-Çekmeyen bilmez.-

Yaşam sorunlarının ağırlığını duyuran yığını insanların katlanmakla karşı karşıya kaldığı tanımı güç bir yüktür. Sorunlar, güçlükler, yanlışlıklar, haksızlıklar, hastalıklar, saldırılar, kötülükler, sapkınlıklar ortamı karartıp yaşam kıvancını kıran nedenlerin başlıcalarıdır. Toplum yaşamında özellikle adaletsizlik en büyük sorun olarak iç karartan bir ağırlık taşımaktadır. İnsanların hakkı olanı edinmesinin haksızlığı önlemesinin kaynağı ve dayanağı olan adalet, varlık-yaşam güneşidir. İnsanlığın yaşam güvencesi ve niteliğiyle benzersiz bir değeri ve yeri vardır. Adaletsiz kalmayı ölmekle bir tutmanın nedeni budur. Adaletsizlik en koyu, en ağır, giderilmesi en güç karanlıktır. Hakkından yoksun kalmak, hakkını alamamak, haksızlığa uğramak, yanlışlık ve yanılgıların acısını çekmek, sorumlulukların yükünü taşımak yaşam olumsuzluklarının ağırlığı olanlardır. Haksız yargılamalar, haksız kararlar ve uygulamalar yaşamı çekilmez kılan bozukluklar, yıkımlardır. Kimi yurttaşlarımızın haksız suçlamalar, ağır yaptırımlarla karşı karşıya gelmeleri yargıdaki gölgelerdir. Yukarıda değindiğimiz gibi yargı güvenliği, adalet güneşi yaşamın değeri ve onurudur.

Son yıllarda siyasal nedenli olumsuzluklar yargının da yükünü artırmıştır. Devletin yüceliğinin, gücünün, onurunun ve bağımsızlığıyla hukuk temelinin yaşama geçmesi olan yargı toplumsal yaşamın, hukuk aydınlığının da güvencesidir. Bu ilke ve değerlere yaraşır olmak hem yargı görevlilerinin hem de ilgililerin en belirgin sorumluluğudur. Olmadık nedenlerle açılan soruşturmalar, yürütülen dâvalar, siyasal ve kişisel nedenlere bağlı işlemler, soruşturmalar, tartışmalı kararlar insan yaşamının çekilmesi güç ağırlıklarıdır. Haksızlık en büyük, en ağır çektirimdir. Haksızlığa uğrayanların, hakkını alamayanların, hak aramada güçlükler ve aykırılıklarla karşılaşanların çektiği çileyi tanımlamak çok güçtür. Haksızlığa uğrayanların çektiklerini öğrenmek, bilmek, izlemek bile ağır üzüntü nedenidir. Haksızlık en büyük yıkımdır.

Yukarıda değindiğimiz gibi adalet, varlık güvencesi ve yaşam güneşidir. Önündeki gölgelerle gerçekleşmesini engelleyip önleyen kötülükler toplum düşmanlığıdır, yaşam karalarıdır. Adaleti insanlık gereği bir varlık öğesi saymadıkça yaşanan olumsuzlukların sonu gelmez. Vicdan terazisi, adaletin ölçeridir. Cumhuriyetimizin en önemli kazanımlarından biri de adaleti temel edinmesidir. Ne yazık ki 2001 yılından bu yana bu konuda olumsuzluklar yaşanmaktadır. Hukuk devletini sözde bırakan kişisel ve partizan kalkışmalarla kimi işlemler Cumhuriyet’in niteliğine gölge düşürmektedir. Yıpratılmayan kurum, kural, değer kalmadı. Karalanmayan Cumhuriyet ilkesi, saldırılmayan bir değer bırakılmadı. Padişahlığa özenenler, padişahlığı önerenler, isteyenler çıkıyor. ATATÜRK’ ümüz daha 1919’larda karşı çıktı, zaferden sonra gezideyken dört Ankara milletvekilinin yazılı öneriyle istedikleri padişahlık ve halifeliği elinin tersiyle itti. Nereden nereye…