Kılavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmaz.

Her koyun kendi bacağından asılır.

At sahibine göre kişner.

İt ürür kervan yürür.

Leyleğin ömrü laklakla geçer.

Vakitsiz öten horozun başını keserler.

Sinek küçüktür ama mide bulandırır.

Eşek hoşaftan ne anlar.

Havlayan köpek ısırmaz.

Anlayana sivrisinek saz.

Deveyi diken...

Kurt dumanlı havayı sever.

Tavşan boku gibi, ne kokar ne bulaşır.

Denize düşen yılana sarılır.

Öküzün trene baktığı gibi bakma.

Burada başçavuşun eşeği mi osuruyor?

Kedi götünü görmüş yara sanmış.

Kimin tavuğuna kışt demişiz?

Bülbülün çektiği dili belası.

Maymun gözünü açtı.

Çil yavrusu gibi dağıldılar.

Süt dökmüş kediye döndü.

Attan inip eşşeğe bindi.

Attığın taş ürküttüğün kurbağaya değmedi.

Deveyi havuduyla yuttu.

Aç ayı oynamaz.

Armudun iyisini ayılar yer.

Yuvayı dişi kuş yapar.

Kasap et derdinde, koyun can derdinde.

Kedi uzanamadığı ciğere murdar der.

Kediye ciğer emanet edilmez.

Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.

Eşeğe altın semer de vursan, eşek yine eşektir.

Fincancı katırlarını ürkütme.

Tavşana kaç, tazıya tut.

Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.

Ayı yavrusunu severken öldürürmüş.

At izi it izine karışmış.

Kuzguna yavrusu ak görünür.

Eşek olana semer vuran çok olur.

Aç tavuk kendini buğday ambarında görür.

Horoz ölür, gözü çöplükte kalır.

Köprüyü geçene kadar ayıya dayı derler.

Aslan yatağından belli olur.

Yılanın başı küçükken ezilmeli.

Büyük balık küçük balığı yutar.

Atın ölümü arpadan olsun.

Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürme.

Agop’un kazı gibi bakma öyle.

Bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın...

Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış.

Pireyi deve yapma.

Sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa?

Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.

Besle kargayı oysun gözünü.

Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır.

Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler.

Su içene yılan bile dokunmaz.

Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez.

İt iti ısırmaz.

Emanet eşeğin yuları gevşek olur.

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.

Fakirin tavuğu tek tek yumurtlar.

Sürüden ayrılanı kurt kapar.

Bir koyundan iki post çıkmaz.

Köpeği bağlasan durmaz.

Köpeğe atsan yemez.

Bülbülü altın kafese koymuşlar, ille de vatanım demiş.

Ohooo, ölme eşeğim ölme.

At gözlüğü takmış.

Başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi.

Dananın kuyruğu koptu.

Tekeden süt çıkardı.

Sinek avladı.

İtin duası kabul olsaydı, gökten kemik yağardı.

Tilki uykusuna yattı.

Deveye boynun eğri demişler, nerem doğru ki demiş.

Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.

Ölmüş eşek kurttan korkmaz.

Beleş atın dişine bakılmaz.

Devlet malı deniz, yemeyen domuz.

Bir çöplükte iki horoz ötmez.

Deveden büyük fil var.

İti an, çomağı hazırla.

Eceli gelen köpek cami duvarına işer.

Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etme.

Karga bokunu yemeden.

Kedi olalı bir fare tuttu.

İtin götüne soktu.

Karaman’ın koyunu, sonra çıkar oyunu.

Kuyruğu titretti.

Nalları havaya dikti.

Postu deldirdi.

Öküz öldü, ortaklık bozuldu.

Sermayeyi kediye yükledi.

Eşeği sağlam kazığa bağla.

Tavuk götü tövbe tutmaz.

Çıngıraklı deve kaybolmaz.

Tok evin aç kedisi.

Uçan kuşa borcu var.

Ya bu deveyi güdersin, ya bu diyardan gidersin.

Domuzdan kıl kopardı.

Aslanı fareye boğdurdu.

Acemi katır kapı önünde yük indirir.

İt kağnı gölgesinde yürür, kendi gölgesi sanır.

Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye.

Kedi gibi dört ayağının üstüne düştü.

Deveye hendek atlattı.

Turnayı gözünden vurdu.

Leyleği havada gördü.

Dut yemiş bülbüle döndü.

Eşek sudan gelinceye kadar dövdü.

Keçileri kaçırdı.

Kukumav kuşu gibi düşünüyor.

Uçan kuşa borcu var.

Her horoz kendi çöplüğünde öter.

Bu işte bit yeniği var.

Bulanık suda balık avlıyor.

Sinekten yağ çıkarıyor.

Öküzün altında buzağı arıyor.

Kazın ayağı öyle değil.

Şaşkın ördek kıçından dalar.

El elin eşeğini türkü çağırarak arar.



Türkçe varolduğundan beri hayvanlı atasözleri kullanmıyor muyuz?



Birbirimize hitap ederken, maymun iştahlı, kaz kafalı, kuş beyinli, angut, çantada keklik, deve kini, çirkin ördek yavrusu, eşek şakası, örümcek kafalı, geyik muhabbeti, kurtlar sofrası, nankör kedi, sütçü beygiri, karınca kararınca, sazan gibi atlama her lafa, devede kulak, yok devenin başı, maymun suratlı, eşşek sıpası, keçi inadı, yılan hikayesi, balık istifi, fare deliği, karınca duası gibi demiyor muyuz?



Asrın liderimiz habire “iki koyun güdemeyene oy vermeyin” demiyor mu? “Bunlar iki kaz güdemez” demiyor mu?

Gazetecilere “tasmalılar, akbabalar, sürüngen” demiyor mu?

Daha geçenlerde “anırsalar da anırmasalar da” demedi mi?



Balık baştan kokmaz mı?



Atasözleri suçsa, eğer bu hukuksa, sokakta tutuklanmayan bir kişi kalır mı?