Bazıları, “Canım iki gün üç gün yazarlar, sonra unutulur” der. O yüzden bazı konuları unutturmamak, yeni gelişmeleriyle duyurmak gerekiyor. Bunlar arasında “sınav skandalları”, soru hırsızlıkları da bulunuyor. Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) insanların umududur, geleceğidir. Son sınava bir milyon 400 bin aday katılmıştı. Sonra sınav geçersiz sayıldı. Nedeni da, bazıları tıpa tıp aynı soruların bir yayınevinin test kitabında yer alması gösterildi.

Anlaşılıyor ki, önceki sınavlarda yapılan hırsızlıkta, bu kez uygulan farklı bir yöntem gerekçe gösterilip sınav geçersiz sayıldı. Bunların sorumlularını ortaya çıkarmak devletin görevi. Ama, kararlı ve sonuna kadar gidilirse bu mümkün.  Peki gidildi mi? Şimdi bakalım…

O İSİMLERE DAYANINCA

Daha önce yargı içinde Fethullahçılar etkindi. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra dört bin 300 civarında hakim ve savcı meslekten ihraç edildi. Fethullahçılar gidince, onların yerini bu kez Hak Yolcular, Menzilciler adı verilen grup doldurmaya başladı. İnanın yargı mensuplarının bu şekilde adlandırılması içimi sızlatıyor. Ama, durumun böyle olduğunu da bilmeyen yargı mensubu yok gibi… Bakıyorsunuz Yargıtay’da bir daire başkanı seçimi yapılacak. “Şucular falanca, bucular filan için oy kullandı” deniliyor. Vah ki vah…

Bunu niçin hatırlattım. Darbe girişiminden yaklaşık 2,5 ay önce hazırlanan iddianamede  2010 KPSS’de sınav öncesi soruların çalındığı belirtilmişti. Çalıntı soruların puanı ile Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nde (ÖSYM) memur olarak işe başlatılan, hatta soru bankasının bulunduğu kozmik odada görevlendirilen cemaatçiler vardı. İlk anda bunların üç kişi olduğu anlaşıldı. Bu, savcılığın kısıtlı olanaklarıyla belirlenmişti.

Cumhuriyet Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen, soruşturmanın eksiksiz yapılması için çaba gösteriyordu. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman önemli yol almıştı. İşte kritik bir dönemeçte olanlar oldu. 2010 KPSS’de Hakyolcu bir yüksek yargı mensubunun baldızı, bir müsteşarın (O dönem müsteşarlık vardı)  kız kardeşi, bir siyasinin birinci derecede yakını soru çalma şüphelisiydi. Soruşturma bir anda Yücel Erkman’dan alındı. Memlekette adaleti sağlamak hiç bu kadar zor olmamıştı.

KUR’AN ÜZERİNE YEMİN

Güncel olan 2022 KPSS, soru çalmadan çok,  “Yöneticileri çalma- çırpma operasyonu” dur. Çünkü sorular böyle çalınıp alenileştirilmez. Geçmişte hep yemin ettirilerek, Kur’an-ı Kerime el bastırılarak, sorular yandaşlara gizli veriliyordu.

Bunu nereden mi biliyorum.  İfadeleri okuduğumda, soru aldığı için sorgulanan şüphelilerin anlatımından sorular verilirken kendilerine yemin ettirildiği, Kur’an-ı Kerime el bastırıldığından söz ediyorlar. İşin doğasına uygun olan da zaten bu. Soruların başkasına verilmemesi, kimseyle paylaşılmaması da gerekiyor. Kuşkusuz kimse kimseye babasının hayrına sınavda çıkacak soruları vermez.

Soruları alan dershane yönetimi, en basitinden şunu yapar: Kapalı ve yüz yüze deneme sınavı gerçekleştirir, sınav kağıtlarını toplar, kimsede sınav kağıdı bırakmaz. Sonuçta bu insanlar yılların eğitimcisi, neyin ne olacağını bilirler. En azından dershane deneme sınav kitapçığında o soruları yayımlamaz.  Anlaşılan yayınevi değil, ÖSYM yayınevinin test kitapçığındaki sorulardan yararlanmış. Böyleyse, bu da ÖSYM’nin içine düşürüldüğü durum açısından üzücü…

HİMMET VERİYOR

KPSS’de en büyük hırsızlık 800 bin kişinin katıldığı sınavda yaşanmıştı. Sınava giren adaylardan 12 bininin durumu şüpheli bulunmuştu. 2010 ile 2022 KPSS birbirinden çok farklı. En başta 2010’daki KPSS’de sızan sorular sınavdan önce sızdığı haliyle bir kişinin bilgisayarında bulunmuştu.  Soruların hemen tamamı çalınmıştı. Çok teknik ve karmaşık soruşturmayı, C.Savcısı Yücel Erkman, aylarca süren hazırlıkla belli düzeye getirmişti.

Soruşturma, “kalburüstü” kişilerin yakınlarına dayanınca Yücel Erkman’a, “Buraya kadar” denildi ve dosya elinden alındı. Tarih herkesi yazıyor. Sınavı kazandırılan ve memur yapılan kişiler, maaşlarının yüzde 10 ile 20’si oranında örgüte  “himmet” adı altında para aktarıyordu. Tarikatlar arası mücadele bitmedikçe, tarikatların siyasi bakışı değişmedikçe soru hırsızlığı da bitmez.

DDK ŞUNU YAPMALI

Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı’na da görev düşüyor.  Ama, Diyanet, Savcı Serdar Coşkun’un onlarca talebine rağmen “FETÖ’nün İslam dini içindeki yeri, oluşumu İslam’a uygunluğu” konulu raporu bir türlü göndermemişti. Ancak darbe girişiminden sonra istenen rapor Savcıya ulaştırılmıştı.

2022 KPSS, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) raporu üzerine iptal edildi. DDK’nın üzerinde durması gereken konulardan belki de en önemlisi, “KPSS soruşturmasından Necip Cem İşçimen, Yücel Erkman ve son olarak Abbas Arınan’dan bu soruşturmaların niçin alındığını” ortaya çıkarmak olmalı.

 Soru hırsızlığına adı karışan “kalburüstü” kişilerin yakınlarına dayandığı için mi C. Savcılarından o soruşturmalar alındı? Peki bu soruşturmaların sonu ne oldu? Ha gayret DDK, işte arınmak için önemli bir fırsat…