Hiranur “vakfı” deniyor.

Aslında düpedüz tarikat.

Ama “vakıf” etiketi kullanıyor.



Akp döneminde icat edilen bir kamuflaj bu...

Tarikatlar hukuken yasak.

Anayasa’ya aykırı.

Tarikatları suç kabul eden yasalar yürürlükte olmasına rağmen, vakıf veya dernek adı altında yasadışı faaliyetlerine devam edebiliyorlar.



Tarikat tabelası asamıyor.

Vakıf veya dernek tabelası asarsa, durmak yok yola devam!



Hepimizin gözünün önünde bir suç organizasyonu bu.



Türkiye’de ana damar olarak 40 civarında tarikat var.

Bunların ahtapot misali 400’den fazla kolu var.

Neredeyse tamamı vakıf veya dernek adı altında faaliyet yürütüyor.



Sıddık Naci Eren vakfı mesela, 12 yaşındaki çocuğa tevavüzle gündeme gelmişti, vakıf dediğin aslında Uşşaki tarikatı.

Eminim hatırlıyorsunuzdur, Antalya’da bir öğrenci yurdunda görevli aşçı, üniversite öğrencisinin kafasını satırla gövdesinden ayırdı, kafayı sokağa fırlattı, Alim Derneği’nin yurduydu orası... Güya dernek dedikleri, aslında Erenköy cemaati.

Adana Aladağ’da 11 kız çocuğu diri diri yanarak can verdi, Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği’nin yurduydu orası... Güya dernek dedikleri, aslında Süleymancılar cemaati.

Aselsan’da ve Türk Havacılık Uzay Sanayi’nde yönetici pozisyonunda olan bazı kişiler, Hayra Davet vakfı’ndan... Bu vakıf, aslında Nakşibendi tarikatının bir kolu.

6 yaşında bebeğin evlendirilmesiyle gündeme gelen Hiranur vakfı, aslında İsmailağa cemaati.



Tarikatlar, dernek adı altında “kamu yararına dernek statüsü”ne sokuluyor, izin almadan para toplayabilme yetkisi veriliyor.

Vakıf adı altında vergiden muaf tutuluyor.

Bunların etkinliklerine devletin televizyonu Trt’de yer veriliyor.



Uzakta aramaya gerek yok, İstanbul’un göbeğinde sarıklı şalvarlı cübbeli dolaştıkları tarikat gettoları var, ama hiçbir yerde tarikat yazmıyor, her yerde “vakıf” ve “dernek” tabelaları var.



Milli eğitim bakanlığı, vakıf ve dernek adı altındaki tarikatların okullarda “değerler eğitimi” başlığıyla etkinlik yapmasına izin veriyor, “okul gezisi” adı altında çocukların topluca tarikat yuvalarına götürülmesine izin veriyor, “tatil kampı” adı altında çocukların tarikat yuvalarının kamplarına götürülmesine izin veriyor.



Sıkı durun lütfen...

Türkiye’de 4.500 özel öğrenci yurdu var.

Bunların 3.350’si vakıf ve derneklere ait!



Devletin kaynakları, belediyelerin kaynakları tarikatlara aktarılıyor, tarikatlar bu kaynaklarla yoksul çocukları besliyor, yoksul aileler rızkımız kesilmesin diye tarikatlara köle oluyor.

Devleti yönetenler özellikle öğrenci yurdu inşa etmiyor, yurt ihtiyacı arttıkça, tarikatların eline düşen çocukların sayısı da artıyor.



6 yaşında evlendirilen bebek, yurtlardaki tecavüzler, intiharlar, aysbergin görünen kısmıdır...

Türkiye’de bir milyon çocuk örümcek ağına yakalanmış vaziyette.



“Tarikat Erasmusu” var.

Kendi aralarında öğrenci değişim programı kurdular, Türk çocuklarını Mısır, Irak, İran, Suriye’deki medreselere gönderiyorlar.



Vatan aidiyeti yokedilmiş “mutant nesil” yetiştiriliyor.



Tarikatlar Türk siyasetini esir aldı.

İktidar yol veriyor, muhalefet desen, apaçık tarikat olduklarını bile bile, sanki gerçekten dernekmiş gibi, sanki gerçekten vakıfmış gibi, meşrulaştırıyor, sivil toplum örgütü muamelesi yapıyor.

Politikacıların tepkilerine dikkat edin lütfen... 6 yaşındaki bebek sapıklığında bile, bebeğin babasına, mürid damada “haysiyetsiz, şerefsiz” filan diye atıp tutuluyor ama, cemaatin adı söylenmiyor.



Habire vesayetten şikayet ediliyor...

Halbuki Türkiye’de “tarikat vesayeti” yaşanıyor.