Bazen emekler boşa gidiyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, önceki dönemde yapıldığı müfettiş raporlarıyla belirlenen yolsuzluklarla ilgili olarak bugüne kadar Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na 64 suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda bulunulur da önemli olan bu suç duyurularıyla ilgili yargının neler yaptığıdır.

Mansur Yavaş’ın başkanlığı döneminde 64 ayrı suç duyurusunda bulunuldu. Bu dosyalardan bugüne kadar sadece ve sadece bir dosya hakkında iddianame hazırlandı. O da çok ilginç, Mansur Yavaş, kendi döneminde Belplas  şirketinde danışman olarak çalışan bir kişinin, şirket kurup belediyeye mal satmak istediğini belirledi. 4 kişi hakkında, “Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılığa teşebbüs” suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu.

AKP’DEN DE ŞİKAYET

Bu olayın ilginç bir yönü de, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin AKP Grup Başkanvekili ve aynı zamanda Mamak Belediye Başkanı Murat Köse’nin de aynı konuyla ilgili suç duyurusunda bulunmasıydı. Akla şu geliyor, acaba Murat Köse de suç duyurusunda bulunduğu için mi iddianame düzenlenip dava açıldı? C. Savcısı suç duyurusunu değerlendirmiş, müfettiş raporunu incelemiş ve buna göre iddianame hazırlanmasına karar vermiştir.

Önceki döneme ait rant amaçlı imar düzenlemeleri, FETÖ’ye destek iddiaları hep gündemde. Ancak, insanlar, “Peki madem yolsuzluklar, usulsüzlükler vardı da niçin bir şey yapılmıyor?” diye soruyor. Onlar da haklı. Örneğin Ankapark’la ilgili 801 milyon dolar harcama yapıldığı belirtiliyor. Melih Gökçek ise bunun belirtilen rakamdan daha az olduğunu iddia ediyor. Az dediği rakam da öyle böyle değil…

Bu olayı ortaya çıkaracak olan iddianame hazırlanırsa mahkemedir. Ankapark konusunda suç duyurusu dosyayı hazırlayan da daha önce Almanya Deniz Feneri soruşturmasını yürüten  Cumhuriyet Savcılarından Nadi Türkaslan. Emekliye ayrıldıktan sonra avukatlık yapıyor.

DOSYALARA NE OLDU?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, daha önce yaptığı açıklamalarda belediyenin uğratıldığı zararları katrilyonlarla ifade etmişti. Peki yargıya intikal ettirilen dosyalarla ilgili ne yapılıyor? Dosya savcı tarafından incelendikten sonra ya iddianame hazırlanması ya da “kovuşturmaya yer olmadığı” yani “takipsizlik” kararı verilmesi gerekiyor. Bu süreçte, savcı gerek duyarsa dosyayı bilirkişiye havale eder, onun raporunu bekler, kararında bu rapor da etkili olur.

Belediyenin zarara uğratıldığı gerekçesiyle savcılığa intikal ettirilen 64 dosyadan 8’i hakkında Savcılık “kovuşturmaya yer olmadığı”na karar verdi. Savcılığın bu kararlarına itiraz edildi. Bunlardan bir dosya ile ilgili takipsizlik kararı kaldırdı. 3 dosya ile ilgili takipsizlik kararı kesinleşti. Diğerlerine yapılan itirazlar inceleniyor.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI TUTUYOR

En çok üzerinde durulan dosyalardan  Ankapark dosyasının durumunu, şikayette bulunan Nadi Türkaslan’a sordum. Şunları söyledi:

“Ankapark’la ilgili şikayetimiz üzerine C. Savcısı tarafından eski belediye başkanı ve diğer şüpheliler hakkında İçişleri Bakanlığı’ndan “soruşturma izni” verilmesi için başvuruda bulunuldu. Ancak, İçişleri Bakanlığı yazıya cevap vermedi. Bunun üzerine Savcılık ikinci kez İçişleri Bakanlığı’na yazdı. Yine cevap yok… Yazı gelmeyince bir işlem yapamıyorsunuz. ‘Soruşturma izni verilmediği’ne ilişkin cevap gönderse bizim Danıştay’a dava açma hakkımız olur. Olumlu ya da olumsuz cevap verilmediği için Ankapark’la ilgili suç duyurumuz yaklaşık 1,5 yıldır bekletiliyor. Ne zaman kadar bekleyeceğini de bilmiyoruz. Bakanlık yapılması gereken bir işlemi yerine getirmiyor.”

DİNLEYEN OLMADI

Doğan Yılmazkaya, önceki dönem Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nde CHP Grup Başkanvekiliydi. O dönem Ankapark’la ilgili yürüttüğü çabaların tanığıyız. Ancak, mücadelesinde yalnız kalmıştı. O döneme ait Büyükşehir Belediye Meclis tutanaklarını incelediğimizde CHP Grubu adına yapılan konuşmalarda Ankapark projesine yatırımın yanlış olduğu belirtiliyor ve şu uyarılarda bulunuyordu: “Fiziksel planlarla yazılmış ve çizilmiş mimari anlamda bir Ankapark projesi yoktur. Fizibilitesi yoktur. Devlet geleneklerine ve usullerine aykırı işlemler yapılıyor. Projenin başlama ve bitiş tarihi belli değildir. Meclis’ten ucu açık bir proje olarak AKP oyları ile geçmiştir.”

MALİYETLERİ GİZLENMİŞ

2014 yılında Ankapark’ın yapımına başlandı. O tarihte Ankara Büyükşehir Belediyesi bütçesi 3 milyar 800 milyondu. Bu, Ankapark bütçesinin  yüzde 40’ı demektir. 2014-2018 yılları arasında bütçe ve maliyet raporları, kesin hesap görüşmelerinde Doğan Yılmazkaya ve arkadaşları maliyetleri sormalarına rağmen bu konuda meclise bilgi verilmedi. Ankapark için, 6 kez ihaleye çıkılmasına rağmen güçlükle bir işletmeci bulunmuştu. Parkı tanıtmak için meclisten 50 milyon lira harcama yetkisi de alınmıştı. Danıştay, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisinde parkın yapımını durdurmasına rağmen, bunu takan olmadı. Geride bir enkaz yığını kaldı. Bunun hesabı sorulmak isteniyor. Bakanı böyle yaparsa yolsuzlukla nasıl mücadele edeceksiniz?