermeyince; bütün yük Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın üzerinde toplanıyor.

27. Dönem boyunca Bakanlara ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a gönderilen 61 bin 212 soru önergesinden, 21 bin 136’sına cevap gelmedi. Tarhan gibi Yozgat Milletvekili Ali Keven de bu durumdan yakınıyor ve şunları söylüyor:

“Kimi cevaplarda ise bakanlar lütfedip somut bilgi vermek yerine sadece internet bağlantı adresi veriyor. Böyle ciddiyetsiz bir anlayış olamaz. Yürütme, TBMM’nin halk adına kullandığı yasama yetkisine saygı göstermiyor. Oysa Meclis İçtüzüğüne göre ilgili bakanlar 15 gün içinde cevap vermek zorundalar.”

Milletvekillerinin “yok” sayıldığı, sorularına doğru dürüst cevap verme gereğinin bile duyulmadığı bir sistem tabii ki eleştirilir. Toplum şeffaflık istiyor. Aksine bakanların daha çok içe kapandığı, milletvekillerini yok saydığı bir dönemdeyiz.

Mersin metrosu 10 aydır imza bekliyor


Metronun temeli, Mersin’in düşman işgalinden kurtarıldığı 3 Ocak’ta atıldı. 18 kilometrelik metro için yurtdışından 3 milyar 450 milyon lira kredi alınacaktı.

Metro için ilk etapta harcanacak paranın 900 milyon lirası için Belediye Meclisinden 10 ay önce borçlanma yetkisi de alındı. Prosedürler zaman kaybettiriyor. Mersin’de “Metronun temeli atıldı ama inşaatına başlanmadı” yönünde propaganda da yapılıyor.

İlk istasyonun yapımı eski otogar bölgesinde devam ediyor. İkinci istasyon şimdiki tren garının bulunduğu bölgede olacak. Belediyenin finansman ihtiyacı var. Borçlanabilmek için 10 aydır imza bekleniyor. Böyle giderse metro işi sıkıntıya girecektir.

Cumhurbaşkanlığı Mersin metrosunu yatırım programına almışsa, finansmanı için hazinenin gerekli imzayı atıp bir an önce Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in önünü açmalı.