-Dünya canlıların geçici konağıdır.-

Dünyaya gelişle dünyadan ayrılış, yaşam sürecidir. Bu bir varlık dönemidir. Tüm canlılar için sınırlı olan bu sürecin olabildiğince sağlıklı, mutlu, başarılı geçmesi insanların en doğal çabası ve beklentisidir. Siyaset, devlet görevinde ulusa (millete) hizmet ederek aydınlığın ve mutluluğun artırılarak sürdürülmesi becerisidir. Toplumsal aykırılıklarla halkı bölercesine birbirine karşı duruma getirmek, düşmanca davranışlarla yaşamı karartmak, uygarlık ve insanlıkla asla bağdaşmayan tutum ve davranışlarla kötülüklere kalkışıp bunları yaygınlaştırmak yurttaşlığa yakışmadığı gibi hepsi birer insanlık suçudur. Arsızlık, yüzsüzlük, şımarıklık, küstahlık ve aşağılıklarla yaşamı sorunlu duruma getirenlerin bağışlanması olanaksızdır. Ne yazık ki bu çirkinlikleri bir siyaset ustalığı, ondan öte bir siyaset gereği doğallık sayarak yinelemekten çekinmeyenler önemli yerlerde bulunmakla kötü örnek olmaktadırlar.

Bulunduğu yeri bilmek, kendini bilmenin gereğidir. Kimileri kamusal görevlerinin gereklerinden uzak davranışlarıyla düş kırıklığı uyandırmaktadır. Makamları, unvan ve sanlarıyla rütbelerine asla yakışmayan tutum ve davranışları olumsuzluk belirtileri olarak kınanmaktadır. Kimi solcular da bu niteliğin beyin, yürek, ıra (karakter), ahlak ve nitelik bileşimi olduğunun bilincinde uzak gelişigüzel konuşma ve yazılarla caka satmaktadır. Daha telefonun nasıl kullanılacağını, telefonda neler konuşulup nelerin konuşulmayacağını bilmeyen kimseler var. Toplumsal düzeyin doyurucu, iyi ve üstün olduğunu savunmak güç. Birbirini anlamak istemeyen, birbirine karşı uygar davranışları gereksiz gören, birbirini karşıt gören insan topluluğunun karanlığı düşündürücüdür. Toplumsal barış gerçekleşmedikçe, bir özlem olarak kaldıkça yaşam aydınlığı söz konusu olamaz.

Yaşam geçici bir süredir. Dünya hiçbirimiz için kalıcı değildir. Bu sürenin sonuna kadar iyi kullanılması insanların önemli amaçlarındandır. Ama ne yazık ki birbirimize karşı davranışlarımızla yükümlülüklerimizde bu gerçeği gözardı ediyor, unutuyor, önemsemiyoruz. Yaşamı çekilir kılan tutum ve davranışlar yerine çekilmez kılan aykırılık ve çelişkilerden kaçınmıyoruz. Bir kimse için “Kendinden başkasının kendisi için önemi yoktur” görüşü ilkellik belirtisidir. Yaşam bir insanlık ortaklığıdır. Değerini bilmek başarıdır, beceridir. Yaşama gereken önemi vermemek büyük bir boşluk ve aymazlıktır. Yaşam, varlık süresidir. Dünya günlüğüdür. Can olgusudur. Yaşam mutluluğu her yönden doyurucu bir ortam varlığıdır. Edinmek ve tadına varmak insanlık kazanımıdır.