17-25 Aralık yolsuzluk dosyasında kendisi hakkında yer alan iddiaların “doğru” olduğunu söyleyen Çevre ve Şehircilik  eski Bakanı Erdoğan Bayraktar’la ilgili yazım; 17-25 Aralık tartışmalarına ivme kazandırdı.

Açıklıkla belirteyim ki; “Betonun patronuydu, çiftçi olmayı seçti” başlıklı yazıma konu olan buluşmamızın ana konusu 17-25 Aralık değildi.

Kırklareli’ndeki çiftliğine giderken, verdiği çay molasında buluştuğumuzda; yeni işi tarım ve hayvancılığı anlatıyordu.

★★★

Danimarka’dan ithal ettiği jersey ırkı sığırları “Çok iyiler, hiç yalan konuşmuyorlar” diye takdim ederken yaptığı ironinin gözden kaçmayacağını bilebilecek tecrübeye sahip.

Siyaset reyonuna “Kim/kimlerin yalan söylediğini düşünüyorsunuz” sorusunu bırakmaktan kaçınmadı.

Ve laf lafı açtı...

★★★

29 Ağustos 2021 tarihli Duvar gazetesinde yayımlanan Altan Sancar’a yaptığı açıklamayı hatırlattığımda, sözlerinin arkasında duruyor.

İmar artışlarından sağlanan rantlarla ilgili belediye başkanlarına açtığı davaların altını çiziyor.

★★★

Bayraktar’ın söz konusu röportajda yer alan ikrar/itiraf niteliğindeki sözlerini hatırlayalım:

Dosyamda ne varsa; hem tapeler doğrudur, hem teknik takip doğrudur, hem de benim telefon konuşmalarım A’dan Z’ye kadar doğrudur. Onlarınkiler yanlış olabilir, benimkiler doğru.”

Bayraktar’ın aynı cümle içinde 4 kez kullandığı “doğru” ifadesinin bilinçli bir tercih olduğuna şüphe yok.

★★★

Konuşmasında “onlar” diye işaret ettiği kişiler büyük olasılıkla, 17-25 Aralık sürecinde isimleri Reza Zarrab’dan rüşvet alanlardı...

Bayraktar ile 3 eski bakanın görevden alınma yönetmeleri farklıydı.

Bayraktar, dönemin Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e 24 Aralık 2013’te verdiği milletvekilliğinden istifa dilekçesinin kabul görmediğini, görevden aldığını bizzat bana anlatmıştı.

31 Ağustos 2021 tarihli yazımda bu bilgiyi paylaştım.

★★★

Görevden alınan diğer eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler ve Egemen
Bağış
ise Başbakan’ın isteği üzerine “istifa” etmişlerdi.

Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı dönemine rastlayan 5 Ocak 2015’te TBMM’de yapılan oylamada eski bakanların Yüce Divan’a gönderilmemesine karar verildi.

Davutoğlu ile bakanlar arasındaki görüşmeler ise sır olarak kaldı.

★★★

Güler’den yeni bir haber var: Pazar günkü yazımda yer alan “sağlık sorunları olduğu” ifadesine itiraz etmiş; “Turp gibiyim” demiş.

Allah uzun ömürler versin, anlatacaklarını duyalım...

★★★

Bayraktar’ın Sancar’la konuşmasında dile getirdiği “Reis (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan) beni hırsız çuvalının içine attı” eleştirisi dikkate alındığında, Erdoğan ile arasındaki mesafeyi ölçme ihtiyacının belirmemesi mümkün değil.

★★★

İzlenimimi paylaşabilirim. Bayraktar’ın özellikle 23 Haziran seçimleri öncesi bu konuyu derinleştireceğini sanmam.

Niye derseniz...

Bayraktar, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adı söz konusu olduğunda “Halen AKP üyesiyim, Erdoğan liderimdir” söylemine sadık kalıyor.

★★★

Bu arada hırçın dalgalarla kıyıları döven Karadeniz’in renklerine bürünen Bayraktar kişiliğini göz ardı ettiğimi sanmayın.

★★★

Bayraktar’ın tutumunda; CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Deva, Gelecek Partisi ve DP’den oluşan 6’lı masanın açıklayacağı Cumhurbaşkanı adayı ismi etkili olacağa benziyor.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na uzak, Erdoğan’a tüm olanaklarıyla yakın durma olasılığı hiç de zayıf durmuyor.

★★★

FETÖ tarafından servis edilen 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet kasetleri, bir siyasi tasarıma hizmet ediyordu.

Erdoğan gidecek; yerine AKP’de 15 Temmuz darbe girişimi öncesi “Fethullahçı” olarak anılan yol arkadaşlarından biri geçecekti.

Bu operasyonda “gidecekler” arasına konan bakanlardan Bayraktar’ın; 23 Haziran seçimlerinde Erdoğan’ın yanında hizalanma olasılığı zayıf değil...

★★★

6 muhalefet partisinin oluşturduğu “Kurumsal Reformlar Komisyonu” bugün açıklanacak.

Aralarında Sayıştay ve Devlet Denetleme Kurulu yetkililerinin de bulunduğu “Durum Tespit Komisyonu” oluşturan 6’lı masa; kamuda hasar tespitine 2002 yılından itibaren başlarsa sıra 17-25 Aralık’a gelebilir.