İki il, iki olay anlatacağım. İkisi de su ücretleriyle ilgili. Bir kentte, Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Cumhur İttifakı’nın oylarıyla su fiyatı düşürüldü, başka bir büyükşehir de ise zam yapılmasının zorunluluğu dikkate alındı, Millet İttifakı da zamma destek verdi.

Barajlarda su düzeyinin giderek azaldığı, yeni yatırımların mutlaka gerektiği her fırsatta gündeme getiriliyor. Belki şu anda suyumuz akıyor diye bu açıklamaları pek dikkate almıyoruz ama, su kesintileri başladığında, yatırımlar için niçin geç kalındığını belirtip kızacaksınız. İşte, o yüzden Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin caddelerde Ankara Sular İdaresi’nin iflas ettirilmek istendiğine ilişkin afişlerini mutlaka dikkate alınız.

ÖNERİ CHP’DEN

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li üyeleri, 2019 ve 2020 yılında su fiyatlarında indirim yapılması için önerge verdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, her fırsatta İSU’nun alt yapı yatırımları yaptığını bu yüzden zarar etmemesi ve siyasete malzeme edilmemesini söyledi. Bu açıklamalara CHP Grubu da anlayış gösterdi. “İSU, zarar etmesin” diye konuyu fazla uzatmayıp bütçesine oy birliğiyle destek oldu.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin AKP’li üyeleri ise CHP’li belediye zora düşsün “Ankara Sular İdaresi (ASKİ) iflas etsin” diye meclis çoğunluğu ellerinde olduğu için su ücretini yüzde 50 oranında indirdi. Burada, kamu kurumu düşünülmedi, Başkan Mansur Yavaş’ın açıklamaları dikkate alınmadı, parti çıkarı öne çıkarıldı.

BABANIZIN ŞİRKETİ

İSU’nun da ASKİ’nin de en büyük giderini elektrik oluşturuyor. Elektrik ücretlerine zam yapacaksınız, ancak su ücretlerinde yarı yarıya indirim... Oysa, su üzerinden partizanlık yapılmamalı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Engin Taşdemir,  kendi ilinde yaşanan bir olayla ilgili şu çarpıcı örneği anlattı:

“Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nde daire başkanlığı veya yeni bir müdürlüğü açılacaksa ihtiyaç olduğunu dikkate alıp destek oluruz. Ama İzmit Belediyesi’nde Veteriner Şube Müdürlüğü açılması isteniyor. AKP’li üyeler şerh koyuyor. Beyler hayırdır! Babanızın şirketi olsa böyle davranır mıydınız? Belediyeleri giderayak batırmak için elinizden geleni yapıyorsunuz.”

“EVET, İFLAS EDİYORUZ”

Yasaya göre su ücreti, maliyetinin altına satılamaz. Ankara’da suyun metreküpünün maliyeti 24, ücreti ise 13 lira. Ayrıca sosyal yardım alan ailelere 10 tona kadar ton başı 1 lira, öğrenci evlerine de  yüzde 50 indirimli su veriliyor. Zaten maliyetinin yarısına ücretlendirilen su tarifesine yüzde 50 indirim yapılması, ASKİ’yi işlevsiz hale getirecek.

Bu kararla, halka yıllık ortalama 300 milyon metreküp su sağlayan ASKİ’nin su tarife geliri yıllık yaklaşık 1.8 miyar lira olacak. ASKİ’nin sadece 2022 yılı elektrik ve personel gideri 2.3 milyar lira. Elektrik giderlerinin 2023 yılında fiyat artışları sonucunda yaklaşık 5 milyar lira olması bekleniyor. Dolayısıyla bu gelir, ASKİ’nin sadece yıllık elektrik giderini bile karşılayamayacak. O yüzden, Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Mecliste alınan su indirimi değil, ASKİ’nin iflas kararıdır” diyor. ASKİ’nin yıl sonuna kadar zararı 1 milyar 100 milyon lirayı bulacak.

Ankara’da suya yeni dönemde zam yapılmadı, kademeli su tarifesine geçildi. ASKİ abonelerinin yüzde 82’si en düşük kademedeki tarifeyle ücretlendiriliyor. Tarifeye ÜFE oranında artış yapılıyor. Bu da, belediyenin değil, hükümetin konusu.

SUYUMUZ MAHKEMELİK

Gelinen durum, ASKİ’nin devam eden altyapı çalışmalarının ve müteahhitlik hizmetlerinin de zorunlu olarak durmasına neden olacak. Bu süreçte su sağlaması için ASKİ’ye belediye bütçesinden para aktarılacaktır. Bu yüzden belediyenin büyük projelerinin ihale süreçleri, bazı sosyal yardımlar ve kırsal kalkınma destekleri de bu karar nedeniyle iptal ediliyor. Zararın ekonomik koşullar nedeniyle daha da artması durumunda personel çıkartılması da zorunlu hale gelecek.

Elektriğe ortalama yüzde 206, mazota yüzde 190, asgari ücrete yüzde 81 oranında zam yapıldı. Zamlar yapılırken, su ücretinin yüzde 50 indirilmesiyle AKP ne yapmak istiyor? Suyumuz şimdi mahkemelik...