Ermenistan ordusu, Azerbaycan’a saldırıya geçer geçmez ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Erivan’a giderek sözde soykırım anıtında gözyaşı döktü. Adını Oğuzların verdiği iki bin yıllık Karabağ için Ermenistan’ın dedi!  Şaşırmayın:

Kafkasya’daki Türk kıyımını görmediler.

Balkanlar’daki Türk kıyımını görmediler.

Ortadoğu’daki Türk kıyımını görmediler.

Bu nasıl müttefik ki hiçbir daim yanımızda olmadı! Kıbrıs’taki vahşete bile gözünü kapadı! Bize ambargo uyguladı.

Ya bugün? Sadece Ermenistan mı?

Kıbrıs Rum Yönetimine silah ambargosunu kaldıran ABD, Türkiye sınırına 30 km uzaklıktaki Dedeağaç’a askeri sevkiyatlar gerçekleştiriyor, limanını büyütüyor. “NATO tatbikatları” bahanesiyle Trakya’ya askeri üs kuruyor.

Yüz yıl önce yaşadık bunları. Unutmayın yaşananları:

Birinci Dünya Savaşı ardından Londra, San Remo, Paris konferansları ve Sevres Antlaşması’yla Yunan ordusu İngiliz ve Fransız askerlerin himayesinde Trakya’yı işgal etti: Edirne, Kırklareli, Gelibolu, Tekirdağ, Çorlu, Uzunköprü, Babaeski, Keşan, Vize, Lüleburgaz, Malkara, Hadımköy, Büyükçekmece, Çatalca vs.

Vahdettin’in bu işgallere sesini çıkarmadığı konusuna girmeyeyim...

İktidardaki Hürriyet ve İtilaf Fırkası tarafından Edirne’ye vali yapılan Salim Paşa’nın “seyirci” olmak bir yana milli mücadeleye savaş açmasını, Faik (Kaltakkıran) Bey ve Şeref (Aykut) Bey yakalatıp Malta’ya sürdürmesini geçeyim! Türk’ün Türk’e hainliği yeni değil...

Saray, sadece Trakya’ya da I. Ordu Müfettişi Fevzi Paşa’yı gönderdi.

Bu arada Yunan, meclisinden geçirdiği kanunla Trakya’yı genel valilik halinde ülkesine kattı! Sırada Türkleri Trakya’dan kovup “nüfus planlaması” yapma hedefi vardı. Bu sebeple, Yunan ordusu himayesinde Rum çeteler oluşturuldu. Trakyalı Nikolaki, Çantalı Todori, Karabıyık Dimitri gibi...

Ne vahşetler işlemediler ki: Keşan’dan İpsala’ya giden Türk savcısını ailesiyle birlikte şehit ettiler.

Derbent Boğazı katliamı unutulabilir mi; 50 Türk’ün eşyalarını gasp ettikten sonra kollarını kesip, cesetlerini çıplak halde bıraktılar...

Kırklareli’nde koyunları otlatan çoban Mahmut gibi çocukları bile katlettiler.

Düğün alaylarını basıp gelinlere, tarlalarda çalışan kadınlara tecavüz ettiler. Neler neler...

Türkleri işkenceden geçirip hapse attılar. Sadece Kırkkilise hapishanelerinde 2 bin 500 tutuklu vardı.

Ezan okumaması için müezzinler taşlandı, kurşunlandı. Hz. Muhammet’e küfürler edildi.

Mustafa Kemal öncülüğündeki milli kurtuluş hareketi zaferler kazandıkça Trakya’da Yunan mezalimi arttı. Mesela:

Çatalca Terkos’ta kaybolan 20 Türkün cesedi Burgaz köyüne yarım saat mesafede bulundu. Keşan’da jandarma bölüğü çavuşu ve beş kişilik müfrezesi topluca eşkıyalar tarafından kurşuna dizildi.

Bu arada Fransızlar, Trakya’da “gayrimüslimlere yapılan mezalimi” araştırıyordu iyi mi? Batı bu; Nancy Pelosi’nin gözyaşı sahte...

Sonunda... Türk Ordusu İzmir’i kurtardıktan sonra hedefini Trakya yaptı. Savaşın kendilerine doğru geldiğini gören

-halkının savaştan bıktığı- İngilizler ve Fransızların telkiniyle Yunanlılar Trakya’dan çekildi. Yıl, 1922 idi.

Tarihinizi unutmazsanız emperyalizmin bugün ne yapmak istediğini kolay kavrarsınız:

Yüz yıl sonra ABD emperyalizminin amacı belli değil mi? Ermenistan, Irak’ta Barzani, Suriye’de PKK, Kıbrıs Rum Kesimi, Libya ve Yunanistan tarafından Türkiye’yi kuşatıyor...

Ne yazık! Birileri hâlâ tek dişi kalmış canavarı savunuyor, Nancy Pelosi’yi alkışlıyor...