O kardeş ki, Didim’deki rant baronlarına tetikçilik yaparken hem ağabeyi, hem de onlarla mücadele eden Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay’a atılmadık iftira bırakmamıştı.
Ülkemizin en görkemli kültür etkinliklerinden biri olan Altınkum Yazarlar Festivali’ne katıldığım günlerde yakından tanıdığım ve halkın kendisine olan sevgisini gözlemlediğim Başkan Atabay, hedef olduğu korkunç kumpası anlatırken şunları söylemişti:
★★★
- Didim’de yaşamamasına rağmen bu baronlar, kendisine burada bir daire kiraladılar. “Eğer bizim istediklerimizi yaparsan sana burayı alacağız, istediğin kadar da para vereceğiz” dediler. Yanına bir de hayat kadını koydular.
- Kendisine bir sosyal medya hesabı açtılar. Alkole düşkünlüğünü iyi bildiklerinden içirip içirip bana ve ağabeyine yalan, dolan ve iftiralarla dolu paylaşımlar yaptırdılar.
- İftira yağmuru sırasında ne Fetö’cülüğümüz kaldı, ne de hırsızlığımız!..
- Dikkat çekebilmek ve güya protesto eylemi yapıyormuş gibi gösterebilmek için yine içirip kışın denize soktular!
- Olmadı, medyayı çağırarak Söke’den Didim’e yürüme eylemi düzenlediler! (Kısa bir süre yürüdükten ve foto muhabirleri gittikten sonra, araçlarına bindirip Didim’e getirdiler!..)
- Yetmedi kefen giydirerek dolaştırdılar!..
- Yine yetmedi, sözde açlık grevi yaptırdılar!..
- Video kasetler doldurtup tehdit ettirdiler, hakaret ve iftira yağdırdılar...
- Bunları yaparken ilgili kamu kurumlarının yöneticilerinden büyük destek aldılar...
Burada yazmaya utandığım daha bir yığın iğrenç tezgahın piyonu olarak kullandılar!..
★★★
Bu olaylar yaşanırken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Belediye Başkanı Atabay’ın arkasında durdu. Hatta kendisine “Soyadı Kılıçdaoroğlu olan kim gelirse gelsin, sizden olmadık bir talepte bulunduğunda kapı dışarı edin” güvencesini verdi.
★★★
Sonuçta kumpas çöktü ve kazanan Didim halkı ile Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay oldu.
Aradığını bulamayan ve vurgun peşinde koşanlarca fena halde kullanılan Celal Kılıçdaroğlu da Didim’den İzmit’e göçtü.
★★★
Kemal Kılıçdaroğlu’nun kardeşinin mezarına su dökerken çekilmiş fotoğrafına bakarken, bir yaz akşamı, Yazarlar Festivali için gittiğim Didim’de, Altunkum Plajına bakan bir terasta uğradığı kumpası ve onu boşa çıkarmak için yaptığı mücadeleyi buğulu gözlerle anlatan Başkan Atabay’ın o anları, bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti.
Hem Başkan Atabay’a geçmiş olsun, hem de kardeşinin iftiraları karşısında ondan hiç davacı olmayan ve cenazesini kaldırmak için İzmit’e koşan iyi insan Kemal Bey’in başı sağolsun...
