Maltepe Askeri Lisesi’ni birincilikle kazandı. Kara Harp Okulu’ndan dördüncü olarak mezun oldu. Sözde “Ergenekon terör örgütü” adına Hizb- ut Tahrir örgütüne sızıp bilgi topladığı gerekçesiyle 18 Eylül 2008’de tutuklandı. İşte o günden sonra kamuoyu Mehmet Ali Çelebi’yi “Teğmen Çelebi” olarak tanıdı, sevdi, destekledi. Cezaevindeyken Kezban Hanım’la evlendi. Nikah tanıklığını ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaptı. Çelebi, 41 ay cezaevinde tutuklu kaldı. 11 Mart 2014’de hakkındaki suçlamalardan beraat etti.



Teğmen Çelebi, askerlikten ayrıldı. 2018’de CHP’den İzmir Milletvekili seçildi. 29 Ocak 2021’de CHP’den istifa etti. 17 Mayıs 2021’de, Genel Başkanlığını Muharrem İnce’nin yaptığı Memleket Partisi’ne katıldı ve Genel Başkan Yardımcısı oldu. 25 Şubat 2022’de Memleket Partisi’nden de istifa etti. Şu anda bağımsız. Ancak, AKP’ye katılacağı için ön hazırlık olarak AKP aleyhine attığı 4 bin civarında tweeti sildi.

“ERGENEKON’UN SAVCISIYIM”

Onu en iyi tanıyanların başında Muharrem İnce geliyor. Silivri Cezaevi’nde yattığı dönemde Çelebi’nin de duruşmalarını izledi. Parti kurduğunda Çelebi de yanında yer aldı. Çelebi’nin AKP yolunda olmasını Muharrem İnce nasıl değerlendirdi. İşte, anlattıkları:

“Çelebi’nin de yargılandığı Ergenekon davasında, bir tarafta ‘Ben bu davanın savcısıyım’ diyen Recep Tayyip Erdoğan var. Onu alıp milletvekili yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nu, duruşma salonunda kendisini canla başla savunan Muharrem İnce’yi tercih etmiyor, ‘Ergenekon’un savcısıyım’ diyen Erdoğan’ı tercih ediyorsa diyecek bir şey yok.

AKIL TUTULMASI

Bu katiline aşık olmaktır. Yani yapılacak bir şey yok. Bugün geriye dönülse, Silivri mahkemelerinde kendisini yine savunur muyum? Evet, yine savunurum.  Onun için yaptığıma pişman değilim. Benim yaptığım bir demokrasi mücadelesi, ilkeli, omurgalı duruştur. Ben bu şekilde bakıyorum. Bizimle olduğu dönemde, anlamsız gerekçelerle ayrıldı. Suçun bizde olmadığı ortada. Yolu açık olsun. Ne diyeyim, FETÖ’cü hakim ve savcıların bulunduğu mahkemede yaşadıklarını unuttuysa, yaptığına da en hafif tabirle ‘Akıl tutulması’ diyorum.”

Yakından tanıyanlardan bazılarına, “Çelebi’nin AKP’ye geçeceğini daha önce hissettiniz mi?” diye sorduğumda, yazılmaması ricasıyla bazı şeyler anlattılar. Tabii ki o söylenenleri de yazmıyorum. Çelebi’yi de aradım.  Yoğun tepkiler üzerine telefonunu kapatmıştı.  Mesaj bıraktım. Onu da görüp görmediğini bilmiyorum. Babası Muharrem Çelebi, oğlunun tutuklu olduğu dönemde gazetemize sıkça gelir, teğmenin nasıl bir kumpasla karşı karşıya olduğunu anlatırdı. Onu dinler, bazılarını yazar ve Çelebi’nin durumuna üzülürdüm.

Çelebi, tepkiler üzerine, dün “bağımsız milletvekili” olarak kalacağını açıkladı. Söylediklerinin arkasında olduğunu belirtiyor. Peki, sildiklerinin de arkasında mı? Onu açıklamamış.

“BENİM HATAM”

Muharrem İnce ile sohbet ederken, siyaset de konuştuk. Seçim gezileri için son bir haftada 2 bin 500 kilometre yol kat etmiş. Seçim dönemi yaklaşırken İnce’ye  “hata” yapıp yapmadığını sordum. “Evet yaptım” dediğinde, CHP’den ayrılmakla hata yaptığını söyleyeceğini sandım. İnce hatalarını şöyle anlattı:

“Evet  hata yaptım. Bunun için kimseye kızmıyorum; kendime kızıyorum. Bir söz vardır, ‘Önce yol arkadaşlığı, sonra yol’ diye. Bazı yanlış kişilerle yola çıkmışım. İkincisi de erken seçim olur diye seçime girme hakkı elde edebilmek için acele etmişim. Şimdi onu düzeltmeye uğraşıyorum.”

“YAMALI” ŞİRKETLER

“Türkiye’de bir kaçı hariç anket şirketlerine acıyorum” diyor Muharrem İnce. Anketlerde hemen hemen her siyasi partinin ismi bulunmasına rağmen, Memleket Partisi’nin “Yok” sayıldığını öne sürüyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Bir anket şirketi kardeşime telefonla hangi partiye oy vereceğini sormuş. Listede neden Memleket Partisi’nin adının olmadığını sormuş. Yargının, medyanın durumunu biliyoruz. Anket şirketleri de belediyelerden beslendiği için bu kadar yamalı olmalarını anlayamıyorum. Kumaş bozulmuş, ahlak bozulmuş. Anketlerde adımızı bile koymuyorlar. Önceden 2,6 gösteren şirkete ‘Niçin gösteriyorsun’ diye fırça attılar. O şirket şimdi bizi 0,1 bile göstermiyor. Ama ben sokağı geziyorum. Bizim anketimiz sokakta. Sokak, anket şirketlerinin gördüğü gibi değil. Biz, yolumuza devam edeceğiz. Derdimiz bu iktidardan kurtulmak.”

DESTEK İKİNCİ TURDA

Muharrem İnce, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda bir çok siyasi parti liderinden farklı düşünüyor. Onun önerisi de şöyle:

Cumhurbaşkanlığı seçimi iki turlu bir seçim. Seçmenlere söyleyeceğim şudur: İlk turda yüreğinizden, aklınızdan geçen adaya oy verin. İkinci turda, hep birlikte Erdoğan’ın karşısında olacak adaya oy verelim. Yani ilk turda 10 aday olsa bile fark etmez. Ama birinci turda Erdoğan 50 artı 1 alıyorsa zaten iş bitmiştir. ‘Aman oyları bölmeyelim’ demek yalandır. Bu sistemde oy bölünmesi yoktur. Önemli olan muhalefeti toptan güçlendirmek. Eğer Erdoğan, 50 artı 1 alıyorsa herkes şapkayı önüne koyup düşünsün. Ama birinci turda her aday belli oranda oy alacak. İkinci turda en çok oy alan muhalefetin adayını destekleyeceğiz. Bunun yolu bu.”

Mehmet Ali Çelebi’nin aynı seçim döneminde önce CHP’den, ardından Memleket Partisi’nden istifa etmesi ve AKP’ye yaklaşması kuşkusuz çok şaşırttı. Geçmişte aynı gün parti değiştirenler vardı. Çelebi’nin aynı yolda hızla ilerleyip ilerlemediğini çok yakında göreceğiz…