-Yürürlükteki kurallara uyum topluma saygı gereğidir.-

Özel yaşamda olsun, devlet görevlerinde olsun uygar kişiliğin doğal gereği, yürürlükteki kurallara uymaktır. Bu yükümlülük yurttaşlığın başta gelen sorumluluğudur. Toplumsal düzenin gerekleri tüm yurttaşlar için bağlayıcıdır. Yasaların öngördüğü düzenin devlet yönünden özenle izlenmesi yanında yurttaşların yurtseverlik duygusu ile kişisel duyarlığına bağlı özellik yaşamsal önem taşımaktadır. Ulusal varlığın ve birliğin gerektirdiği değer olgusu ancak böyle anlamını korur. Yurttaşlar devletin hem kaynağı, hem dayanağı,  hem de gücü ve koruyucusudur.

Yönetim düzeninde devletin görevlileri büyük sorumluluklarıyla önemli temsil yükümlülüklerini yerine getirir. Zamanla saptanmış geçicilik demokrasinin doğal işleyişinin gereğidir. Devlet görevi bir grubun ya da kişinin süreklilik taşıyan sorumluluğu değildir. Anayasa ve yasayla sınırlanmış süreler değişikliğin yurttaşlar tarafından gerçekleştirilip yaşatılması için öngörülmüştür. Hiçbir kişi ve grubun sürekli ya da değişmez hakkı değildir.

İçtenlikli ve yansız kanımızla cumhurbaşkanlığının anayasal TARAFSIZLIĞI bir siyasal partinin herhangi bir bağı ve sıfatıyla birlikteliğe olur vermez. Kaldı ki günümüzde bu makamda bulunan kişi açıkça partizanlık çabalarını sürdürmekte, yansız davranmamakta, ulusal birliğe değil parti bağına ağırlık ve öncelik vererek ayrımcı, kışkırtıcı, bölücü ve aşağılayıcı konuşmalar yapmakta, saldırı içerikli suçlamalar sıralamakta, kendileri gibi düşünmeyen,  partilerinden olmayanları aşağılamaktadır. Konuşmalarının içeriği ve düzeyi bulunduğu makamla bağdaşmamaktadır. Görevinin anayasal gerekleri ne aykırılık açık seçik ortadadır. Üzüntüyle izlenmektedir ki bu aykırılıkta direnilmektedir. Ulusal birliği temsil yükümlülüğü gözardı edilmekte, partizanlık öne çıkmaktadır. Cumhurbaşkanlığı andı Anayasa’nın önemli bir kuralıdır. Onu herkesten çok Cumhurbaşkanı korumalı, anlamını vurgulamalıdır.

Anayasa,  uyum,  saygı ve sağlılık tüm yurttaşların özen göstermesi gereken başlıca yurttaşlık yükümlülüğüdür. Yönetimdekilerin duyarlığının örnek olması doğal beklentidir. Anayasa ulusal yaşam dayanağıdır ve andıdır. Bir ülkede en büyük aykırılık Anayasa’ya uymamak, onu sözde bırakmaktır. Bu en çirkin durumdur. Devlet katlarındaki aykırılık, çelişki, tutarsızlık, başıboşluk, başına buyrukluk, kural tanımazlık en sakıncalı, en aşağılayıcı durumdur. Kişiselliği öne çıkarmak, ona ağırlık vermek, keyfiliğe dönüşümdür. Hukuk kuralları buna olanak vermez. Kurallarla oynamak kuralsızlığa kaçmaktır, demokrasi ve hukuk, devleti de buna olur vermez. Demokrasiler kişisel değil, ulusal yönetim biçimidir. Güvencesi de yurttaşların bilincidir, yurtseverliği ve ATATÜRK’ün emaneti Cumhuriyet aşkıdır.