Ankara...

1921 yılıydı.

Sakarya Savaşı’nın hemen öncesiydi.

Sürpriz bir ziyaretçi geldi, ısrarla Mustafa Kemal’le görüşmek istiyordu.

Barnum Brown...

Paleontologtu.

Dünyanın en ünlü dinozor avcısıydı.

“Korkunç pençe” anlamına gelen, 115 milyon yaşındaki Deinonychus’u ilk bulan kişiydi.

Kısaca “T-Rex” denilen, 68 milyon yaşındaki Tyrannosaurus’u ilk bulan kişiydi.

New York’taki Amerikan Doğa Tarihi Müzesi’nde sergilenen dünyanın en büyük dinozor koleksiyonunu, tek başına oluşturmuştu.

Sadece ABD’de değil, Kanada’da Hindistan’da Küba’da Burma’da Guatemala’da Patagonya’da araştırmalar yapıyordu.

O yılların ilkel seyahat şartlarında, adeta Indiana Jones filmlerini andıran coğrafyalarda dolaşıyordu.

Ve aslında, hem biliminsanı, hem casustu.

ABD’nin petrol ve maden çıkarları için çalışıyordu; bir yandan fosil arıyor, bir yandan stratejik jeolojik veriler topluyordu.

Ankara’ya güya Amerikan Doğa Tarihi Müzesi’ni temsilen gelmişti.

Halide Edip’in aracılığıyla Mustafa Kemal’le görüştü, “Anadolu’da fosil araştırması yapabilir miyim?” diye sordu.

Gerçek niyeti bilindiği için, Mustafa Kemal’in cevabı beklendiği gibiydi, “hayır” dedi.

Barnum Brown tırıs tırıs gitti, Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra madenlerimiz millileştirildiği için de, bir daha Türkiye’ye uğramadı.

Aradan yıllar geçti.

Barnum Brown’ın ABD Montana’da keşfettiği 115 milyon yaşındaki korkunç pençe Deinonychus, Amerikalı yazar Michael Crichton’a öylesine ilham verdi ki, 1990 yılında oturdu, Jurassic Park’ı yazdı, üç yıl sonra da Steven Spielberg tarafından filme çekildi.

Ve...

Jurassic Park’a ilham veren Deinonychuslardan biri, 2022’nin mayıs ayında, yani sadece üç ay önce, dünyaca ünlü İngiliz müzayede şirketi Christie’s tarafından açık arttırmayla 12.4 milyon dolara satıldı.



115 milyon yaşındaki dinozorun orijinali 12.4 milyon dolarken... Ankara’ya plastik dinozor maketi aldılar kardeşim, 801 milyon dolar!



Dört yıl önce, 110 milyon yaşındaki bir başka dinozor, Fransız müzayede şirketi Aguttes tarafından, Paris’te, Eyfel Kulesi’nin birinci katında düzenlenen açık arttırmada satıldı, 2.4 milyon dolar.



Beş yıl önce, Fransa Lyon’da dinozor satıldı, 1.2 milyon dolar.



Beş yıl önce, Londra’da dinozor satıldı, 1.4 milyon dolar.



Üç yıl önce, Paris’te dinozor satıldı, 7.7 milyon dolar.



İki yıl önce, ABD Chicago’da dinozor satıldı, bağışçıların desteğiyle Field Doğa Tarihi Müzesi tarafından alındı, 8.3 milyon dolar.



Yine iki yıl önce, yine Christie’s tarafından New York’ta Rockefeller Center’da düzenlenen açık arttırmada, 68 milyon yaşında T-Rex satıldı, vergiler dahil, 31.8 milyon dolar.



Geçen yıl, müzayede şirketi Bonhams & Butterfly tarafından, yumurtaları fosilleşmiş dinozor yuvası satıldı, sadece 420 bin dolar.



Bilim dünyası tarafından elbette etik bulunmuyor ama, fosil pazarı giderek büyüyor, her yıl ortalama beş dinozor satılıyor, koleksiyonerler tablo veya heykel yerine, dinozor biriktiriyor.

Dinozor filmleri çeken Hollywood, aynı zamanda dinozor müşterisi... Leonardo DiCaprio’nun, Brad Pitt’in, Nicholas Cage’in dinozor fosili var, Russel Crowe’un votkayı fazla kaçırdıkları bir gece Leonardo DiCaprio’dan dinozor kafası satın aldığı biliniyor.



New York Rockefeller Center’daki müzayedede Birleşik Arap Emirlikleri tarafından 31.8 milyon dolara satın alınan T-Rex, bugüne kadar satılan en pahalı dinozor unvanına sahip...

Dakota’da amatör bir paleontolog tarafından bulunan 12 metrelik bu dinozor, Abu Dabi’ye götürüldü, şu anda inşaatı devam eden, 2025 yılında açılacak olan muhteşem Doğa Tarihi Müzesi’ne yerleştirildi.



Kulaklarından petrol ve doğalgaz fışkıran Birleşik Arap Emirlikleri, 68 milyon yaşındaki dinozora 31.8 milyon dolar ödedi...

Ankara’ya plastik maketini aldılar, 801 milyon dolar!



New York’taki Amerikan Doğa Tarihi Müzesi, dünyanın en kapsamlı dinozor müzesidir, dinozor salonu büyüleyicidir, her yıl beş milyon kişi ziyaret ediyor, yılda 250 milyon dolar gelir elde ediliyor.

Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi, dünyanın en ünlü dinozor müzelerinden biri kabul ediliyor, her yıl 1.5 milyon kişi ziyaret ediyor, yılda 100 milyon dolar gelir elde ediliyor.

Frankfurt’taki Seckenberg Müzesi, Almanya’nın en büyük doğa tarihi müzesi, zengin dinozor koleksiyonu var. Berlin Doğa Tarihi Müzesi, en etkileyici parçası 14 metrelik dinozoru... Bu iki müzeyi yılda 1.5 milyon kişi ziyaret ediyor, yılda 100 milyon dolar gelir elde ediliyor.

Brüksel’deki Belçika Doğa Bilimleri Müzesi, Avrupa’nın en büyük dinozor müzesi, sırf bu özelliğiyle her yıl 500 bin kişi ziyaret ediyor.

Paris’teki Doğa Tarihi Müzesi, sergilenen 67 milyon parça arasında en büyük ilgiyi hiç şüphesiz dinozorlar görüyor, her yıl iki milyon kişi ziyaret ediyor, 100 milyon dolardan fazla gelir elde ediliyor.



Müzayede fiyatlarından da açıkça görüldüğü gibi, 115 milyon yaşındaki orijinal dinozorlar satın alarak, dünyanın en kapsamlı dinozor müzesini kursaydık, taş çatlasın 80 milyon dolar harcardık, hem bilime katkımız olurdu, hem dünya durdukça çocuklarımızın olurdu, hem de her yıl milyonlarca dolar gelir elde edilirdi.

Bunu yapacaklarına, maket dinozorlara 801 milyon dolar harcadılar!



Başkentimiz Ankara’yı bize geri alan, halkın hiç tartışmasız cumhurbaşkanı adayı, varlığıyla onur duyduğumuz Mansur Yavaş... Ankapark’ın kapılarını ilk kez basına açtı, bugünden itibaren vatandaşlara da açılacak, herkes 801 milyon dolara satın alınan maket dinozor kepazeliğini müze gezer gibi gezecek, görecek.



Naçizane, bu yazıdaki perspektifi ortaya koyarak, vatandaşlarımızın şunu da görmesini istedim...



Orijinal dinozor müzesi, 80 milyon dolar.

Plastik dinozor maketi, 801 milyon dolar.

Dinozorlar varolduğundan beri, böyle soygun görülmedi!