Festivallerden, gençlerin bir araya toplanıp mesela ağaçları, doğayı korumaya çalışmalarından, sevdikleri bir şarkıyı sahnedeki sanatçıyla birlikte kızlı erkekli avaz avaz söylemelerinden, dayanışmalarından korkan yöneticilerin yönettiği içine kapanan, mutsuz, huzursuzların ülkesi, Türkiye burası!

Olana, olacaklara şaşmamak lazım.

Başkası yapınca festival lafından bile tüyleri diken diken olanlar, mevzu kendi festivalleri olunca yelkenleri suya indiriyor.

Çok değil geçen yıl, Başkent Millet Bahçesi’nde kürsüye çıkan AKP Genel Başkanı şunları demişti: “AK Parti yerel yönetimler başkanlığının 145 büyükşehir, il ve ilçe belediyemizle düzenlediği gençlik festivalimize hoş geldiniz! Festival bünyesinde 6 gün boyunca çok sayıda etkinlik gerçekleştirilecek. Festivalimiz hayırlı olsun.”

Henüz, ‘bizimkiler hariç yassah’ dönemi başlamamıştı! Zeytinli Rock Festivali’nin sonuncusu 2019’da Edremit’te düzenlendi. Memleketin dört bir yanından 180 bin genç katıldı. 15 bini özel alanda kamp kurdu. 5 gün boyunca 100’e yakın sanatçı sahne aldı.

Festivalin ekonomik kazanımlarını varın siz düşünün!

Eksikleri yok muydu? Olmaz mı...

Çöp meselesi! Ama, bizim neyimiz doğru ki çöp konusu tek kusur olsun! Çöp işine memleketin büyükleri özen gösterip örnek oldu da gençler mi üstüne tüy dikiyor?

Festivalden çöpe nasıl geldin birader diyeceklere, Burhaniye Kaymakamı’ndan diyeyim!

Türkiye’nin en geniş katılımlı Zeytinli Rock Festivali bu yıl 17-21 Ağustos tarihlerinde Burhaniye Belediyesi’nin açtığı ihale sonucu, eskisinden daha geniş bir alanda bu ilçede yapılacaktı. Fakat, bir yazı ile suya düştü.

Nerede festival var tehlikeli(!) olanları seçip yasaklayan memleketin diğer valileri, kaymakamları gibi Burhaniye Kaymakamı da festivali iptal ettiğini duyurdu. Gerekçeler tane tane şöyle sıralandı:

“Düzenlemeyi planladığınız kamplı festival talebiniz, daha önceki yıllarda yakın bölgede düzenlediğiniz festivallerde yaşanan güvenlik, asayiş, trafik ve çevre sorunları, ortaya çıkan bu tür istenmeyen durumlar dolayısıyla vatandaşlarımız tarafından yapılan yoğun şikayet ve yakınmalar göz önüne alınarak; kamu güvenliği ve sağlığı, toplumun huzuru, çevrenin korunması amacıyla uygun görülmemiştir.”

Amaç yasak değil çevrenin korunması, asayişti yani(!)

Kaymakam, ‘önceki yıllarda yakın bölgede düzenlediğiniz festivallerde ortaya çıkan güvenlik, asayiş gibi istenmeyen durumlar” derken haklıydı...

2016 yılında Edremit’te festival alanı yakınlarında iki grup arasında bıçaklı kavga çıkmış, bir kişi yaşamını yitirmiş, iki kişi de yaralanmıştı. Kaymakam, polis kayıtlarına bugüne kadar içinde festival lafı geçen tek asayiş olayını örnek gösteriyordu. Yasaklıyorum ki, Allah saklasın bir daha olmasın diyordu!

Fakat, bilgi eksikti...

Polisin araştırması sayesinde ortaya çıktı! İki grup yoktu. Birbirlerine bıçak çekenlerin festivalle alakası da yoktu! Festivale gelenler değil, bölgede yaşayan samimi arkadaşlardı. Yaralananlar ifadelerinde bile, ‘bizi bıçaklayanları görmedik’ diyerek kaçan arkadaşlarını korumaya çalıştı! Ertesi gün çelişkili ifadelerden şüphelenen polis kaçanları yakaladı. Cinayet zanlılarından biri aynı gece sosyal medya hesabından şunu yazmıştı: Allah mekanını cennet eylesin gardaşım!

Kaymakamın yasaklama gerekçesine dayanak olan bu asayiş olayında bir eksik daha vardı ki, insanın yüzünü yere düşürür...

Yaralananlara ilk müdahaleyi Zeytinli Rock Festivali için başka bir şehirden gelen ve tesadüfen oralarda bulunan bir sağlık teknisyeni yaptı! Festival bir anlamda iki kişinin hayatını kurtarmıştı!

O kadar da taş kafa değiliz; güvenlik, asayiş, çevre işin bahanesi.

Bahane icat etmeyi bırakın... Kaldırsın vekilleriniz ellerini, çıkarın Bizimkiler Hariç Festival Yok Yasası’nı! Sen sağ ben selamet!

Hala festival yapacağım diyenler olabilir, akıl vereyim o zaman...

Festival her neyse başına mutlaka bir ‘Ak’ kondurup yasağa karşı eşeği sağlam kazığa bağlayın. Misal, Zeytinli Akrock Festivali.