Terör örgütleriyle bağlantılı oldukları gerekçesiyle Kanun Hükmünde Kararnameye dayalı olarak bakanlıklarda açığa alma ve ihraç kararları verilmeye devam ediyor. Ancak, bu konuda gerekli titizliğin gösterilmediği, kişilerin açığa alındıktan sonra bile terfi ettiğine belgelerle tanık oluyoruz. Günümüzde yalnız halen kamuda görev yapanlar değil, yıllar önce emekliye ayrılmış olanlardan uygulamaları eleştirenlerin rütbeleri sökülüyor, emekli polis ya da asker olanların polisevine, orduevine ve tesislerine girişleri yasaklanıyor.

Sağlık Bakanlığı’nda kritik görevlerde bulunanların bazıları eski milletvekili, eski belediye başkanı, parti yöneticisi. O yüzden verilen kararlarda siyasetin önemli rol oynadığı, kendi görüşünde olmayan kişilerin bakanlıktan uzaklaştırılmasına imza attıkları söylentileri de etkili oluyor. Şu günlerde bakanlıkta yeni açığa almalar yaşandı. Böyle bir olay yaşanırken, açığa alınan kişilerden Cumhurbaşkanı kararıyla terfi ettirilenlerin de olduğuna tanık olundu.

7 GÜN SONRA

Sağlık Bakanlığı’nda kritik görevde olan üst düzey personelden 17 kişi açığa alındı. Bu İhraçlara, açığa alınmada yetkili olan kurul kararında, “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliğiniz, mensubiyetiniz veya bunlarla irtibatlı olduğunuz değerlendirildiğinden, hakkınızda bir karar verilinceye kadar görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır”  deniliyor. Buna bağlı olarak savunmaları isteniyor.

İnsanlar savunma yapsın ama önce hakkındaki somut suçlamayı öğrenmeleri gerekiyor. Ancak bir iddia ortaya konulmuyor. Hadi bakalım gel bu durumda kendini savun. İşte açığa alınanlardan birisi de Sağlık Bakanlığı’nda müfettiş yardımcısı H.Y. idi. 27 Mayıs’ta açığa alındı. O da ne? 3 Haziran 2022 tarihli Resmi gazetede, Cumhurbaşkanının  imzaladığı şu kararname vardı: “Sağlık Bakanlığı’nda açık bulunan müfettişliğe, yapılan yeterlilik sınavında başarı gösteren Müfettiş Yardımcısı H.Y. atanmıştır.”

Yani, müfettiş yardımcısı açığa alınıyor, hakkında yapılan güvenlik soruşturması, arşiv araştırması sonucu herhangi bir şey bulunmuyor ve açığa alındıktan bir hafta sonra terfi ettiriliyor. O da halen açıkta.

“ÇOKTAN SEÇMELİ”

Kişilerin açığa alınma gerekçeleri, neyle suçlandıkları somut bir şekilde  ortaya konulmadan, Kanun Hükmünde Kararname gerekçe gösteriliyor. Adeta “Çoktan seçmeli” bir biçimde resmi ve hukuki delil niteliğinde belge sunulmaksızın savunmaları isteniyor.

Yani, savunma istenirken, kamu görevlisi hakkındaki iddialar, bunlarla ilgili kanıtlar, isnat edilen fiil ve hallerin neler olduğu hiçbir şekilde belirtilmiyor. Açığa alınanların bir kısmı görevleri gereği mevzuatı çok iyi bilen isimler.  O yüzden, açığa alınma kararı kendilerine tebliğ edildikten sonra, yetkili makama, “Suçlamaların dayandığı bilgi ve belgeleri savunma yapabilmek için” talep ettiler. Ancak, kendilerine hiçbir cevap verilmedi.

Yıllarını devlete vermiş insanlar somut olay, kişi, yer, tarih belirtilmeden genel, soyut, ve/veya/ yahut gibi ibareler kullanılarak olası ihtimaller ile neden, niçin suçlandıklarını bilmeden açığa alındılar.

KARARINI VERMİŞLER

Açığa alınanların savunmasının istenmesinin gerekçesinde, “Terör örgütüne üyeliği, mensubiyet veya iltisakınız, yahut bunlarla irtibatlı olduğunuz değerlendirildiğinden” denilerek zaten bir yerde haklarında kararı da vermişler. Açığa alınanlardan üç kişiyle konuştum. İşte söylediklerinin özeti:

“Hakkımızda kesinleşmiş mahkeme kararı olmadığı gibi, devam etmekte olan herhangi bir adli soruşturma ve kovuşturma da bulunmamaktadır. Buna rağmen terör örgütü üyeliği gibi ağır bir suçlamayla açığa alındık. Açığa alınma gerekçesinde, ‘Bakanlığımıza intikal eden bilgi ve bilgelere dayandığı’ belirtilmesine rağmen, savunma hakkımızı kullanabilmemiz için bu bilgi ve belgeler tarafımıza verilmedi. Dolayısıyla hukuki bir dayanağı olmadan açığa alındık. Aynı kararda bakanlığın bazı mensupları da ihraç edildi.”

SAVCILIK KARARI YOK SAYILIYOR

Tabii ki terör bağlantılı olanlar ayıklansın. Ama bu yapılırken kimseye haksızlık olmasın, iftiralarla insanlar mesleğinden çıkarılmasın. Yoksa kimse, terör yapılarıyla bağlantılı olanların Devlette görev almasını istemez.

İftiraya uğradığı için değişik dönemlerde “Kovuşturmaya yer olmadığı” yani takipsizlik ya da beraat kararı alan, halen görevine devam eden bir çok kamu personeli bulunmasına rağmen, Sağlık Bakanlığı’nın böyle bir uygulaması da son derece manidar bulunuyor.

HAKSIZLIK YAPILMASIN

Bakanlıklarda oluşturulan bir kurul, Kanun Hükmünde Kararnameye dayanarak, suçlanan personel hakkında disiplin soruşturması bile yapmıyor. Bürokratlardan oluşan bu kurul, idari soruşturma yapılmadan kamu görevlileri hakkında “Görevine devam”, “İhracına”, ya da “Açığa alınmasına” karar veriyor. Üstelik, bazı hallerde, savcılığın yaptığı adli soruşturma sonucuna da itibar edilmiyor.

Benzer suçlamalarla daha önce savcılık tarafından haklarında soruşturma yürütülen ve sonuçta “Kovuşturmaya Yer Olmadığı” kararı verilenler de var. İşte, bu durumda olanları bile bakıyorsunuz  Sağlık Bakanlığı’ndaki kurul açığa alıyor ya da ihraç ediyor.

Herkesin vicdanlı olması, haksızlık yapmaması gerekir. Özellikle haksızlığa uğrayanları dinlediğiniz zaman onları daha iyi anlıyorsunuz.