Başkomutan Atatürk, “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” dedi. Türkler, emperyalist devletleri tarihe gömdüğü, eşi benzeri olmayan bir savaş kazandı. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100. yıl dönümünü daha dün kutladık. Cumhuriyetin 100. kuruluş yıldönümü kutlamaları için geri sayım başladı. Türkiye’nin 1 asır önce boyun eğmediği kapitalistlerin kapısında, Türkler bugün sığınmacı yapıldı. Doğru okudunuz. AKP’nin ‘itiraf’ gibi resmi yazışması, Türklerin gelişmiş ülkelere akın akın ‘iltica’ ettiğini ortaya çıkardı. İltica nedir? İnsanların, ülkeleri dışında başka bir ülkeye sığınmasıdır. Öz yurdunda cinsel, ırksal, dini, siyasi, politik ayrımcılığa maruz kalıp ‘hayati tehlike’ altında olanlar, iltica ettikleri ülkenin kanatları altına sığınır.

ALMANYA KISKANMIYOR

Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı AB Dış İlişkiler Daire Başkanlığı, Ulusal Ajans, Milli Eğitim Bakanlığı’nı resmi yazıyla uyardı. Türkiye’den eğitim ve staj amaçlı yurt dışına gönderilen öğrenciler ve devletin başlarına refakatçi diktiği öğretmenler Türkiye’den kaçıyordu. Uluslararası projeleri yarıda terk edilip Almanya, Avusturya ve Çekya başta olmak üzere bir daha geri dönmemek üzere AB ülkelerine ‘iltica’ ediliyordu. Türkleri, öz yurtları Türkiye’den kaçacak hale getiren ayrım/ayrımcılıklar neydi? AKP iktidarı sorunu kaynağından çözmek yerine, Erasmus başta olmak üzere uluslararası fon kaynaklı tüm projeler, ziyaret ve staj için yurt dışına çıkıp dönmeyen öğretmen ve öğrencilerin takip edilmesi kararı aldı.

GRİ PASAPORT

MEB Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Hasan Ünsal, “Okul yönetimine haber vermeksizin programları terk eden, ülkemize geri dönmeyen öğrenci ve refakatçi/öğretmen vakaları bildirildi. Bu tür vakaların artması, ülkemizin yürüttüğü programların ve resmi pasaportlarımızın saygınlığı açısından olumsuz bir durum oluşturmaktadır. Program ve staj planı dışına çıkılıp, gidilen ülkede kalmaya meylediliyor” diyerek 81 il milli eğitim müdürünü uyardı. Eğitim Bakanlığı uluslararası programlara gönderilecek öğretmen ve öğrencileri, ‘kaçmayacak’ olanlar içinden artık ‘titizlikle’ seçip gönderecekti. Seçme kriterleri ne? Bilinmiyor. Kavun değil koklayasın. Karpuz değil, pat çat sağına soluna şaplak atıp anlayasın. İnsan bu insan!

MİLYONLAR AKTI

2022 yılı Erasmus hibeleri ikinci dönem kazananlarını Ulusal Ajans 5 gün önce ilan etti. STK’lar, belediyeler, üniversiteler, vakıflar, milli eğitim müdürlükleri, okullar derken AB’den gelen milyonlarca Euro hibe paralar, paylaştırıldı. İstanbul MEM’lüğü 996 bin Euro, Ankara MEM’lüğü 380 bin Euro, Bursa MEM’lüğü 250 bin Euro derken iktidarın göz bebeği vakıflar unutulmadı. Bilal Erdoğan’ın Şubat 2022’de ilk dönem için 98 bin 570 Euro alan TÜRGEV’ine 101 bin Euro, 155 bin Euro alan TÜGVA’sına 60 bin Euro daha aktarıldı. Üyeleri arasında Okçuluk Federasyonu’nun da yer aldığı Dünya Etnospor Konfedarasyonu’na 146 bin Euro diye liste uzadıkça uzuyor. AB hibelerinden dini/siyasi vakıflar da payını aldı (!) Erasmus güz dönemi Avrupa seyahatleri 6-8 Kasım’da başlıyor. Gidenler geri döner mi? Göreceğiz.

HAVLU ATTILAR

Türkiye’nin eğitim, staj ve uluslararası bilimsel projeler için resmi görevli gönderdiği, öğrenci ve öğretmenler gittikleri Avrupa ülkelerini görünce, AKP’nin siyasi ve ekonomik baskısı karşısında havlu attı. Ülkedeki uluslararası bilimsel projeler yapabilen, iyi eğitimli seçkin nüfus, kaçarcasına Türkiye’yi terk ederken yerlerini, nüfuslarının yüzde 70’i okur yazar olmadığı için cehalette dünya birincisi Afganistan’dan gelen dinci terör örgütü Taliban alıyor. Resmi rakamlarda sayısı 3.6 milyon, gerçekte 10 milyonu bulan Suriyelilerin, seçmen sandıklarına varan vatandaşlık işgalinin sonuçlarını seçimde göreceğiz. Yılda 270 bin başvuru sayısıyla dünyada en çok talep edilen ülke olan Almanya, iltica başvurularında artık Türkler için de ilk sırada yer alıyor.

AĞIR YOKSULLUK

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), AB ülkelerine iltica oranının Mayıs 2022’de 1 ayda yüzde 89 arttığını açıkladı. Son 1 yılda yüzde 45 artışla 10 bini tıp doktoru, 20 bin eğitimli Türk de Avrupa’ya göçtü. Atatürk, 90 yıl önce Nazilerden kaçan Alman profesörlere Türkiye’nin kapılarını açmıştı. AKP iktidarının kapıyı gösterdiği Türk profesörler, doçentler, doktorlar derken öğrenci ve öğretmenler, 1 asır sonra Almanya’ya iltica eder hale getirildi. Kurtuluş Savaşı’nda öğretmenlik yapan Nazım Hikmet’in ‘Davet’ şiirindeki, “Dörtnala gelip Uzak Asya’dan, Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın. Yok edin insanın insana kulluğunu bu davet bizim” sözleri içselleştirilmeli. Türkiye, ağır ekonomik yoksulluğuna, beyin gücü yoksulluğunun da eklenmesini taşıyamaz!