Duygu temizliği yaşam güvencesidir. Duygu ve düşünce bağlılığı olan inanç kişisel davranışları yönlendirmede büyük bir etkendir, hattâ kaynak ve dayanaktır. İnsanların dinsel duygularını kötüye kullanarak girişilen saldırıların tarihte kanlı örnekleri önemli yer tutmaktadır. Dünyanın her yöresinde bu tür kıyımlar büyük acılara neden olmuş, yine de önlenememiştir. İnanç sömürüsü,  kötülüklerin aracı olarak hâlâ kullanılmakla, özellikle siyasal alanda yarar umulan, kimi zaman da çok yerde sonuç alınan bir yem gibi gündemde tutulmaktadır. Ülkemizde inancın anlamını, önemini, değerini, yerini anlamayanların değişik biçimde ve içerikteki sömürüleriyle nice bağnazlık yıkımları, nice kötülükler yaşanmış, acılar çekilmiştir. ATATÜRK ve CUMHURİYET’in inanca saygısı, güveni ve güvencesi aykırılık ve çirkinlikleri önlemişse de hâlâ kimi bozukluk ve kötülükler olmaktadır. İnanca saygısı olanlar inancı sömürmez, sömürülmesini de engeller, önler. Soyluluk ve içtenlik bunu gerektirir. Günümüzde özellikle siyasal alanda, inanç sömürüsü öncelik ve ağırlığını sürdürmektedir. Kötü yönetimler kendilerini inanca bağlı ve saygılı göstererek kullanma sömürülerini savunmaktadırlar.

İnananla inandığı arasındaki özel bağ, kişilik yönünden dokunulmaz bir değerdir. Tarihin kanlı sayfalarını oluşturan din bahaneli insanlık dışı barbarlık olaylarının çoğu, toplumsal saldırıların büyük bölümü din nedenlidir. İnsanlığın bu özgün ve önemli değeri, niteliği, öznesi, bağı insan kıyımının aracı olmuştur. İnanca gerçek değerini verenler onu kötüye kullanmaz, sömürmez, vicdan bağı ve değeri olarak algılar,  tertemiz duygu kaynağı olarak her türlü saldırıdan korur. Temiz inanç vicdan aydınlığıdır. Yürek rüzgârıdır. Zihin desteğidir. Gösteri ve çıkar aracı asla değildir. Günümüzde bu özelliklere aykırılığın özellikle siyasal amaçlarla sürdürülmesi inanç düşmanlığı, insanlık kötülüğüdür. Tarihteki acı olayları unutanlar ve bilmezlikten gelenler günümüzde de inanç sömürüsüne kalkışmakta, özellikle gerici ve tutucu kimi siyasal yöneticilerin zararlı hoşgörüleri, destek sayılacak aldırışsızlıkları ve kışkırtmalarıyla saçma sapan konuşmalarını ve çabalarını sürdürmektedir. “Cehalet” denilen bilgisizlik ve aymazlığın yansıması olan yasaya da aykırı tutum ve davranışlar yaşamı karartan kötülüklerdir. Yaşam aydınlığı ve esenliği kadar insana güç veren, insanı mutlu eden bir etken yoktur. Bu oluşumda inancın da payı büyüktür.  İnancı siyasal ya da başka alanlarda sömürü aracı olarak kullanan sömürücü ve saygısızlar herkesten önce kendilerini aldatmakta ve inanca kötülük etmektedirler. Bir özgün vicdan bağı ve kişisel değer kaynağı olduğu unutulmamalıdır. İnanç, acı nedeni değil, mutluluk nedenidir.