-Yaşam karanlığının ağırlığı, inanç ve güven yıkımıyla oluşur. -

Toplumsal yaşamın aydınlığı bireylerin tutum ve davranışlarıyla, oluşur. Kişilik ve terbiye kanıtı olan eylemler çoğu kez dikkatsizlik, tembellik ve umursamazlıkla olumsuz kanılara yol açar. İnsanlığa, insanlara ve kendi kişiliğine önem vermeyip değişik saplantı ve sakatlıklarla ilişki düzensizliğine, hattâ bozukluğuna neden olanlar kötü duygularla tanınır, bu olumsuz kanıyla karşılık görürler. Bu anlayış ve inanış ilişkilerin mayasıdır. Yaşam karanlıklarını karşılıklı sevgi, saygı ve güven dayanışması giderir. Ama nedense çoğu siyasal karşıtlık nedeni ilişki bozuklukları her gün değişik olaylarla karşımıza çıkıyor. İnsan olarak birbirinin değerini bilmek, karşılıklı güven ve saygıyla yaşamı değerlendirip renklendirmek pek önemsenmiyor. Topluluklarda, aile içinde, görev-meslek alanında özensiz davranışlarla bu konuda umursamazlık biçiminde davranışlara tanık olunuyor.

Her görüşü, her kanıyı, her duygu ve düşünceyi gereken özen ve duyarlıkla açıklamak varken çirkinliklerle karartmaktan kaçınılmıyor. Özellikle siyasal alanda kötü sözleri, ağır sözleri, karalama ve suçlamaları beceri sayan ilkel anlayışlar beceri sayılıyor. En büyük değer olan insanlık değerleri gözardı ediliyor. İnsandan daha büyük değer olmadığı gerçeği gereken ilgiyi görmüyor. Bu yanılgı daha çok siyasal alanda izleniyor. Siyaseti toplumsal yaşamın aydınlık ve güvenlik etkeni saymayan ilkellikler sürdükçe sıkıntıların sonu gelmez.

Yazılarıyla etkinliğini sürdüren Sayın Nurzen AMURAN’ın yazısından alıntıladığım şu bölüm yaşanan güçlüklere ilişkin gerçekçi görüşleri içeriyor :

“.. Şu anda ihtiyaç duyulan, etkin denetlenebilir parlamenter sistemin oluşturulması,  yolsuzluklara karşı siyasi duyarlığın sağlanması, ayrıca caydırıcı yasal düzenlemeler getirilmesi ve yasaların uygulanmasını sağlayacak tarafsız ve bağımsız yargı düzeninin yerleştirilmesi, şeffaf yönetimle halka güven sağlanması, işte o zaman ‘herkesin kıskandığı güçlü Türkiye’nin’  yollarını açabiliriz.”

Hepimiz ortak yaşam alanımızın aydınlığı ve güvenliği için gereken özeni göstermek sorumluluğunu taşıyoruz. Bu konudaki duyarlığımız, düzeyimizi kanıtlayan önemli bir olgu ve ölçüttür. Kişisel beklenti ve kaygılardan uzak, toplumcu yaklaşım, insanlık yönünden önemli bir yaklaşımdır. Kişiliğin değeri ve saygınlığı bu konulardaki duyarlığının karşılığıdır.