Kemal Kılıçdaroğlu, 2010 yılında CHP Genel Başkanlığı’na seçildikten sonra, koruma müdürlüğüne Koray Aslan getirilmişti. Genel Başkan’a karşı suikast, linç girişimleri yaşandı. Hep Kılıçdaroğlu’nun yanındaydı ve onu korumak için canla-başla görev yaptığı biliniyor.

Çubuk’un Akkuzulu köyünde şehidimizin cenaze törenine Kılıçdaroğlu da gitmişti. İşte orada Genel Başkan’ı linç etmeye kalkışan kalabalık vardı. Yumruklara, tekmelere karşı CHP liderini korumaları da bazı milletvekilleri ve partililerde kalkan olmuştu. Genel Başkanı’nın canına kast edilmiş, götürüldüğü evin bile yakılması için bağırmışlardı.

O GÜNDEN SONRA

İçişleri Bakanı, koruma müdürünün Akkuzulu’ya gideceğini emniyete zamanında bildirmediğini öne sürdü. Oysa durum öyle değildi. CHP’den, emniyete bildirildiği saat ve dakikası açıklandı. Buna rağmen bakanlık Koray Aslan hakkında soruşturma açtı. Müfettişler soruşturdu. Koruma müdürünün görevini eksiksiz yaptığını ortaya koydu ve disiplin cezasını gerektirecek durum olmadığı sonucuna vardı.

Yüksek Disiplin Kurulu, dosyayı müfettişlere iade etti. Ceza teklifinde bulunmaları istendi. Ne yapsın müfettişler, bu kez “3 günlük maaş kesimi” önerdi. Bakan gündeme getirdiği için Koray Aslan’ın mal varlığı araştırması yapıldı. Oradan da bir sonuç çıkmadı. Bu kez, koruma müdürünün misyon koruma eğitimi almadığını söyledi. Bunun da gerçek olmadığı ortaya çıktı.

EMNİYET İKİ KEZ UYARDI

Soruşturmalardan sonuç alamayan İçişleri Bakanlığı, Koray Bey’i 2’inci sınıf emniyet müdürü rütbesindeyken; ‘kadrosuzluk’ gerekçesini gösterip emekliye sevk etti. Buna rağmen; Kılıçdaroğlu, Aslan’ı bırakmadı, Güvenlik ve Protokol Müdürü olarak görevlendirdi. Aslan, yeni titriyle de Kılıçdaroğlu’nun fiilen koruma müdürlüğünü yapıyordu.

Baktılar olmuyor, İçişleri Bakanlığı, Koruma Müdürü Koray Aslan’ın görevden alınması için CHP’ye yazı gönderdi. Gerekçe olarak, Aslan’ın emekli olması nedeniyle emniyetle iletişiminde aksamalar yaşandığını gösterdi. Oysa aksayan bir şey yoktu. CHP Genel Başkanı buna rağmen değişikliğe gitmedi. Emniyet ikinci kez yazı gönderince değişiklik gerçekleştirildi.

Kılıçdaroğlu’nun Koruma Müdürlüğü’ne  Emniyet Müdürü Cihangir Sağıroğlu görevlendirildi. Gerilimin yüksek, Kılıçdaroğlu’nun sürekli hedef gösterildiği bir dönemde Cihangir Bey ve arkadaşlarını zor günler bekliyor demektir...

Size ‘TÜİK cezası’ gelebilir!


Yıllık enflasyon rakamları açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) enflasyonun  yüzde 36 olduğunu duyurdu. Ekonomistlerden oluşan ENAG ise yıllık enflasyonun yüzde 82.81 olarak gerçekleştiğini öne sürdü. Enflasyonu düşük gösterme konusunda müthiş bir çaba olduğu biliniyor.

Devletin önemli bir kurumu bu kadar tartışılır olmamalı. Vatandaş gibi siyasi parti genel başkanları da enflasyon rakamlarının gerçeği yansıttığına inanmıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, TÜİK’e gitmek istemesi de boşuna değildi. Demir kapılar üzerine kapandı ve girişi engellenmişti. Ne kadar engellenirse engellensin, halkımız da gerçeği biliyor, bazı kurumlara olan güveni daha da azalıyor.

KAPINIZ ÇALINABİLİR

Yasada, “İstatistiki birimler, ülkenin ekonomi, sosyal demografi, kültür, çevre, bilim, teknoloji ve ihtiyaç duyulan diğer alanlarda ki resmi istatistikleri üretmek üzere, Anayasa’da belirlenen temel haklar ve ödevler çerçevesinde kendilerinden istenen verileri, bilgileri Başkanlığın belirleyeceği şekil, süre ve standartlarda eksiksiz ve doğru olarak ücretsiz vermekle yükümlüdür” deniliyor.

TÜİK personeli hanenizi ziyaret edip; yüz yüze görüşme yöntemiyle ya da hanenizi ‘Alo 124 TÜİK Çağrı Merkezi’ veya diğer kuramsal hatlarımızdan arayarak anket uyguluyor. Sizlerden alınan bilgilerin yalnızca istatistiki çalışmalarda kullanılacağı söyleniyor.

PARA CEZASI

İstenilen bilgilerin belirlenen şekilde, zamanında, eksiksiz ve doğru bir biçimde verilmemesi durumunda para cezasına çarptırılacaksınız. Hem miktarı da öyle böyle değil tam 2 bin 977 lira. Bu cezayı ödeseniz bile bilgi verme yükümlülüğünüz ortadan kalkmıyor.

TÜİK’in adı kullanılarak başka amaçla araştırma yapılıyorsa; bu nasıl önlenecek? Bunlar belli değil. TÜİK’in de bu konuda önlem alması, halkı bilgilendirmesi gerekiyor. Vatandaş telefonla arayanın TÜİK elemanı olduğunu bilmeli ki sorularını cevaplandırsın.

Ülkemizin tartışmalı kurumunun sorularına cevap vermek zorundasınız. Aksi halde hem para cezası ödeyecek, hem de o sorular yine cevap vermek zorunda bırakılacaksınız. Bizden hatırlatması...