-Yaşamın kucağı ortamdır.-

Medyanın işlevi ve olaylarda adı geçenlerin kimlikleriyle görevleri nedeniyle toplumsal yaşamın canlılığında asla karşı çıkılmaz bir etkisi, payı vardır. Siyasal iktidarların şakşakçılığını yapan belli yayınlar dışında toplumsal bilinci sıcak tutan, ilgi ve ilişkiler ağında yaşam o lavlarını izleyerek değerlendiren, yurttaşların topluma ve birbirine karşı sorumlulukları konusunda yadsınmaz bir görev yapan basının yaşamsal değeri asla yadsınamaz. Basın halkın sesidir, kulağıdır, gözüdür. Siyasal iktidarların maşası durumuna düşen, dalkavukluk ve simsarlıkla yaranma çabalarına girişenler kendi karanlıklarında yiter. Bir zamanlar “Besleme basın” diye nitelenen iktidar şakşakçılığı günümüzde de sürmektedir. Tiksintiyle karşılanan durumları ve tutumları kötü örnekler olarak nitelenmektedir. Ne yazık ki siyasal iktidarlar kendi güçlerini ve olanaklarını kendi uyduları için kullanmakta, kendilerinden olmayanlara güçlükler, engeller çıkarmakta, ayrıca karalayıp suçlamaktan geri kalmamaktadır. Bunun
günümüzdeki en ilginç örneği İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne karşı AKP iktidarının tutumudur.

Söylemleri sık sık değişen siyasetçilere asla inanmıyorum, güvenmiyorum. Temsil konumlarına da asla saygı duymuyorum. İktidarın İstanbul’a olumsuz davranışı ve bunun neden olduğu yakınmalar sürüyor. İktidar İstanbul halkına cezalandırırcasına yan tutuyor. Belediye’nin gereksinimleri gözardı edildiği gibi engellemeler de birbirine ekleniyor. İşlemler süründürülüyor, onaylar verilmiyor. Karşıtlık halkın cezalandırılmasına dönüşüyor. Ülke hepimizin. Kentlerimiz hepimizin. Sorunlar hepimizin. Başarı ve mutluluk hepimizin. Partizanlık ayrılığı ve karşıtlıklarıyla değerlerimizi gölgeleyip yıpratmak, çalışma gücünü kırmak, karşıtlıklarla sakıncalı durumlara neden bulmak büyük yurttaşlık kusurlarıdır. Kötü particilik kötü yurttaşlıktır. Kötü insanlıktır. Ortak varlıklarımızı, değerlerimizi, ilkelerimizi birlikte korumak ve geliştirmek hepimizin yurttaşlık borcudur. Siyaset ulusa ve ülkeye hizmet alanıdır. Bir tür insanlık görevidir. Kötüye kullanılarak, yan tutarak, olmadık nedenlerle karşıtlığa soyunarak zarar vermek ağır ve büyük sorumluluktur.

Körükörüne siyaset ilkelliktir. Karşıtlığı uygar bir görev ve hizmet yarışması biçiminde algılayıp uygulayarak yararlı olmak varken ne olursa olsun engellemek biçimine dönüştürmek bağışlanamaz. Partizanlık öbür (karşı demiyorum) partileri eleştirmek, karalamak, suçlamak, engellemek değil, uyarmak, değerlendirmek olmalıdır. Siyaset devlet yönetimi ve ulusal yaşam sanatıdır. Siyasetçilerin nitelikli, duyarlı, temiz, çalışkan ve ileri görüşlü olmaları, ulusal yaşamı çok şeyden üstün tutmaları gerekir. Bu da bir terbiye, değer ve kişilik işidir. Siyasetçinin başta dili ve kale mi olmak üzere tutum ve davranışları, özellikle konuşmaları özen gerektirir. Taşkınlıkla, saldırılarla, ayrımcılıkla, tutarsızlıkla, çelişkilerle, yalan-dolanla, abartılarla bir yere varılamaz. En kötüsü halkı bölmek niteliğindeki konuşma ve yazılarla tutumlar çirkin siyasetin işidir, asla yararlı değildir.