-Birlikteliğin tad yaşam güzelliğidir.-;

Yaşamın hastalık, yanılgı, başarısızlık, yitimler gibi olağan sarsıcı durumları dışında renkli ve ışıklı günleri, gücü ve direnci artıran, mutluluk veren zaman dilimlileridir. Sağlık ve başarıyla, kimi zaman sabır ve katlanmayla,  kimi zaman acılar ve olumsuzluklarla geçen günler yaşam bölümleri, aşamalarıdır. İnsanın elinde olan ve olmayan geçişler, ömrün değişik perdeleri, varlık dilimleridir. Ama tartışılması güç bir gerçek, kendi yaşamımızı kendimizin renklendirdiğidir. Yaşam karanlıklarının, konumlardan ilişkilere, sorunlardan çözümlere nice aşamaları vardır. Kişisel çabalarla üstesinden gelinmek istenen sorunlar değişik nedenlerin sonucudur, değişik türdedir.  Aydınlığın ve esenliğin kaynağı da, dayanağı da insandır.  Bu nedenle tutum ve davranış niteliği ve biçimi önemlidir. Birbirimize karşı güven, inan, sevgi ve saygı ile yaklaşım en önemli insanlık ölçütüdür. Toplumsal barışın dayanağı da bu tutumdur.

Yaşam sorunlarını karşılayıp kaldırmak, yaklaşım olgunluğu ve anlayış ile ilişkileri düzenleyip yönlendirmek, sağlık ve mutluluk temelinde birliktelikleri güçlendirip yararlı kılmak toplumsal bilinç konusudur. Uygar yaşamın aydınlığı birliktelik ve dayanışmaya bağlıdır. Dünya üzerindeki süreç insanların kendi çabalarıyla anlam ve değer kazanır. Doyurucu bir insanlık, yurttaşlık ve yaşam anlayışı,  birçok sorunun çözümü için yeterli bir anahtardır. Her şevin başında “insanca davranış” özeni yatar.

Birliktelik, dayanışma, anlayış kavramlarının yaşamsal değerini bilinçlerinde taşımayanların ilişki düzeni asla yeterli değildir. Toplumsal yaşamın birçok gereğinin savsaklandığını, gözardı edildiğini her gün basına yansıyan nice olaylarla izliyoruz. Kimilerinin kişisel yetersizlik ve bozuklukları, kimilerinin amaçlı kötülükleriyle yaşamı karartan, toplumsal dayanışma öğesini yadsıyan ilkellik ve kötülükleri yinelenerek sürdürmesi ibretle izlenen olumsuzluklardır.

Hepimiz toplumsal yaşamın birer öğesiyiz. Birbirimize yaklaşım düzenimiz, içtenlik ve değerbilirlik gerekleriyle örülü sıcaklığımız, yaşam güçlerini dokuyan değerlerdir. Kırıcı, yıkıcı, kavgacı olmak bir beceri değil,  birer çirkinlik ve kabalık ötesi ilkelliktir. Toplumsal ilişkilerde sık sık kullanılan “Tatlı dil,  güler yüz”  sözü sıcaklık, içtenlik ve güveni pekiştiren yaklaşım güzelliğini niteler. Söyleşi (sohbet) tadı etkili karşılıklı konuşmanın, birlikteliğin özelliğidir. İç aydınlığı, düşünce sağlığının temelidir. İyi duygular, iyi düşüncelerle gerçekleşmeyecek özlem çok azdır. Yaşamın tadı, beklentilerin ve umutların gerçekleşmesiyle yaşanır. Esenlik ve mutluluk varlığın ödülüdür.