Artık “kasım ayında erken seçim” havası kayboluyor. Seçim erkene alınsa bile bu nisan ayından önce olmayacak. Seçim erkene de alınsa, zamanında da yapılsa yani haziran ayında yapılsa da gündemde “seçim güvenliği” hep ön planda olacak.  “Seçim güvenliği” denilince, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun  Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi Şirketi’ne (SADAT) gitmesi, daha önce İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, SADAT ve benzer yapıların Tokat ve Konya’da silahlı eğitim kamplarının bulunduğu iddiası akla geliyor.

Şirket yöneticileri, kendilerinin Türkiye’de kampları olmadığını, silahlı eğitim vermediklerini, ancak bugüne kadar 22 İslam ülkesinde savunma eğitimi verdiklerini, bu ülkelerin ihtiyacı olan araç-gereçleri temin ettiklerini belirtiyorlar. Yani seçimlerle ilgilerinin bulunmadığını söylüyorlar.

SİLİNEN YAZI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, SADAT’ın önüne gidip seçim sonuçlarına göre bazı paramiliter grupların ortaya çıkacağına dikkat çektikten sonra, SADAT Yönetim Kurulu üyesi Ersan Ergür, “Sandıkta kazanılsa bile ülkeyi teslim etmeyiz” demişti. Attığı tweeti tepkiler üzerine silmek zorunda kalmıştı. Yazdıklarıyla niyetlerinin ne olduğunu da ortaya koymuştu. Bu bile Kılıçdaroğlu’nun “Doğru bir adrese gittiğini” gösterdi.

Ersan Ergür’e hem yazdığını hem de bunu niçin sildiğini sormuştum. Bu konuda hiçbir yorum, açıklama yapmayacağını söylemişti. Acaba yazdıklarından dolayı hakkında her hangi bir inceleme-soruşturma başlatıldı mı diye merak ettim. Herhangi bir soruşturma olmadığını öğrendim. Eğer, Ergür’ün yazıp paylaştığı notun benzerini bir CHP’li yazsa kim bilir başına neler gelirdi neler...

PEKİ NE OLDU?

SADAT yöneticisi  Ergür hakkında “Sandıkta kazanılsa bile ülkeyi teslim etmeyiz” sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulunanlar da oldu. Samsun Barosu üyesi avukat Hüseyin Cimşit’te bunlardan birisi. Suç duyurusunda bulunulduğuna göre bu kişi hakkında işlem yapıldı mı? Avukat Cimşit, “Ben suç duyurumu 28 Mayıs’ta yaptım. İadeli taahhütlü olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdim. Başvurumun alındığına ilişkin PTT’den bilgi geldi” dedi. Avukat suç duyurusunun gerekçelerini şu iddialara dayandırdı:

“Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sı olan bir hukuk devletidir. Devletin Anayasa’sına ve yasalarına karşı açıkça suç işleyenler, Cumhuriyet Savcıları’nca resen ve/veya şikayet üzerine soruşturulmak zorundadır. Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 160. maddesi ‘Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar’ diyor. Şikayet edilen kişiler, bizzat ve de mensubu oldukları SADAT aracılığıyla, devletin bölünmez bütünlüğüne kastetmekte, rejim aleyhtarı faaliyette bulunmakta ve halkı kin ve nefretle kışkırtmaktadırlar.

MEYDAN OKUMA, KIŞKIRTMA

Şirketin kurucularından Adnan Tanrıverdi, video kayıtlarında 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sora Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yeniden yapılandırılmasını etkilediğini, ülkeyi dine dayalı rejime götürmek gerektiğini hiç kimseden çekinmeden söylerken, ortağı Ersan Ergür de ‘sandıkta kazanılsa bile ülkeyi teslim etmeyiz’ diyerek hem mevcut rejime meydan okumakta hem de kışkırtıcılık yapmaktadır.

Twitter sosyal medya hesaplarındaki (silinmiş dahi olsa) mesajlarından dolayı binlerce kişiye soruşturma açılıp, kovuşturma kararı verilip, iddianame düzenlenip ceza verilirken, bu kişilerin ayrıcalığı olamaz. Aksi taktirde bu durum Anayasa’nın eşitlik ilkesinin ihlali, görevi ihmal, görevi kötüye kullanma suçlarını ortaya çıkaracaktır.

Cumhuriyet.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven, Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper’in trafik kazasında ölümüne ilişkin Cumhuriyet Gazetesi’nin Twitter hesabında yapılan paylaşım gerekçesiyle hakkında açılan dava kapsamında bir gazetenin hedef göstermesiyle 55 saniye içinde düzeltilen bir anons tweeti nedeniyle 32 gün tutuklu kaldı. Cumhuriyet Savcısı mütalaasında Güven’in ‘Terör örgütünün propagandasını yapmak’ ve ‘Terör örgütlerinin açıklamalarını yayınlamak’ suçundan 2 yıl 9 aydan 12 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılmasını istemişti.”

OYUNA GELMEYİN

Avukat Hüseyin Cimşit, hukuki nitelemesi  Cumhuriyet Başsavcılığı’na ait olmak üzere; SADAT yöneticilerinden Adnan Tanrıverdi ve Ersan Ergür’den şikayetçi oldu, haklarında soruşturma açılıp iddianame düzenlenmesi talebinde bulundu. Savcılığın nasıl karar vereceğini bilemem. Ama, muhalefetin gözünün SADAT ve benzeri şirketler üzerinde olduğunu da belirtelim.

Uzun namlulu silahlarla poz veren, silahlı görüntüler eşliğinde muhalefete ağır ifadelerde bulunanların da seçim döneminde daha da artacağından endişe ediliyor. O yüzden, sıkça sorulan, “Ülkeyi seçimle teslim etmeyecekler mi?” oluyor. Olur mu öyle şey! İnsanları korkutmaya, sandıktan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Bu oyunlara gelinmesin, bu sözlere kanılmasın.