Devlet Memurları Kanunu’nun 7. Maddesi “Tarafsızlık ve Devlete Bağlılık” başlığını taşır. Bu maddeye göre “Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar. Herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar. Görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar. Hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar.”

Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8. Maddesi’nde de “Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak” meslekten çıkarılmayı gerektirecek bir disiplin suçu olarak tanımlanır. Biliyorum ki teşkilatını canı gibi sevenler olumsuzluk yaşandığı zaman üzülür ama asla hakaret etmez.

“ÇEKİNMİYORLAR”

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, AKP’den milletvekili seçilmişti. AKP Merkez ve Karar Yönetim Kurulu üyesi olduğu dönemde de insan hakları, hukuk devleti normları konusunda bazı bakanlarla, milletvekilleriyle sert tartışmalar yapmaktan da çekinmedi.

Yeneroğlu’nun en çok karşı karşıya geldiği isimlerden birisi de İçişleri Bakanı. Ama günümüzde yalnız bakan değil, bazı bakan yardımcıları, emniyet yetkilileri de tartışmalara katılıyor hatta ağır ifadelerde de bulunuluyor. Bunları duyduğunuzda şaşırıyorsunuz. Tabii bakan yardımcıları bu şekilde açıklama yapınca, alt kademede görevli bürokratlar da benzer ifadeleri yazmaktan, konuşmaktan çekinmiyor.

SANKİ DÜŞMAN

Mustafa Yeneroğlu,1975 yılında Bayburt’ta doğdu. 1976 yılında ailesinin Almanya’ya göç etmesi sebebiyle bir yaşından itibaren Almanya’nın Köln şehrinde ikamet etti. İlk, orta ve lise eğitimini Köln’de tamamladıktan sonra Almanya’nın önde gelen hukuk fakültelerinden Köln Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ve daha sonra İzmir 9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Evli ve üç çocuk babası.
1987 yılından bu yana, yurt dışındaki sivil toplum çalışmalarına aktif olarak katıldı. AKP milletvekili olduğu dönemde bu duyarlılığını sürdürdü. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığı görevinde de bulundu. O zaman da eleştiriliyordu ama gönlü de alınıyordu. Örneğin, bir bakanla karşı karşıya geldiğinde, o bakanın  Bayburt’a gittiğinde Yeneroğlu’nun köyünü de ziyaret etmesi bunun göstergesiydi.

YÖNETMELİĞİ BİLE YOK

Bakanla milletvekilinin karşı karşıya gelmesi siyaset dünyasında sıkça yaşanıyor. Son dönemde bunun en somut örneği ise İçişleri Bakanı ile Zafer Partisi Genel Başkanı ve Milletvekili Ümit Özdağ arasında yaşanıyor. Bakan, Özdağ’la muhatap olmamak için söyleyecekleri çoğu kez bürokratları tarafından dile getiriliyor. İnsan hakları konusunda açıklamalar yapan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu’nun açıklamaları da özellikle Emniyet’in üst yönetiminde rahatsızlık yaratıyor.

Kızdıkları milletvekiline bakanlığın, Emniyet’in resmi internet sitelerinde de yükleniyorlar. Bu durum “Devlette keyfilik almış başını gidiyor” yorumuna da neden oluyor. Her şeyin bir yönetmeliği var ama kamu kurumlarının internet siteleriyle ilgili bir yönetmelik bile yok. İnternet siteleri çoğu kez amaç dışı da kullanılır hale geldi. Bunun için bir örnek verelim.

“DÜŞMANLIĞI BİLİNEN!”

19 Haziran 2022 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM) sosyal medya hesaplarında basın açıklaması yayımlandı. Açıklamanın ilk cümlesinde “Uzun zamandır sistematik bir şekilde Türk Polis Teşkilatı’na yapılan saldırıları milletimiz görüyor ve yakından takip ediyor” denildi. Açıklamanın devamında, farklı siyasi partilerdeki milletvekilleriyle ilgili örnekler verildikten sonra, Mustafa Yeneroğlu hakkında da “Teşkilatımıza yönelik düşmanlığı herkesçe bilinen milletvekili” iddiası yer aldı.

Emniyet yetkilisi tarafından “Düşman” olarak nitelenen milletvekilinin can güvenliği olur mu? Bu sözlere karşı milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nun ne yaptığını merak ettim. Önce, çok üzgün olduğunu belirtelim. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün somut bir olayla ilgili hakaret yerine vatandaşlarımızı tarafsız bir şekilde bilgilendirmesi gerektiğini söyledi.

“HEDEF GÖSTERME”

Yeneroğlu, “Bir milletvekili olarak şahsımın ‘Teşkilat düşmanı’ olarak tanımlanması ve teşkilat nezdinde hedef gösterilmem Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, vatandaşların can ve mal emniyetini güvence altına alma ve kamu düzeninin bir unsuru olan huzur sağlama vazifesine tezat teşkil ediyor” diyor.

Kuşkusuz Emniyet’in, bir milletvekilini, bir vatandaşı hedef gösterme yetkisi yok. Dahası Emniyet Genel Müdürlüğü’nün milletvekilleri hakkında basın açıklaması yapma yetkisi de Devlet Memurları Kanunu’na göre yok. Kanuna göre memurların siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda bulunması zaten mümkün değil.

Gerginliğin, acıtıcı dilin, insanları düşman gibi göstermenin ülkemize, kurumlarımıza  faydası olmaz, hele de Emniyet teşkilatımıza hiç yakışmaz. Bu dili kullananlar devlet memuru olduğunu unutmamalı.