2016’da ABD Savunma Bakanı’nın sık sık Güney Kore’nin başkenti Seul’e gidip gelen askeri danışmanı general, striptiz kulübü faturalarını devletin kredi kartı ile ödeyince patladı skandal. Olay kayıtlara generalin müdavimi olduğu kulübün adı ile ‘Candy Bar olayı’ olarak geçti, general kovuldu konu büyümeden kapatıldı!

***

Malezya Kamu Kalkınma Fonu, bankalara ve tahvil sahiplerine 11 milyar dolar borcunu ödeyemedi! Bir bit yeniği vardı, tam araştırılmaya başlanıyordu ki Malezya Başbakanı ve fonun kurucusu Necip Razak, soruşturma izni vermedi.

2018 seçimlerinde Razak iktidardan düşünce dosya bir açıldı ki, skandalın asıl kahramanlarının başbakan ve ailesi olduğu ortaya çıktı! Fondaki milyarlarca doların yurt dışına kaçırıldığı, en az 700 milyon doların da Razak’ın banka hesaplarına ışınlandığı anlaşıldı!

Malezya polisi, çok sayıda binaya operasyon düzenledi. Üç apartman dairesinde 35 lüks çantaya tıkıştırılmış halde 28 milyon dolar, 37 lüks çanta içinde de mücevherler, kıymetli saatler bulundu. Bu binalarda Rezak’ın kızı ve oğlu oturuyordu.

Rezak, ‘zimmetine yüz milyonlarca dolar geçirmekten’ yargılanıp suçlu bulundu, 12 yıl hapis cezası aldı.

***

Cesur, stratejik hamleleriyle tanınan, medyayı kullanma konusunda bilgili ama klasik İsviçreli banka yöneticilerinin tam tersiydi Pierin Vincenz... Hırslıydı, hız trenine binmiş gibiydi! 200’den fazla yerel bankayı bünyesinde bulunduran İsviçre’nin üçüncü büyük bankacılık grubunun CEO’su oldu...

Farklı işlere imza atarak ‘yılın bankacısı’ bile seçilen Vincenz, CEO’su olduğu grubun kredi kartı şirketi başkanı ve 5 üst düzey yönetici ile birlikte İsviçre finans tarihinin en büyük dolandırıcılık davasının baş aktörü oldu sonra!

CEO’nun suçu; Avrupa’nın en ünlü striptiz kulübü Zürih’teki King’s Club’ın daimi konuğu olarak sayısız defa faturayı kendisine verilen kredi kartı ile ödeyip ‘güveni kötüye kullanmak, dolandırıcılık, şirketi zarara uğratmak’ olarak açıklandı.

Durmak bilmeyen Vincenz, Nobel Kabaresini mesela 10 kez ziyaret etti, şampanyalar patlattı. Lüks bir otelde 507 nolu suite yerleşti. Kabaredeki bir dansçı kadınla bu suitte kaldı. Kadınla çok fena kavga ettiler. Süite bomba atılmış gibi oldu. Hasar yüzünden büyük bir yenileme gerekti. CEO, tamirat masrafını da kredi kartı ile ödedi!

Vincenz önceki gün yargılandığı mahkemede, “Evet harcadım fakat hepsi iş ilişkisi içindi” dedi! Yargıç ise, “Kabarelerde, striptiz kulüplerinde gerçekleştirdiği ilişki, iş ilişkisi olamaz” diyerek 4 yıl hapis, milyonlarca Frank da para cezası verdi.

***

Bizde böyle skandaldı, çantalardan taşan dolarlardı, yolsuzluktu kesinlikle olmaz tabi... O yüzden örnekler dünyadan!

Mis gibi generalsin, halkın oylarını alıp memleketin idaresini eline almışsın, dev gibi bir bankaya CEO olmuşsun... İşini yap değil mi? İlla ki daha fazlası, o da benim bu da benim, hepsi benim olacak diyeceksin!

Güç zehirlenmesi, tıbbi bir hastalık, psikolojik bir sorunmuş bu durum... Adına, Yunan mitolojisinde kibir ve aşırı gurur anlamına gelen Hubris Sendromu deniyor...

Hubrisli kişilerin özellikleri neredeyse ortak. Empati kuramamak, hayata karşı doyumsuzluk...

Eskiden sadece liderlerde ve CEO’larda görülen rahatsızlıkken, son yıllarda diğer meslek gruplarında da ortaya çıkmaya başlamış!

Uzmanlar, Hubris sendromuna yakalananlarda görülen özellikleri tek tek saptamış...

* Gerçeklik algısı kopuktur. * Kişisel imajı her şeydir. * Kendini iyi gösterebileceği fırsatları kaçırmaz. * Dünyayı gücün sergilenebileceği, kendini yüceltebileceği bir alan olarak görür. * Aşırı özgüvene sahiptir. * Her şeyi başarabileceğine inanır. * Kendini dünyanın merkezinde görür. * Eleştriye kapalıdır. * Daima haklıdır. * Kendisini seçilmiş olarak görür. * Konuşmalarında benzersiz olmasını vurgulamak amacı ile sürekli ‘biz’ der. * Kendisiyle hem fikir olmayanları ötekileştirir. * Kendini sadece ve sadece üstün bir güce hesap verecek biri olarak görür. * Aşırı kibir yüzünden işlerin ters gitme ihtimalini bile görmezden gelir...

Özelliklere iyice baktınız mı? Aralarından göz-kulak aşinalığı olanlar var mı? Hubris derdini Allah düşman başına vermesin! Tanıdığım birinde bu özellikler olabilir diyorsanız; söyleyin ona hiç korkmasın! Biraz uzun sürse de tedavisi var...

Tek sorun, hubrislinin zaman içinde çevresine verdiği ve vereceği zararların telafisinde! İşte o çok zor...