HERKESİN aklında 38 yıl sonra yaşanacak coşkunun silahlarla kutlanacağı endişesi vardı, bu yönde çağrılar yapıldı. Beceremezler, iki saatte unutulur, birbirlerini vururlardan vay be adamlar ne kutlama yaptıya geçiş yapıldı. Trabzon’u Temel ve Dursun fıkralarından ibaret sayanlar yanıldı.

TRABZON meydanındaki kutlama dünyanın diline düştü. 500 milyonu aşan izlenme oranları, FIFA ve dünyanın önde gelen haber kanallarının paylaşımları derken ışık şov patladı gitti. Ortada ne şampiyonluk kupası ne takım varken 250 bin kişinin Yenikapı’da toplanarak eğlenmesi, her camianın yapabileceği bir iş değildi. Dün de 60 bin kişi Atatürk Olimpiyat Stadı'na koştu. Trabzonspor'a gönül verenler bu işin gönül işi olduğunu, adanmışlığın, sabrın ve sevginin ne demek olduğunu İstanbul’da da gösterdi. Ve önceki gün. Karadeniz’in hırçın sularında teknelerle takalarla yüzlerce denizci Karadeniz’in efendisine unutulmaz bir şölen yaşattı.

DÖNELİM kutlamalara... Mini bir olimpiyat açılışı gibiydi. Geçmişten geleceğe aktı zaman. Horon da vardı, rap de. Mustafa Topaloğlu da unutulmadı, Avusturya’da Türkiye’yi gururla temsil eden ünlü piyanist Nazlı Hacıalioğlu da. Sahaya getirilen piyano ve Hacıalioğlu’nun resitali ekstra alkışı hak etti. Kasketliler, dev horon ekibinin müthiş gösterisi, Siopis ve Abdülkadir’le zirveye çıkan kolbastı şov, Mero, Uğurcan ve Dorukhan’ın Kadr’le düeti derken, Demet Akalın'ın Kulüp şarkısıyla tavan yaptı. Trabzonlu dünyaca ünlü DJ Burak Yeter memleketini açık hava diskosuna çevirdi. Her detayıyla fark yaratan, piyanodan kemençeye, horondan çav bellaya kadar 38 senenin acısını çıkaran Trabzon, kısacası ezber bozdu.