- Barzani’nin sarayını biz yaptık.

- Başbakanlık binasını biz yaptık.

- İçişleri bakanlığı binasını, kültür bakanlığı binasını biz yaptık.

- Merkez bankası binasını biz yaptık.

- Erbil havalimanını, Süleymaniye havalimanını, Musul havalimanını biz yaptık, Kerkük havalimanını biz modernize ettik, rahat rahat gidip gelsinler diye Türk Hava Yolları’ndan tarifeli uçaklar koyduk.

- Üniversitelerini, yurtlarını, kampuslarını biz yaptık.

- İçme suyu şebekelerini biz kurduk.

- Toplu konutlarını biz diktik.

- Spor salonlarını biz yaptık.

- Alışveriş merkezlerini biz inşa ettik.

- Petrol tesislerini biz kurduk, petrollerini doğalgazlarını bizim sırtımızdan satsınlar diye, kendi ellerimizle kendimize boru döşedik.

- Beş yıldızlı otellerini biz yaptık.

- Çatışmada yaralanan, dağda hastalanan Pkk’lıların ücretsiz tedavi edildiği hastanelerini biz yaptık, tıbbi laboratuvarlarını biz kurduk.

- Amerikalılar kafamıza çuval geçirdi, kelepçe taktı, subayımızın kaburgasını kırdılar, yerlerde sürüklediler, esir tuttular... Teşekkür mahiyetinde, Barzani bölgesindeki Amerikan üssünü biz yaptık, Barzani bölgesindeki Amerikan elçiliği binasını biz yaptık.

- Barzani’ye kendi vatandaşımızın ödediğinin yarı fiyatına elektrik veriyoruz, kullandıkları ampul’ü de biz veriyoruz.

- Kanalizasyonlarını, arıtma tesislerini, sulama kanallarını, enerji iletim hatlarını, köprülerini, viyadüklerini biz yaptık.

- Duhok’la Zaho’yu dağın altından birbirine bağlayan tüneli biz yaptık, kendi memleketimizdeki tünelleri Japonlara İtalyanlara filan yaptırıyoruz, Barzani’nin tünellerini kendi ellerimizle yaptık.

- Erbil-Kerkük yolunu, Erbil-Duhok yolunu, Erbil-Selahaddin yolunu, Divaniye-Samawa yolunu biz yaptık.

- Köylerinin içme suyu şebekelerini biz yaptık.

- Barzani’nin babasına anıtmezar yaptık, camisi var, müzesi var, konukevi var, hepsini biz yaptık.

- Polis akademisi binasını biz yaptık.

- Banka binalarını biz yaptık.

- Et entegre tesislerini biz yaptık.

- Kapalı otoparklarını, altgeçitlerini, üstgeçitlerini biz yaptık.

- Plazalarını biz yaptık.

- Sosyal yaşam gelişsin diye sinemalarını, tiyatrolarını, kültür merkezlerini biz yaptık, çocukları mutlu olsun diye oyun parklarını biz yaptık, İstanbul’daki Tatilya’yı bile söktük, Barzani’ye gönderdik.

- Erbil caddelerindeki okaliptüs ağaçları savaş sırasında kurumuştu, derhal biz devreye girdik, sosyal sorumluluk projesi kapsamında, para mara almadan, palmiye ağaçları diktik.

- Barzani’nin çöpçülük işini de biz yapıyoruz... Belediye binalarıyla beraber, caddelerinin, sokaklarının, meydanlarının temizlik ve çöp toplama işini biz yapıyoruz, insanın koltukları kabarıyor!

- Yetmedi... Akp kongresine onur konuğu olarak davet ettik, “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye ayakta alkışladık, asrın liderimiz tarafından Yıldız Sarayı Mabeyn Köşkü’nde ağırladık.

- Başkentimiz Ankara’da Kürdistan bayrağını göndere çektik.

- Paraya sıkışmıştı, memur maaşlarını ödeyemiyordu, asrın liderimizden istedi, aramızda paranın lafı mı olur, Barzani’yi kırar mıyız, tiko para iki milyar dolar gönderdik.

- 2014 yılında seçim yaptık, asrın liderimiz cumhurbaşkanı oldu. Bismillah ilk iş... Meclis’ten Suriye tezkeresi çıkarıldı. Herkes Suriye’ye gireceğimizi zannetti. Halbuki kazın ayağı öyle değildi. Bu tezkere “yabancı silahlı askerlerin Türkiye’de bulunmasına” izin veriyordu. Amacı buydu. Kimse merak etmedi, kim bu yabancı askerler? Niye Türkiye’de bulunacaklar?

- 29 Ekim 2014... Barzani’nin Kürdistan silahlı kuvvetleri, takvimde başka gün yokmuş gibi, inadına, tam Cumhuriyet Bayramımızda Türkiye’den resmi geçit yaptı. Tarihimizin dönüm noktalarından biriydi.

- Akp’den önce anca Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği pasaportla seyahat edebilen Barzani, şimdi topuyla tüfeğiyle Türk topraklarındaydı.

- Suriye tezkeresi Tbmm’de oylanırken kimse farkında değildi ama, o tezkere aslında işte bunun için çıkarılmıştı, o tezkerede yeralan ve Türkiye’de bulunmasına izin verilen “yabancı askerler” bunlardı!

- Erbil’den yola çıkan ağır silahlı peşmerge konvoyu Habur sınır kapımızdan girdi, Silopi, Cizre, Nusaybin, Kızıltepe, Suruç güzergahını katedip, Mürşitpınar sınır kapımızdan Suriye’ye, Kobani’ye geçti.

- Bir bölümü de uçakla geldi. Şanlıurfa GAP Havalimanı’na indiler, karayoluyla gelenlere katıldılar. Karadan havadan... Resmen şov yapıyorlardı. Aramızda deniz olsa, denizden de gireceklerdi.

- Türkiye topraklarında Kürdistan bayraklarıyla, alkışlarla karşılandılar. Kurbanlar kesildi. Yüzlerce otomobil, konvoya eşlik etti. Kornalar çalınıyor, havayi fişekler fırlatılıyor, halaylar çekiliyordu.

- Bazı peşmergelerin üniformasında ABD bayrağı vardı. Karşılayanlar “biji serok Obama” sloganları attı.

- Türk silahlı kuvvetlerimiz ayak altında dolaşmamak, kobanicileri rencide etmemek için kışlalarına saklanmıştı.

- Özel harekat polislerimiz, kobaniciler rahatsız olmasın diye karakollarına saklanmıştı.

- Milli istihbarat teşkilatımız teşrifatçı olmuştu, eskortluk yapıyordu, hazindi.

- Karada vaziyet buyken, havada vaziyet nasıldı? Kürdistan silahlı kuvvetlerini, Türkiye’nin bayrak taşıyıcısı, Türk Hava Yolları taşıdı. THY uçakları Şanlıurfa-Erbil arasında “özel uçak” hizmeti verdi.

- Katyuşa füzeleri, doçka uçaksavarları, havan toplarıyla güle oynaya Kobani’ye giden peşmerge konvoyu, Mardin-Urfa yolunda acıktı, bir benzin istasyonunun dinlenme tesislerinde mola verdiler. Lahmacun yediler. 979 lira hesap geldi. E para ödeyecek değillerdi herhalde, ayıp olurdu... Kürdistan silahlı kuvvetlerinin yediği lahmacunların parasını bile Şanlıurfa Valiliği ödedi. Faturası, Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı’na kesildi.

- Türkiye Cumhuriyeti’nin onuruyla oynanırken, devletin haysiyeti ayaklar altına alınırken... Akp başbakanı “Kobani’ye selam ediyorum, Kobani’deki kardeşlerimin alnından öpüyorum” diyordu.

- Fuad Hüseyin denilen herif, Barzani’nin sağ koluydu, Kürdistan başkanlık divanı başkanıydı, “Türkiye’den silah aldık, ağır silahlar da verecekler, Kobani’ye giden peşmergelerimizi Türk ordusu eğitti” diyordu.

- Barzani denilen hacıyatmaz da “Kobani’de zafer kazanmamıza yardımcı olan Türkiye’ye Kürdistan adına teşekkür ediyorum” diyordu.



Şimdi?



Kuzey Irak’ta patlama oldu, siviller öldü.

Barzani’nin televizyon kanalları derhal “saldırıyı Türkiye yaptı” diye duyurdu, “Türk ordusu bombaladı” diye yaygara kopardı.

Bağdat yönetimiyle sinsi şekilde el ele vererek, Kuzey Irak’taki terörle mücadelemizi durdurmaya, muhtemel Suriye harekatımızı daha başlamadan bitirmeye çalışıyorlar.

Türk Bayrağı yakılıyor.

“Terörist Türkiye” pankartı açılıyor.

Türk mallarına boykot çağrısı yapılıyor.

Fuad Hüseyin denilen herif, şu anda Irak dışişleri bakanı, “Türkiye bizim topraklarımızın egemenliğini ihlal ediyor” diyor, “Türkiye halkımızdan özür dilemeli” diyor, “Türkiye bize tazminat ödemeli” diyor, Türkiye’yi Birleşmiş Milletler’e şikayet edeceklerini söylüyor.

Akp’nin gurur duyduğu Barzani denilen hacıyatmaz da, “Türk ordusu Pkk’yla savaşını durdurmalı” diyor.



Türkiye’ye müstahak ama, şehitlerimizden utanıyor insan.