Olayı İzmir-Konak eski Belediye Başkanlarından gazeteci dostumuz Hakan Tartan’ın anlatımıyla aktarıyorum:

★★★

“Doğrusu yazıp yazmamakta tereddüt ettim.

Acaba, acaba?

Ama...Yazmalıydım...

Hem uyarı, hem önlem, hem de takdir için...

Gözde tatil merkezlerindeki ‘keyif ve uyku kaçıran’ yüksek fiyatları yazmıştım.

Dert yanan yanana.

Çözümü de gösterdiğim için rahatım; gitmeyin, ölmezsiniz!

Bildik-tanıdık mekanları tercih edin, yanılmazsınız! Bir de fiyatları sorun; ayıp değil!..

★★★

Şimdi gelelim; Çeşme’deki polisiye hikayeye..

İki yerde, iki benzer olay!

Mekan sahiplerinin ‘günahsız’ olduklarına inandığım için isim yazmıyorum, ama “adları bende saklı!..”

★★★

Hikaye şu:

Üç  beş gece mekanı ‘teröristi’, üç beş ‘vampir’, müzikli-içkili bu mekanlarda bir şekilde eğlenen genç kızlarımıza yanaşıyor, ya içki ikram ediyor, ya da “Biz içemedik, kalmasın, devam edin...” deyip kokteyl, konyak, neyse içki verip kenara çekiliyor!..

İçki; ilaçlı!..

Zehrin adını verip yol göstermeyeyim;  dizilerde bile bol bol var!

İçeni sersemletiyor, el ayak tutmaz oluyor!

Vampirlerin hedef seçtikleri kurban, olup biteni fark ediyor ama karşı çıkacak güç, takat kalmıyor...

Anlayacağınız tam bir teslimiyet hali oluşuyor!

★★★

Zehir taciri, ırz düşmanı alçakların tezgâhı bu...

Nice masum alet edilmiştir, nice acılar yaşanmıştır o tezgahlarda kimbilir?

Ama.. Bu olayda kurban seçilenler şanslılar!

Tuzaktan habersiz genç kızlar ikramı kabul ediyor, içki içiliyor, sonra...

Neredeyse kısmi felç hali başlıyor.

Zor yürüme, zor konuşma, elden ayaktan düşme...

Tabii çakallar “Biz sizi bırakalım istediğiniz yere!” diyerek final hamlesi yapıyor...

★★★

Amaç belli!..

Neyse ki direniyor kızlar, atıyorlar kendilerini dışarı.

Şansa bakın ki; kapıda bir taksi!

Çeşme’de, mekan önünde “zınk” diye duruyor.

Olur mu? Olmuş...

Önce bir kızımızı, sonra diğerini, salimen evine bırakıyor!

Sürücü mekânda neler olup bittiğini, nelerin yaşandığını sohbet havasında soruyor.

Yolda konuşuyorlar; nasıl oldu, ne yaşandı diye..

Kızlar da yan masadan birilerinin içki ikram ettiğini anlatıyorlar...

★★★

Hikayenin sonu güzel...

Taksi şoförü görünümündeki kişi meğer polis değil mi?

Sabah beklenmeden operasyon başlıyor.

Tatile gelenler gönüllerince eğlenirlerken, ya da deniz ve güneşin yorgunluğuyla derin uykulardayken, Çeşme polisi, bu yaz mevsiminin onlarca başarılı operasyonundan birini daha yapıyor...

★★★

En üst rütbelisinden, taksideki kardeşime kadar bu konuda emek veren tüm Emniyet mensuplarını yürekten kutluyorum..

Bizi mutlu ettiniz, yüzümüzü ağarttınız, güvenimizi haklı çıkarttınız..Lütfen devam kardeşlerim.

★★★

Bu ‘ırz düşmanları’na, gençlerin kanıyla canıyla beslenen ‘zehir taciri vampirlere’ göz açtırmayın.

Birçok yerde yaşanan acı bir hikaye bu.

Çeşme’deki iyi biteni...

Son sözüm; bu satırları
okuyanlara:

Gelin, el ele verelim ve polisimize destek olalım.

Nasıl mı, anlatayım:

★★★

Mekan sahipleri!

Çoğunuz duyarlısınız, biliyorum, ama biraz daha özen göstermelisiniz.

Bu vampirleri tanırsınız siz, durmayın, hemen ihbar edin...

★★★

Servis elemanları!

Evine ekmek götürme derdindeki garson kardeşlerim, sizler de tanırsınız bu kan emicileri!..

Anında polise haber verin....

★★★

Anneler, babalar, aile büyükleri!

Çocuklarınızı başıboş bırakmayın, arayın, sorun, kimlerle arkadaşlık yaptıklarını öğrenin.

Bu vampirlerin avlarını, aile içindeki gönül bağı kopuk, anne-babasından göremediği ilgi ve sevgiyi arkadaşlarında arayan gençler arasından seçtiklerini unutmayın. Sevgi ve ilginin, her türlü zehrin panzehiri olduğu bilinciyle, onlara sahip çıkın.

★★★

Hepinize bir çağrı:

Hissedilmeyen şey anlaşılmaz!

Hissedelim, anlayalım ve bu yazıyı paylaşarak bilmeyenlere de büyük tehlikeyi hissettirelim...”