Dünya çapında dokuz ülkeden 100’ü aşkın milyonerin oluşturduğu ve Türkçe’ye “Yurtsever Milyonerler” olarak çevrilen “Patriotic Millionaires” grubu, 2022 Ocak’ında çevrimiçi düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda (DEF), siyasetçilere “Bizden daha fazla vergi alın” diye seslendi.

★★★

DEF’in 2020’deki “Davos Zirvesi”, paydaş kapitalizm kavramını ekonomik kalkınma gündemine sokmuştu.

Küreselleşmenin 3’üncü evresi olarak tanımlanan 2000’lerin katılımcı demokrasiler çağı olacağına vurgu yapılmaya başlandı.

★★★

Süper zenginlerin kriz döneminde servetlerini katladıklarını gösteren veriler üzerine 130’u aşkın ülke, büyük şirketlerin vergiden kaçmalarını önleme amacıyla asgari yüzde 15’lik küresel vergi getirilmesinde anlaşmıştı.

★★★

Dünya kamuoyu zenginlerden az, yoksullardan çok vergi alınmasını eleştiren çıkışların yabancısı değil.

Amerika’da yaşanan 2008 finansal krizinin sloganı haline gelen “Yüzde 1” hareketi, ülkede oluşan servetin nüfusun yüzde 99’unda toplanmasına itiraz ediyordu.

★★★

ABD’nin süper zenginlerinden Berkshire Hathaway Fon’un kurucusu, 92 yaşındaki iş insanı Warren Buffett, Amerikan maliyesini “Temizlikçimden daha az vergi veriyorum” sözleriyle eleştiriyordu.

Buffett, New York Times gazetesine yazdığı bir makalede, “Washington süper zenginleri kollamaktan vazgeçmeli. Biz benekli baykuş veya neslimiz tükenmekte olan bir tür değiliz. Zenginler olarak daha çok vergi ödeyerek fedakârlık yapmalıyız” diyordu.

★★★

Küresel zenginler boylarının ölçüsünü ilk olarak Covid-19’la, ikinci olarak da “soğuk savaş dönemine” davetiye çıkaran Rusya-Ukrayna savaşı ile alıyorlar.

Buradan öteye köy yok; yoksul halklar bir dilim ekmeğin, bir damla temiz suyun kavgasını veriyorlar.

★★★

Avrupa Parlamentosu haksız edinilen “servet avcılığına” başladı.

Parası olana “Altın Vize” olarak bilinen “Tabaka 1” uygulamasına son verecek tasarı kabul edildi.

Bu vize ile İngiltere’ye en az 2 milyon sterlin tutarında yatırım yapanlar 5 sene boyunca oturum izni alıyor ve Schengen Bölgesi’nde serbest dolaşım hakkı kazanıyordu.

Altın pasaport sektörü 2011 ile 2019 yılları arasında AB üyesi ülkelere 20 milyar Euro’dan fazla yatırım yapılmasını sağladı.

Kanaat artık o ki; bu servet küresel refah artışına katkı sağlamadı.

★★★

MIT Profesörü Ekonomist Daron Acemoğlu’nun geçtiğimiz hafta Oksijen’de yayımlanan “Batı önce vergi cennetlerini bitirsin” yazısı, Rusya-Ukrayna savaşının ekonomiye etkilerini konu alıyordu.

Katılımcı demokrasiyle “dar koridorun” aşılacağını savunan Acemoğlu, aynı yazısında Batı’nın oligark ailelerin servetlerini memnuniyetle karşılamasını eleştirdi ve şöyle devam etti:

“Çoğu zaman tröstler ve paravan şirketler aracılığıyla mülk edinmelerine izin verilmesi ve çocuklarını önde gelen eğitim kurumlarına yazdırabilmeleri gerekiyor. Londra ve New York gibi şehirler oligarkları sosyetenin merkezine yerleştirdi.

Ancak hikaye Ruslardan ibaret değil. Aralarında Körfez’in petrol devletleri, Çin, Hindistan, Türkiye, bazı Latin Amerika ülkeleri ve geçmiş dönemde Ukrayna’nın da yer aldığı daha birçok ülkeden süper zenginler Batılı finans kurumlarının ve hükümetlerin suç ortaklığı sayesinde haksız kazançlarını sağlama aldılar.”

★★★

Nihayet vergi cennetlerindeki şirketlerin hesapları “didiklenmeye” başladı.

Vergi adaletinin peşine düşen kamucu ve kalkınmacı ekonomik politikalar, siyasette kendine güçlü bir damar bulmaya başladı.

Türkiye ile birlikte 37 ülkenin üyesi olduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ndeki (OECD) bir karşılaştırma ile ülkeye giriş yapalım...

★★★

OECD ülkelerinde toplam gelir içinde kurumlar ve gelirlerden alınan dolaysız vergi oranı yüzde 52, KDV ve ÖTV gibi tüketimden alınan dolaylı vergi oranı yüzde 48...

Türkiye’de durum tam tersi; dolaylı vergi oranı yüzde 62, dolaysız yüzde 35...

Bu da yetmezmiş gibi son 20 yılda 12 kez vergi affı gelmiş.

Ekmekten, çocuk mamasından, akaryakıttan alınan vergi tıkır tıkır işliyor; ona af maf yok.

★★★

Gelir vergisi şampiyonları listesi, toplumlarda bir nevi “şeref” listesi olarak algılanır.

Ne hikmetse Türkiye’de son yıllarda bu listelerde yer alanlar kendini gizleme gereği duyuyorlar.

★★★

Vatanını, milletini sevenleri o listelerden tanırız...

Ülkede kayıt dışılığın yaygın olmasına karşılık, bağışlara, vergi kesintilerine abanmayıp devlete vergisi vereni alkışlarız.

★★★

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın en son açıkladığı 2019 yılı vergi gelirleri listesinde ilk 10’da yer alan 5 rekortmen adını gizledi.

100 kişilik gelir vergisi listesinde rekortmen dahil 67 kişi isimlerini saklı tuttu.

2020 takvim yılı sonuçları halen açıklanmadı.

Niye dersiniz?

Mesela, hangi büyük şirketlerin vergileri silinmiş görmeyelim diye mi?

Bizde de hayat pahalılığı milletin canına tak etmişken bir zenginin de çıkıp “Bizden vergi alın” dese dişimi kıracağım (misal)...