Vaktiyle imparatorluğun birinde, yoksul bir adam öylesine aç ve bitkin düşmüş ki, ölmemek için sarayın bahçesinden bir armut çalmış. Adamı yakalayıp cezalandırılmak üzere imparatorun huzuruna çıkarmışlar.

Açlıktan ayakta duramayacak kadar halsiz adam, imparatorun ayaklarına yığılarak yalvarmış:

“Efendimiz, çok açtım, dayanamadım ve sadece bir armut çalıp yedim. Beni bağışlayın büyük imparatorum!..”

İmparatorun dinlediğini görünce devam etmiş:

“Eğer affedersiniz size paha biçilemez bir armağanım olacak!..”

İmparator dudak bükmüş:

-Senin gibi çulsuzun birinde paha biçilemez ne olabilir ki?..

Yoksul adam, avucunun içindeki armut çekirdeğini uzatmış ve;

“Şu çekirdeği ekerseniz, altın meyveler veren bir ağacın yetiştiğini göreceksiniz...” demiş.

İmparator gülmüş;

-Ne duruyorsun, o zaman hemen ek onu!.. Altın meyveleri vermeye başladığında affederim seni!..

Adamın yüzünü çaresizlik ifadesi kaplamış:

“Yüce imparatorum! Bu tohumu ben ekemem. Çünkü hırsızlık yapmış bir kişiyim.

Altın meyveler verecek çekirdeği ancak, ömründe hiç çalmamış, başkalarına hiç haksızlık yapmamış,  yalan söylememiş, tertemiz biri ekebilir. Tohum o zaman gücünü gösterir. Aksi takdirde onu ekeni zehirler, tarif edilemez acılarla öldürür. O nedenle efendimiz, bu tohumu ancak siz ekebilirsiniz!..”

İmparatorun suratı asılmış:

-Kendine gel bre adam! Ben koskoca imparatorum, bahçıvan değilim!..

Adam son bir gayretle:

“O zaman tohumu sizin uygun göreceğiniz birine vereyim, o eksin!..” demiş.

İmparator parmağıyla yardımcısını gösterince, tohumu ona uzatmış. Ama yardımcı telaş içinde itiraz etmiş:

-Ben ekme, biçme işlerinde çok beceriksizim efendimiz. Sihirli tohumu ziyan ederim. Kanımca en uygun kişi hazinedarımızdır, uğurlu ve bereketli elleriyle o eksin!..

Hazinedar da hemen bir bahane uydurup görevi başkasının üstlenmesini istemiş.

Özetle huzurda bulunan herkes, sudan sebeplerle tohumu ekmekten
kaçınmış.


Çünkü hepsi hırsızmış!..

İmparator, başı öne eğik yardımcısıyla diğerlerine dik dik baktıktan sonra adama dönmüş:

“Seni affettim, hepimize verdiğin ders yeter!.. Haydi bakalım bas git buradan!..”

★★★

Bu anonim hikayeyi masallara uygun biçimde bitirelim:

Gökten üç değil, bir elma düştü.

Tohumu ekecek temizlikte kimler kaldıysa, onların başına!..