2 milyon 71 bin 850 kişi ile Türkiye’nin nüfus açısından 10. kalabalık şehri. Yüzölçümü küçük ama katma değeri büyük... Türkiye imalat sanayine sağladığı katkı yüzde 13. Türkiye araç üretiminin yüzde 36.4’ü bu kentten karşılanıyor. Kayıtlı 3 bin 250 firmanın 315’i yabancı sermayeli. Avrupa’nın 7. limanı. Türkiye’nin en büyük 500 firmasının 75’i burada. Dış ticaretimizin yüzde 17.8’i bu kente ait. 2020 yılında kentten 26.6 milyar dolarlık ihracat yapıldı. 14 organize sanayi bölgesi, 5 teknopark, 2 serbest bölge var...

Sadece sanayisi ile değil, AKP’ye oy vermesiyle de ünlü bu kent...

AKP’li İbrahim Karaosmanoğlu 2004’te büyükşehir belediye başkanı seçildi, kenti aralıksız 15 yıl AKP yönetti. Koltuğu 2019’da başka bir AKP’li devraldı. Genel seçimlerde vekillerin çoğunluğu hep AKP’li. Kentte yaşayanlar son Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a oyların yüzde 59’unu verdi.

AKP’nin kalesi Kocaeli’den bahsediyoruz.

Fakat meşhur sözdür... Bu dünyada yapılan hiçbir iyilik cezasız kalmaz...

Aynen sözdeki gibi oluyor bu kentte yaşayan, belediye seçimlerinde, cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP’ye oy yağdıran, her genel seçimde iktidara vekil çıkaran, vergisini ödeyen, çalışan, üreten, ürettiğini satıp memlekete döviz kazandıran seçmenlerin durumu!

250 gram ekmek 3 liraydı, artık 200 gramı 3 lira olacak!

Simit fiyatı AKP’nin kalesinde de 4 liraya çıkacak!

Zamlı tarife 26 Şubat’ta!

Ekmek ve simit simgedir! Varlığı da yokluğu da cam gibi gösterir gerçekleri.

Erdoğan Senegal-Türkiye İş Forumu’nda varlığımızı göstersin diye, “Satın alma paritesine göre dünyanın 13. büyük ekonomisiyiz” müjdesini verince, paritemize pek sevinen Senegalliler ayakta alkışladı kendisini.

Vay canına, satın alma paritesi bakımından dünyada en zengin ülkeleri sollamışız, hülooo... demeden önce ekonomist Mahfi Eğilmez’in “Türkiye ilk 10 ekonomi arasına girebilir mi?” başlıklı yazısını bulup okuyun...

“Bir Amerikalı varmış. Marketten şunları şunları alıp kasada 100 dolar ödemiş. Eee? Buna karşılık bir Türk varmış. (Cebinde parası var mıymış yokmuymuş o bu örnekte bizi pek ırgalamıyor...) İşte o Türk, marketten aynı şeyleri almış, kasada 1100 lira yani 80 dolar ödemiş... Eee? E’si, bakın Türkiye’de satın alma gücü paritesi ne kadar da süper yani!”

Eğilmez şahane anlatıyor yazısında pariteyi, ben uydurdum bir şeyler...

Yazıyı okuyunca, parite işinin nasıl alavere dalavere ve tamamen sanal olduğunu ‘ekonomiden zerre anlamasak’ bile benim gibi siz de öğrenirsiniz!

Gözlerinizin içi parlamadığı için hazine bakanı, ekonomi eğitimi almadığınız için de ekonominin sorumlusu değilseniz; fakat AKP’nin Marmara’daki oy deposu Kocaeli’nde yaşayan asgari ücretli biriyseniz ‘kişisel satın alma paritenizi’ Erdoğan’ın geliştirdiği ‘simit hesabıyla’ bulabilirsiniz!

Maaşınız asgari ücret, yani son zamla 4 bin 253 lira 40 kuruş!

Tamamı ile bugün 3 liradan bin 417 simit alabiliyorsunuz. Bu sizin şimdilik satın alma pariteniz!

26 Şubat’ta 4 liraya çıkacak simit, bin 63 simit alabileceksiniz!

Durduk yerde paritenizden 354 simit ne olmuş olacak?

Bayatlayacak, kuşlara verirsiniz demek isterdim ama maalesef buhar olacak!

Bu yazıyı Kocaeli dışında yaşayıp okuyanlar şöyle düşünebilir... Şükür, simit bizim buralarda 3 lira!

Yok öyle 3 liraya bir simit...

Bana sorarsanız hiç zaman kaybetmeyin; en yakın fırına gidip üç beş simit alıp varsa dondurucuya atın. Çok yakında memleketin tamamında 5 lira, 5.5 lira derken uçuşa geçecek çünkü!

Canınız çektiği zaman ısıtıp, paritesine paritesine banıp yersiniz artık...