“Aydınlık ve esenlik, yaşam güvencesidir.’’

Annemiz, kardeşimiz, eşimiz, çocuğumuz olarak yaşam kaynağımızın en büyük değerleri olan kadınlarımız varlığımızın güvenceleridir. Kimi siyasal, kimi inanç kaynaklı uygulamalar ve önlemlerle yaşam koşulları ağırlaştırılmış, davranış özgürlükleri kısıtlanmış kadınlarımız, Büyük ATATÜRK’ün önderliğindeki devrimlerle ülkemizde esenlik ve mutluluğa ulaşmışlardır. Dinsel görüş ve değerlendirme nedenli işlemlerle ikinci sınıf yurttaş olma yanlışlığıyla az çile çekmemişlerdir. Cumhuriyetin “eşit yurttaşlık”  ilkesiyle yaraşır oldukları düzeye çıkmışlar, yaşamımızda hak ettikleri yeri almışlardır. Giderek artan uygulamalarla -siyasal aykırılıklara karşın- ulusal yapımızdaki onurlu yerlerini koruma ve artırma çabalarını sürdürmektedirler. Bilim alanında, yargı alanında, iş alanında, sanat alanında başarılarıyla ülkemizi ve ulusumuzu temsil yönünde önemli katkılarını özenli sürdürmektedirler.

Yönetim yanlışlık ve zayıflıkları, inanç sömürüleri nedeniyle ülkemizin kimi yörelerinde daha yoğun ve daha ağırlıklı olmak üzere kadınlara yönelik kötülükler sürmektedir. Gazetelerin duyurdukları dışında daha ne kadar kıyım olduğunu bilmiyoruz. Değişik tür saldırılarla kadınlarımıza yönelik kötülükler bizim yaşam aydınlığımıza yönelik barbarlıktır. İnsanlık değerleri ve gerekleri bakımından ulusal kimliğimizle asla bağdaşmayan sakıncalı eylemler hepimizi düşündürmeli, kadınlarımıza davranışlarımızı saygı, sevgi ve güvenin en iyi ölçüleriyle düzenlemeliyiz. Yaşam kaynağımız kadınlarımızı korumak başlıca insanlık görevimizdir. Çalışma alanında da başarılarıyla hepimizin övgüsünü kazanan kadınlarımız, toplumsal aydınlığımızın benzersiz kaynağıdır.

Çalışma yaşamımızdaki önemli konumları, aile yapımızdaki benzersiz ve özveriye dayanan payları bizim için ne kadar değerli olduklarının tartışılmaz kanıtlarıdır. Kimi yerlerde horlanıp dışlanmaları, kimi yerlerde yaşamlarına kıyılacak kadar çirkin davranışlarla karşılaşmaları hepimizi düşündüren ve üzen olumsuzluklardır. Kadınların değerini bilmeyenlerin insanlık düzeyleri tartışılır. Kadınlara saygı duymayanların kendileri saygıya yaraşır değildir. Eşimiz, aşımızın ustasıdır. Yüreğimizin ateşidir. Onlara karşı olumsuzluklar hepimizi utandıran yanlışlıklar ve kötülüklerdir. Anne olarak ölçülmez değerleri,  hepimizin koruyup saygı göstermesi gereken nitelikleriyle eşsizdir.

Toplumsal yapımızda zaman zaman kadınlarımıza yönelik saldırıların duyulması hepimize görevimi anımsatmalı, çirkinliklerin önlemede davranış dayanışmamız etkin olmalıdır. Kadınlarımız hepimizin varlık kaynağı ve yaşam dayanağı olarak özgün yerleriyle “başımızın tacıdır” anlayışını koruyup güçlendirmeliyiz. Kadınlara yönelik suçlar izlenmeli, uygun yaptırımlarla önlenmelidir.

Bu konuda ilgili Türk Ceza Yasası maddesindeki ikilemin Anayasa Mahkemesi kararıyla kaldırılmasında payım olmasının her zaman kıvancını duyarım. Kadınlar toplumun aydınlık kaynağı, ailenin temeli, ulusun yaşam gücüdür. Annemiz ve eşimiz olarak yaşam dayanağımızdır.