Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hüseyin Gazi Cemevi’ne geleceği henüz bilinmiyordu. Ya da biliniyor, çok gizli tutuluyordu. Ziyaretten bir hafta önce, Mamak Belediyesi’nden gelen görevliler, bundan böyle Cemevi’nin, türbenin bakımıyla kendilerinin ilgileneceğini söyledi. 20 yıldır ilgilenmeyen Mamak Belediyesi’ne ne olmuştu böyle?

Hemen işe koyuldular. Yemekhanesinden, kesimhanesine, bahçedeki şadırvanından oturma gruplarına kadar her şey yenilenmeye, cemevi boyanmaya, kameriyeler yapılmaya başlandı. Doğru dürüst yolu-izi olmayan, bugüne kadar belediyeden hizmet görmeyen Cemevi’ne giden yollar da asfaltlandı. Bakalım, bunun ardından ne çıkacaktı...

GİZLİ TUTULDU

Bunun nedeni anlaşıldı. Meslektaşımız İsmail Saymaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cemevini ziyaret edeceğini duyurdu. Bizler de konuyu araştırdığımızda bu ziyarete Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un, AKP MKYK Üyesi Metin Tarhan’ın ve İçişleri Bakanı’nın da eşlik edeceğini öğrendim.

Cumhurbaşkanı’nın, Cemevi’ni ziyaret edeceği açıkçası vakıf yetkililerinin aklından bile geçmemişti. Ankara’da üç cemevine yapılan saldırıdan sonra böyle bir ziyaretin yapılması kuşkusuz değişik anlamlar içeriyordu. Buna ilişkin de hayli yorumlar yapıldı.

Her şey, bakanlık danışmanı Ali Arif  Özzeybek’in, Hüseyin Gazi Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Mehmet Ali Ayyıldız ile yaptığı telefon konuşmasıyla gelişti. Özzeybek, Cemevi’ni Cumhurbaşkanı’nın ziyaret edeceğini, bunun önceden duyulmasının istenmediğini belirtti. Ayyıldız, bu bilgiyi vakıf ve Hüseyin Gazi Kültür ve Sanat Derneği yöneticilerinden bile son gününe kadar gizli tuttu. Nitekim, Cumhurbaşkanı’nın ziyaret edeceği gün vakıf ve dernek yöneticileri açıklama yaptı, kendilerine önceden bilgi verilmediğini duyurdu.

YERİ NİÇİN DEĞİŞTİRİLDİ

Cumhurbaşkanı’nın ziyareti kadar, Cemevi’nde Hacı Bektaş-i Veli, Hz. Ali ve Atatürk’ün resimlerinin bulunduğu yerden kaldırılması tartışma konusu oldu. Böyle bir değişiklik yapıldı mı? Evet yapıldı. Nedeni Cemevi Vakfı’nın bir yetkilisi SÖZCÜ’ye şöyle anlattı:

“Cemevi’nde solda Atatürk, ortada Hacı Bektaş-i Veli, sağda Hz. Ali’nin duvara çizilmiş yağlı boya resimleri bulunuyordu. Duvar nemlendiği için resimler bozuluyor, ancak bir ressam bulduğumuzda bunlar yeniden düzeltiliyordu. Bu resimler, Cumhurbaşkanı’nın yemekte oturduğu bölümün arkasında kalıyordu. Cemevi’nde tadilat yapılınca, biz de bunu fırsat bilip resimlerin bulunduğu duvarı boyattık. Resimleri, Cemevinde daha fazla kişinin daha rahat bir biçimde göreceğini dikkate alıp çerçeveletip astırdık. Yeni resim artık duvara yapılmış halde değil, çerçeveli. Resim yerinin değiştirilmesiyle Cumhurbaşkanı’nın bir ilgisi kesinlikle yok. Bu tamamen biz vakıf yönetiminin kararıdır.”

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarına da resim yerinin değiştirilmesini sordum. Onlar da, resim yerinin değiştirildiğini sonradan öğrendiklerini, bu değişiklikle kendilerinin bir ilgisinin olmadığını  belirttiler.

İFTARDA NE YENİLDİ?

Cumhurbaşkanı’nın Cemevi ve türbe ziyaretine değişik illerden Alevi Dedeleri de davet edildi. Ancak, bunlar arasından davetli olmalarına rağmen gelmeyenler oldu. Örneğin Tunceli Cemevi Başkanı Ali Ekber Yurt da davete katılmayanlar arasındaydı. İstanbul, Eskişehir, Bingöl, İzmir gibi illerden gelenler oldu. Ancak, konuştuğum bazı Alevi Dedeleri, gelenlerin bazılarının kendi ölçülerine göre “Dedelik” vasfı taşımadığını ön sürdüler. Bunların seçimiyle, vakfın bir ilgisinin olmadığını da öğrendim.

Gelelim ne yenildi, ne içildiğine. Kerbala’nın anlamı ve yaşananlarla ilgile mersiyeler, deyişler okundu. Dedelerden Derviş Tur ve Mehmet Göktaş lokma duası etti. “Lokma Duası” denilince aklınıza lokma tatlısı gelmesin. Yenilene, içilene lokma deniliyor. İftarda mercimek çorbası, etsiz taze fasulye, pilav vardı. Yemekten sonra misafirlere karpuz ikram edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da yemek sonrası, Kerbela’da yaşananları anlattı.

NE İSTEDİLER?

İftarda, Cumhurbaşkanı’ndan Alevilerin bir talebi olmadı. Cemevi’nden ayrılınca 1300 yıllık Hüseyin Gazi türbesine gidildi. Türbe duasını Alevi Dedesi Hüseyin Öz yaptı. Gerek türbeye gidilirken, gerek türbeden çıkıldıktan sonra bahçede bire bir yapılan sohbetlerde Alevi Dedeleri şu isteklerde bulundu:

-Cemevlerine hukuki bir statü kazandırılmalı ve ibadethane olarak tanınmalı.

-Elektrik, su, temizlik, bakım-onarım harcamaları Devlet tarafından karşılanmalı.

Cumhurbaşkanı, bu konuyla ilgili olarak Ali Arif Özzeybek’in çalışma yapacağını ve daha sonra kendisine bir rapor verileceğini belirtti, bunlardan yapılabilecekleri yapmaya gayret edeceğini söyledi. Dedeler, Cumhurbaşkanı’nın tavrını, yaklaşımını olumlu buldular.

MEMNUN AYRILDILAR

Bu arada Cumhurbaşkanı’nın cemevi ve türbeyi ziyaret etmesine tepki gösterenler de oldu. Konuştuğum vakıf yetkilileri, “Cumhurbaşkanı’nın ziyaret ettiği yer yalnız cemevi değil, Alevi Bektaşi Dergahı olması yönünden de anlamlı. Bu geliş Cemevlerine  meşruiyet kazandırıyor. Cumhurbaşkanı’nın gelmesiyle o yol açılabilir. Devletimizin en üst düzey yetkilisi cemevine, türbeye gelmek istiyorsa, ‘Gelmesin’ demek geleneğimizde yoktur. Açıkçası, Cumhurbaşkanı’nın geleceğini hayal bile edemezdik. Bu bakımdan gelişinden memnun olduk” dediler.

Cumhurbaşkanlığı kaynakları da kendilerinin çok güzel ağırlandığını, maneviyatı yüksek bir ziyaret olduğunu söylediler. Ancak, bu ziyarete karşı çıkanların Aleviler arasında hayli fazla olduğunu da bizzat Alevi liderlerinden öğrendim.