Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay’ın yakasını orman yangınları, seller, pandemi bırakmadı. Pandemi bitti derken, bu yılın orman yangını sezonu yine Marmaris’te açıldı. Yangını çıkardığını kabul eden Sacit Ayhan, anlatımına göre önce kendini yakmak istemiş. “Tatlı canına kıyamayınca” orman yangını çıkartmış. İfadesinde de çakmakla, kibritle değil, sigara izmaritiyle otları tutuşturduğunu öne sürüyor. “Yeşil Marmaris”in ormanları yanınca, yakanın idam edilmesi konuşulmaya başlandı. Ama, idam cezası çıkarılırsa bile Sacit Ayhan için bu ceza, yasalarımıza göre mümkün olmayacak.

Cumartesi akşamı Marmaris’e giderken değişik illere ait çok sayıda itfaiye aracı da ilçeden ayrılıyordu. Kalanlar soğutma çalışması sonuçlanıncaya kadar her ihtimale karşı bekletiliyordu. Yangınların Marmaris’e faturası çok ağır oldu. Geçen yıl 13 bin 600 hektar, son yangında 4 bin 500 hektarlık ormanını kaybeden Marmaris’in orman yüzölçümü yüzde 24 azalmış oldu.

Saygı Öztürk-Mehmet Oktay


YANGIN YERİNDE

Pazar günü Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay’la birlikte yangının başladığı Hisarönü köyüne doğru giderken, geçen yıl yanan bölgeden geçiyoruz. Yangının ağır izleri duruyor. O yangından kurtulmuş birkaç ağaç, onların gölgelerinde küçük fidanlar… Doğa da kendini yenilemeye çalışıyor.

Yangını söndürmek için 25 ilden hem personel, hem araç-gereç getirilmiş. Farklı illerden gelen ekipler yangını söndürmek, kontrol altına alabilmek için canla-başla çalışmışlar. Artık, belli bir orman alanı yanmış ama tüm çabalar bunun daha fazla genişlememesi oluyor. Belki bir dalına bile kıyamadığımız ağaçlar, dev iş makineleriyle yerle bir ediliyor. Kesilen, sökülen ağaçlar oradan uzaklaştırılıyor. Yangın sıçramaması için belki binlerce ağaç kesildi. İşte bu çalışmalarla, yangının açılan yolların diğer yanına sıçramaması için...



O AĞACIN ALTINDA

Orman işçileriyle karşılaştık. Yangını söndürmenin mutluluğu vardı yüzlerinde. İşte, yangının atlamak üzere olduğu bölgede aldıkları önlemlerle kurtardıkları ağacın altında dinleniyorlardı. Uzaktan cırcır böceklerinin sesi geliyordu. Sanki ormanlarını kurtaranlara teşekkür ediyorlardı.

Ormancı Mustafa, “Çok şükür yangını söndürdük. Bizim yorulmamız önemli değil. İşte, bu ağaçların gölgesinde olmak bizi dinlendiriyor, mutlu ediyor” diyor. Eliyle yolun karşısını gösteriyor, “Az kalsın burası da karşı gibi kül olacaktı. Allah’tan kurtardık. Gelin de mutlu olmayın” diye ekliyordu. Yolun karşısında kavrulmuş, yanmış ağaçlar, yerler kül yığınıydı. İnsanın içini karartıyor. Bu güzelliklerin yok oluşuna da yüreğiniz yanıyor. Yangını çıkaranlara lanet okuyor, söndürenlere, emeği geçenlere teşekkür ediyorsunuz.

SIKINTI OLMADAN

Belediye Başkanı Oktay, soğutma çalışması için kurtardıkları ağaçların altında bekleyen işçilerle sohbet ederken bir ihtiyaçlarının olup olmadığını sordu. Hepsi teşekkür etti. Hiçbir ihtiyaçlarının olmadığını söylediler.



Başka bir bölgede Marmaris Belediyesi’nin aracından jandarmalar, ormancılar, itfaiyecilere sıcak yemek de veriliyordu. Dayanışma içinde işler yürüyordu. Ama bazı siyasiler belediyeyi yok saymak adına açıklamalar yapıyor, “Kendi işine baksın” diyordu. Yangın söndürme ilçe belediyesinin görevine girmiyor ama böyle bir yangın varken başkan ilgilenmesin, yangına seyirci mi kalsın?

KARANLIK ÇÖKÜNCE

Belediye Başkanı Mehmet Oktay, yangının saat 20.00 civarında başladığını belirtti ve yanmış ormanların içinde, kül yığınlarının üzerinde yürürken şunları anlattı:

“Yangın saat 20.00 civarında başladı. Mayıs ayı başında Marmaris’e bir yangın helikopteri gönderilmişti. Yangına ilk müdahale o helikopterle yapıldı. Ancak hava karardığı için ancak iki sorti yaptıktan sonra inmek zorunda kaldı. Sabah 06.00 da yeniden su atmaya başladı. Saat 08.00’e doğru helikopter sayısı 4’e çıkarıldı. Ancak yangın bir türlü kontrol altına alınamayınca öğlene doğru helikopter sayısı 9’a çıkarıldı.

Ancak ormanlarımız karadan, havadan yapılan müdahaleye rağmen yanmaya devam ediyordu. Nihayet yangının 3’üncü günü helikopter sayısı 15-16 oldu, 4-5 de uçak yangın söndürmeye katıldı.  Üçüncü gün 20’den fazla helikopter, 8-9 uçakla havadan söndürme çalışmaları sürdü. Yangın büyüdüğü için çok sayıda ilden personel, itfaiye, ağır iş makineleri de getirilmişti. Tam bir dayanışma içinde çalışmalar yürütüldü. Tek sorun değişik illerden gelenler arasında koordinasyon eksikliğiydi.”



BÖYLE DÜŞÜNMESİN

Sahil bölgesindeki her yangının ardından, “Otel yapılacak, villa yapılacak o yüzden yakılıyor” söylentileri yayılır. Anayasamız, yanan orman alanlarının yeniden orman haline getirilmesini emreder. Ancak, buna uyulmayan örnekler olduğu da biliniyor. Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay’a bu durumu hatırlattığımda şunları söyledi:

“Yanan yerlere fidan dikilmesi, tohum ekilmesi için geçen yıl hemen çalışma başlatılmıştı. Bu yıl yanan yerler için de çalışmanın hemen başlatılacağını sanıyorum. İlk yangının ardından da buraların orman alanı dışına çıkarılacağı söylentileri yayılmıştı. Kafasında böyle bir düşüncesi olan varsa bundan hemen vazgeçsin. Bırakın gerçekleştirmeyi böyle düşünmelerini bile istemeyiz. Bu niyette olanlar, hemen kafalarından o düşünceyi atsın. 2008’de Osmaniye’de maden aramasına karşı nasıl ayaklandıysak, yanan yerlerinde yeniden ağaçlandırılmasına biz de belediye olarak elimizden gelen desteği vereceğiz.”

ÜÇ NOKTADAN ÇIKTI

Yangın öncesi Marmaris’te kültür-sanat etkinlikleri yapılıyordu. Bir gün önce Fazıl Say’ın konseri vardı. Kitap fuarı açılmıştı. Geçen yılın yangının izleri, acıları silinmeye çalışılıyordu. Yangınla birlikte Marmaris’te hayat durdu. Sokaklar ıssız kaldı. İlçenin üzerine duman çöktü. Karadan, deniz görülmeyecek kadar dumanlıydı.

Yangın üç noktadan çıkarıldı. Başkan Oktay, CHP İlçe Başkanı Zekican Balcı, Milletvekili Burak Erbay da hep yangın bölgesindeydi. Bugün de CHP grup toplantısına katılacak, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na “Yangın raporu” sunacaklar. Başkan Mehmet Oktay, “Gece görüş dürbünü olmadığı için helikopterler akşam olunca çalışmıyor” dediği için İçişleri Bakanı tarafından “Herkes işine baksın” diye eleştirildi. Oysa, başkan o sözleriyle durumu açıklamıştı.

BAŞKANIN EVLATLIĞI

Oktay, “Yangın bir değil, üç noktadan çıkarıldı. O yüzden bize göre bu bir sabotaj” diyor. Geçen yıl Marmaris yangını 8 gün, 8 gece sürmüştü. Bu yıl 3 günde söndürüldü. Yangın çıkar ama önemli olan müdahale. Nitekim konuştuğum Marmarisli bir esnaf, “Çok şükür 3 günde atlattık” dedi.

Başkan, tam kesilmek üzereyken yolun kenarında olan küçük bir çam için “Ne olur onu kesmeyin. Yangın buraya gelmez. Gelse bile bu küçük çamdan bir şey olmaz” dedi. Evet, yangın gelmedi, o fidanı başkan kurtardı. Şimdi o fidanı gösterirken, “Artık o benim evlatlığım. Bu yoldan her geçişimde ona bakacağım” diyordu. Yanımıza gelen bir vatandaşın, üzgün bir şekilde  “Ne oldu başkan böyle?” dedi. Ne olduğunu o da biliyordu, görüyordu. Başkanın o üzgün vatandaşa cevabı da şöyle oldu:

“Maalesef yine yandık, bittik,  kül olduk.”