-Bilgisizlik en büyük yoksunluktur.-

Konuşmak ve yazmak bir beceri, başarı olmaktan önce bir kişilik ve değer yansımasıdır. Konuşup yazanların hepsi bu belirlemenin bir yanı değildir. Kimileri bulundukları yer, kat, makam, taşıdıkları sıfat ve rütbe nedeniyle, kimileri de değişik durum ve ilişkiler nedeniyle ilgi çeker, gözetilir ve dinlenir. Ancak sözlerinin etkisine aldırış beklendiği, umulduğu kadar olmaz, hattâ hiç olmaz. Kimi zaman yukarda değindiğimiz sıfat ve rütbeler okuyup dinleme nedeni olsa bile gerçekte asla önem ve değer verilmez. Son günlerde bir zamanlar devletin önemli görevlerinde nasıl olduysa bulunmuş kimilerinin bilgisizlik, nankörlük, hattâ sapkınlık sayılacak sözleri üzüntü ve tiksinti duyuran boşluklar, çirkinlikler içermektedir. Bunları istemeden de olsa izledikçe kendimi “Kimler nerelere geldi...” diye düşünmekten alıkoyamıyorum. Kurtuluş Savaşı’nın, cumhuriyetin ilânının, devrimlerin ve tüm atılımların anlamını ve değerini bilmemek, o günler dünyasının ve ülkelerinin olumsuz koşullara karşın başarılarını anlamamak bilgisizlik ve yetersizlik ötesi nankörlüktür, gericiliktir. Her olay, her oluşum kendi koşulları içinde değerlendirilir. Türkiye’mizin güneşi tüm kara bulutlara karşın insanlık ve yurt aşkıyla ufkumuzdan ayrılmamıştır.

Günümüzün nasıl olmuşsa olmuş kimi siyasetçileri kişiliksizlikle, bilgisizlikle, nankörlük, hattâ terbiyesizlikle ATATÜRK ve arkadaşlarının başarısını karalamakta, değersiz göstererek kendi boşluklarını açıklamaktadırlar. Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızı küçümseyip sonucu olan Cumhuriyetimizi değersiz göstererek gericilik ve karşıtlıklarını sergilemektedirler. Kendi boşluk ve bilgisizlikleri bir yana kimi çevrelere, kişilere yaranma çabaları kendi kişiliksizliklerinin açığa çıkmasıdır. Tam bir yobazlık çözümüdür. Kimi makamların kimlerle karartıldığının belirtisi olan bu durumlar siyasal yaşamın ne durumda olduğunu da göstermektedir.

Değerbilmezlik büyük bir insanlık kusurudur. Yaşamı yaşanır kılan duygular, düşünceler insanlık niteliğinin belirtileridir. Kimi bilgisizliklerden, kimi anlayışsızlıklardan, kimi karşıtlıklardan, kimi kişiliksizliklerden kaynaklanan sakat düşünceler, sakıncalı tutum ve davranışlar yaşam gölgeleridir. Siyasal yandaşlık ve karşıtlıklar nedeniyle yapılan söylemler, açıklanan duygu ve düşünceler ise kişilik göstergeleridir. İnsanlığı, yurttaşlığı, geçici de olsa taşınan kimi sıfat ve rütbelerle sanları gözardı edip gelişigüzel ya da amaçlı çirkin konuşmalar sahiplerini küçültür ve karalar. Düşünülmeden yapılan konuşmalar, açıklanan görüşler sahiplerini güç duruma düşürür. Siyasal amaçlı kimi açılımların bilgisizlik ve görgüsüzlükten öte kişiliksizlik belirtisi olduğu unutulmakta ya da gözardı edilmektedir. Halk dilindeki şu söz anımsanmalıdır: “Bilirsen bir söz söyle, sözünden ibret alsınlar, bilmezsen sükût eyle seni insan sansınlar.” Başka söze gerek var mı?