İçişleri bakanımız Süleyman Soylu’nun “soysuz” dediği Emre Olur, emniyette sorgulanıyor, merakla bekliyoruz, hangi “soysuz” suçları işlediğini öğreneceğiz.



Mesela merak ediyoruz, armatör ayaklarına yatarak, Venezuela’dan gemilerle kokain getiren kişi, Emre Olur mudur acaba?

Yoksa, küresel karaparacı Sezgin Baran Korkmaz’ı tutuklanmaktan kurtarıp, karşılığında beş yıldızlı oteline çöken kişi midir?

Uyuşturucu paralarını Türkiye’deki siyasi bağlantılarının himayesiyle aklayıp, Kıbrıs’taki bahis siteleri üzerinden dağıtan o mudur dersiniz?

Belli mi olur, adı üstünde, Olur mu olur.

Ya da ne bileyim, devletin bekası dümeniyle Suriye sınırında kaçak petrol ticareti yürütüp, terör örgütlerine silah satan, servetinin kaynağı belirsiz karanlık oligarkları memlekete doldurup, uluslararası dolandırıcılara fink attıran, suikastların üstünü örtüp, tecavüzlere intihar süsü veren, dünyanın her yerinde tutuklanmak üzere aranan ithal mafyaya vatandaşlık ikram eden, bütün bu kepazeliklere olur veren midir Olur?

Emre Olur yakalanınca, medyadaki suç örgütünün şeması hazırlandı deniyor... Geceliği 100 bin liralık otelde avantadan kalan gazeteciler varken, satılık kalemiyle tetikçilik yapan, para karşılığında yalan söyleyen gazeteciler varken, sosyal medyada sahte isimle trollük yapan, iftira atan, haysiyet celladı gazeteciler varken, karaparacılardan şantajla para koparmaya çalışan gazeteciler varken, uluslararası dolandırıcılara Robin Hood muamelesi yapan gazeteciler varken, borsada manüplasyon yapan gazeteciler varken, ihale kovalayan çantacı gazeteciler varken, lağıma dönüşmüş medyamızın şekli şema’li ortadayken, medyadaki suç örgütünün daha nasıl şema’sı çıkarılacak birader?

Bankasya’da hesap açanlar bile hapse atılırken, Bankasya’da senelerce genel müdürlük yapan arkadaş hakkında, bundan Halkbankası’na şahane genel müdür olur mu dedi Emre Olur?

Aynı arkadaş hakkında, bundan muhteşem sermaye piyasası kurulu başkanı olur mu dedi Emre Olur?

Sarayda antin kuntin işler çeviren danışman mıdır Emre Olur?



Süleyman Soylu’yla hiç fotoğrafı yok.

Suçu bu olmasa bile, kusuru bu olabilir mi?



Hadi diyelim ki, bunların hepsi olur, peki şu nasıl olur...



Emre Olur’un tee Arnavutluk’tan getirildiği gün, İyi Parti il başkanlığı, Erzurum adliyesine giderek, Akp milletvekili Zehranım hakkında suç duyurusunda bulunmak istedi, “savcı yok” denildi, suç duyurusu kabul edilmedi.



Zehranım hakkında suç duyurusunda bulunabilmek için Tiran savcılığına mı başvurmak gerekiyor yani?



Sedat Peker meselesi bir kez daha kabak gibi ortaya koymuştur ki...

“Hukuk herkese lazım” lafı, palavradır.

Aslında “hukukçu herkese lazım”dır!



Herkese yetecek kadar hukuk var.

Hukukçu olmayınca manası yok.



Bana sorarsanız, bu zihniyetin iktidarından kurtulur kurtulmaz, ilk yapılması gereken işlerden biri, hukuk fakültelerini yeniden ele almaktır.

Hakim, savcı, avukat olmak isteyen gençlere, hukuk öğretmekten önce, hukukçu olmayı benimsetmektir.

Diplomayla, unvanla, makamla filan değil... Özgürlük, bağımsızlık, ahlak, erdem, onur, vicdan, cesaret gibi değerlerle hukukçu olunabildiğini öğretmektir.



Aksi halde...

Emre Olur, Zehra olmaz.

Memleketi güya adında adalet olan parti yönetir ama, böyle adalet olmaz.

.