Giresun’un Şebinkarahisar ilçesindeki altın madeninde 18 Kasım 2021 günü, ay ışığının toprağa yeni vurduğu dakikalarda bir feryat yükseliyor:

“Başımıza bir bela geldi.”

Şebinkarahisar’ın köylerinden Yedikardeş’te “bela” olarak tanımlanan olay, önce bir “sızıntı” olarak halka açıklanan maden havuzunda meydana gelen patlama...

TEMA Vakfı’nın dün bir basın toplantısı ile başlama düğmesine bastığı “Kanun Korumazsa Maden Yaşatmaz” kampanyasına dönük olarak hazırlanan videolarından izliyoruz; olanı biteni...

★★★

Şebinkarahisar’daki madeni işleten Nesko Madencilik çevreye verdiği zarara karşı ne ceza aldı dersiniz; 12 milyon lira.İstanbul’da bir daire fiyatı...

★★★

Şirketin maden ocaklarında kullanılan siyanür atıklarının depolandığı flotasyon (ayrıştırma işlemi) tesislerindeki havuz patlamıştı.

Patlamayla birlikte tesisin çevresinde bulunan dereye karışan atıklar Kılıçkaya Barajı’na ulaşmış, Yedikardeş Köyü’ne ait bahçeler kullanılamaz hale gelmişti.

Gelecek 10 yılda, toprak içine sinen zehirden arınabilir mi; dereler temizlenir mi meçhul... Üstelik aynı yerde 2018’de de benzeri bir felaket yaşanmış, 8 milyon balık ölmüştü.

★★★

Çinko, bakır ve kurşun konsantreleri üreten Nesco Madencilik şirketinin bağlı olduğu Yıldızlar SSS Holding’in patronu Sebahattin Yıldız. Yıldız’ın 2010 yılında kendi adına açtığı müzede toprak altından çıkartılan tarihi eserler, resimler, objeler sergileniyor. 2020’de katıldığı bir müzayededen 1 milyon 100 bin liraya 2. Abdülhamid’in cep saatini satın alarak da dikkatleri üzerine çekmişti.

★★★

Türkiye’de en fazla maden ruhsatına sahip şirketler arasında bulunan Yıldızlar SSS Holding’in adı, iktidarın ekonomi politikasını destekleyen “TCMB 18.11.2021 Toplantısı Sonrası Ekonomik Görünüm” başlıklı raporda da karşımıza çıktı.

Raporu şirketin grup başkanlarından Şefik Çalışkan hazırlamıştı.

Ekonomi politikaları ile madenciliğe bakış arasındaki paralellik hiç sekmiyor.

TEMA Vakfı dava kovalıyor


TEMA Vakfı’nın açtığı toplam 40 adet yürüyen idari işlem iptal davasının 17’si geçen yıla, 5’i ise bu yılın ilk 3 ayına ait...

TEMA’nın avukatı Ömer Aykul, son dönemde yargıda “uzmanlığı” sorguluyor:

“Farklı alanlarda uzmanların hazırladığı bilirkişi raporlarında, ortak görüş belirtilmiyor. ‘Karar hakimindir’ deniyor. Hakim uzman olduğu bir konuda nasıl teknik bir rapora görüş verir?”

Mahkemelerin atadığı “bilirkişi” kimlikleri de ayrı bir dert.

Nükleerden, kömür madenlerine açılan tüm davalarda bilirkişi olarak karşılarına hep aynı 3-5 uzman çıkabiliyor.

TEMA’nın en çok yargıya taşıdığı konuların başında; çevre düzeni planları, Toprak Koruma Kurulu ve Çed (Çevre Etki Değerlendirme) kararları geliyor.

Maden aranamayacak yer yok!


TEMA Vakfı, Türkiye’nin 24 ilinde yaklaşık 20 bin maden ruhsatının; ormanlar, korunan alanlar (milli park, sit alanı vb.), tarım alanları ve kültür varlıkları ile ilişkisini inceledi. Çalışmaya dahil edilen illerin ortalama ruhsatlılık oranı yüzde 63... Koruma alanlarında bile maden ruhsatlı alan oranı yüzde 57’ye ulaşıyor. Gıda fiyatlarında ortaya çıkan yüksek fiyat artışlarına vurgu yapan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç “Mevzuatlar, statü ve nitelik gözetmeksizin her yerde madencilik yapılmasına izin veriyor. Türkiye’de 3 binin üzerinde endemik bitki çeşidi bulunuyor. Avrupa kıtasında endemik bitki oranı yüzde 25.9 olurken, Türkiye’de bu oran yüzde 34.4” diyor.

Ruhsat cepte, ihale yolda


TEMA Vakfı 2020 yılı yazında, Çanakkale ve Balıkesir yöresinin yüzde 89’unun madenlere ruhsatlı olduğunu ortaya koyan “Kaz Dağları Yöresi’nde Madencilik” çalışmasını; 500 bin TL’lik bir bütçeyle Muğla, Tekirdağ, Kırklareli, Afyon, Kütahya, Uşak, Zonguldak, Bartın, Eskişehir, Karaman, Kahramanmaraş, Erzincan, Tunceli, Ordu, Tokat, Artvin, Erzurum, Bayburt, Şırnak, Siirt, Batman ve Sivas illerine de yaydı.

Ruhsatların büyük bölümünü ihale edilmeyi bekleyen ruhsatlar (14.967) oluşturuyor. Dağın, taşın bu kadar yoğun ölçekte ruhsatlanmış olmasının tek bir anlamı var: “Yarın öbür gün düzen değişirse, hak iddia edebilelim” diyenler eşeğini sağlam kazığa bağlama derdinde.

İhale ruhsatlarını; 2 bin 158’ü işletme ve bin 871’i arama safhasındaki ruhsatlar oluşturuyor.

İşletme ruhsatları Muğla, Sivas ve Kaz Dağları Yöresi’nin Çanakkale-Balıkesir illerinde yoğunlaşıyor.

Arama ruhsatları Siirt-Şırnak-Batman, Eskişehir ve yine Çanakkale-Balıkesir illerinde toplanıyor.

Ruhsatların en yoğun olduğu il yüzde 92’si madenlere ruhsatlı Kütahya. Kütahya’yı, yüzde 79 ile Çanakkale-Balıkesir ve yüzde 80 ile Uşak izliyor.

Maden Kanunu’nun yasalaştığı 1985’ten bu yana 20’den fazla kez değiştiğine vurgu yapan Ataç, “Ormanlarımız, tarım alanlarımız parçalanırken, su varlıklarımız kirleniyor, tükeniyor, kültürümüz de tıpkı zeytinliklerimiz gibi köklerinden ediliyor, sağlımızı kaybediyoruz” diyor.