İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) üzerinde oyunlar dönüyor. Teftiş Kurulu’nun ortaya çıkardığı ve C. Savcılığı’na gönderilme aşamasında, İçişleri Bakanı’nın talimatıyla bu dosyalara el konuldu. Büyükşehir Belediyesi’nin hesaplamalarına göre 34 dosyada belediyenin uğratıldığı zarar 13 milyar lirayı geçiyordu.

Ne oldu? İçişleri Bakanlığı, “Biz o dosyaları inceledik. 21 dosyada suç unsuru bulamadık. Belediye şirketleriyle ilgili 7 dosyayı Ticaret Bakanlığı’na gönderdik. 6 dosya için mülkiyle müfettişlerine ön inceleme izni verildi” dedi. Büyükşehir Belediyesi müfettişlerinin “Yolsuzluk var” dediği dosyalar için, İçişler Bakanlığı’nın “Yok böyle bir şey” demesi tabii ki ilginç. Peki, kime güvenilecek?

PEŞİNİ BIRAKMAMALI

İçişleri Bakanlığı, “Bu dosyalarda bir şey yok” dedi diye, belediye yolsuzluk olduğunu açıkladığı dosyalar için, “Belediyedeki yolsuzluklar konusunda üzerimize düşen görev ve sorumlulukların gereğini yaptık. Ancak dosyaları müfettişler aldı. Bizim için yapılacak iş kalmadı” rehavetine kapılmamalı, bu dosyaların peşini bırakmamalı. Yolsuzluk konularının büyük bölümünün ihale işlemleri olduğu görülüyor. Genelde soruşturma dosyaları 5 örnek düzenleniyor. Belediye, başlanılmış olan bu araştırma/inceleme ve soruşturma işlemlerini hızla tamamlayıp takip etmeli. İçişleri Bakanı’nın kararına itiraz etme, ihale işlemlerinde C. Savcılığı’na suç duyurusunda bulunma olanakları var. Ayrıca yolsuzluk konularının bilgi/belgelerini de açıklamalı. Birileri çıkacaktır, “Belgelerin aslı İçişleri Bakanlığı’nda tutuluyor. Belgenin aslı olmadan savcılığa başvuramaz” diyecektir. Hele siz dosyayı gönderin bakalım. Dosyanın aslının da bakanlıkta tutulduğunu bildirin. C. savcısı ne yapacağını mutlaka biliyordur. Şu dönemde savcının re’sen harekete geçeceğini kimse beklemesin.

SORUŞTURMA GENİŞLETİLİYOR

5 mülkiye, bir Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), bir Maliye Müfettişi, Ekrem İmamoğlu döneminde yapılan ihaleleri, işyeri açma ruhsatlarını, alınan memur, işçi, sözleşmeli personelin dosyalarını inceliyor. Bu denetimde farklı bir suç unsuru olabilecek konuya rastlanırsa, bakandan o konuların da incelenmesi için onay istenecek. Yani, soruşturma genişletilecek. Niyet bu şekilde. Mülkiye müfettişleri İBB’nin 2019-2021 dönemi ile ilgili ihalelerini incelemeye almış. İlginçtir, İmamoğlu’nun başkanlığı öncesinin de üç aylık dönemi denetime dahil edilmiş.

Ekrem İmamoğlu’na buradan sorumluluk yükleyebilirler mi? Danıştay Birinci Dairenin  bu konuda verdiği bir çok  kararı var. Bunların tamamı da 2020 yılında alınmış. Bu kararları incelediğimde, belediye  başkanının ihale iş ve işlemlerinde “Harcama yetkilisi” ve “İhale yetkilisi” olmadığı belirtiliyor. Dolayısıyla, hangi belediye başkanı olursa olsun bu konuda cezai sorumluluk yüklenemiyor.

AKP DÖNEMİNDE DEĞİŞTİ

Belediye Kanunu’nun 38. Maddesi ihalelerde usulsüzlük varsa, başkana gözetim yükümlülüğünü niçin yerine getirip gereğini yapmadığını içeriyor. Danıştay kararında, bunun için Başkan hakkında cezai sorumluluk değil, hukuki sorumluluk olduğu belirtiliyor. Biliyorum ki birçok meslektaşımızın 2005 yılında çıkarılan kanundan da, 2020 yılında verilen  Danıştay kararlarından haberi yok. O yüzden, “İmamoğlu alınacak” haberleri, yorumları eksik olmuyor. İhale iş ve işlemlerinde kanun, başkana bir görev vermiyor. Görevi olmayan bir işte ise cezai sorumluluk olmaz. Konunun daha iyi anlaşılması için Danıştay kararını aktarıyorum:

İŞTE O KARAR

“İhale iş ve işlemlerinde 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 31’inci maddesinin birinci fıkrasında, bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisinin harcama yetkilisi olduğunun hükme bağlandığı, buna göre, belediye başkanının ön inceleme konusu alımlarda harcama yetkilisi olmadığı, söz konusu alımlara ait belgelerde imzası olmayan, bu belgelerin düzenlenmesine katkısı tespit edilmeyen, söz konusu alımlarla ilgili süreçte talimat verdiğine ya da dolaylı da olsa yönlendirmede bulunduğuna dair delil olmayan belediye başkanına söz konusu eylemler nedeniyle cezai sorumluluk yüklenemeyeceği, belediye başkanı için soruşturma izni verilmesine dayanak alınan 5393 sayılı Kanunun 38’inci maddesindeki düzenlemelerin ise belediye başkanının hukuki sorumluluğuna işaret eden düzenlemeler olduğu, bu düzenlemelerin ceza hukuku açısından sorumluluk doğuracak nitelikte genişletilerek ve yorumlanarak uygulanmasının mümkün olmadığı, bu nedenlerle 1/b ve 2/b maddelerinden ilgiliye isnat edilen eylemlerin, hakkında soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından, kabulüyle İçişleri Bakanı’nın 26.12.2019 tarih ve Mül. Tef. Ku. Bşk. 2019/237 sayılı kararının; 1/b ve 2/b maddelerinden belediye başkanı için soruşturma izni verilmesine ilişkin kısmının kaldırılmasına.”

İŞE ALINANLAR

İmamoğlu döneminde belediyeye ve bağlı şirketlerine alınanlardan bazılarının bölücü ve yıkıcı örgütlerle iltisaklı olduğu iddialar da araştırılıyor. Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu’nun, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmasını düzenleyen temel 1’inci maddesinin 2’inci fıkrası 19 Şubat 219’da Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. O dönemde yaşanan bir boşluk var. 2 Temmuz 2021’de yasa yeniden çıkarıldı. Ancak onun da hala yönetmeliği yok.

İşçi kadrosunda işe alınanlardan sadece C. Savcılığı tarafından verilen sabıka kaydı isteniyor. Sözleşmeli memur ve sözleşmeli personelin atanmasında belediye başkanı yetkilidir. Ancak işçi alımında başkanın bir görevi yok. Bunların da bilinmesi gerekiyor.

İşe alındıktan sonra suç işleyen kişilerin durumu belediyeye bildirdiniz de başkanlar gereğini mi yapmadı? O iltisakları bildirmezseniz çalışanına nasıl dokunsun? Önemli olan da bu. Hatırlatmış olalım, dosyaları inceleyelim.